Genç kız burnunu çekti ve ağlamamak için direndi. Onu neyin bu kadar üzdüğünü bilmiyordu. Onun farklı olduğunu sanmıştı. Diğer erkeklerin yaptığı gibi yarı sakat bir kızı görünce arkasına bakmadan kaçmamıştı.
Kalmıştı. O kalmıştı. Zeynep kendini bu...
Taze taze yazıldı ve çıtır çıtır okuyun efendim. (: İnşallah beğeneceğiniz bir bölüm olmuştur diyorum. Sev BENİ hikayesi yakında final malum... biraz üzüntü var ama olsun... O biter bitmez SERÇE'ye başlıyoruz haberiniz olsun. Mahir ile Merve'nin hikayesine, gelgitlerine, aşklarına ve birbirleriyle olan gurur savaşlarına bence bayılacaksınız. Ufak ufak yazmaya başlayacağım. İnşallah o hikayemde de beni yalnız bırakmazsınız.
Keyifli okumalar..
Bol bol yorumlarınızı beklerim. Özellikle yorumlar! (: Ne düşündüğünüzü, beğenip beğenmediğinizi bana iletirseniz çok sevinirim.
Allah'a emanet olun güzel yürekliler...
Kocaman, kocaman, kocaman sevgiler. ❤
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Seninle uğraşamıyorum. Ne yana dönsem oradasın ve beni darmadağın ederken, öyle bir gülümsüyorsun ki, kalan bütün gücümü kaybediyorum. Seninle uğraşmayı bıraktım, şimdi sadece kaçıyorum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Zeynep bacaklarının titremeye başladığını hissetti. Bu suyun yoğun etkisi miydi yoksa biraz ileride durmuş, dikkatle kendisini izleyen Efe'nin miydi emin olamıyordu. Bildiği tek şey, kalbinin kulakları sağır edecek kadar gürültülü bir şekilde göğüs kafesini dövdüğüydü.
Şaşkınlıkla Efe'ye bakmaya devam edince, genç adam tek kaşını kaldırarak sırıttı. Kendisine has o haylaz sırıtmanın Zeynep'in üzerindeki etkisi inanılmazdı.
"Beni gördüğüne şaşırmış gibisin yeşil badem." Kucağındaki yavru köpeğin başını okşayarak bir adım öne çıktı. "Halbuki benden kolayca kurtulamayacağını bilmen gerekirdi. Sana bu mesajı çok net verdiğimi sanıyordum."
Zeynep o mesajı almamakta özellikle direnmişti. Ama direnmesi bir işe yaramıyordu çünkü Efe zaten bildiğini okuyordu.
"Ne-neden bur-buradasın?" Kekelediği için yüzünü buruşturdu.
Efe, "Az önce söylediğim şeyi duymadın mı güzelim?" dedi. Yüzündeki gülümseme hiç eksik olmuyordu. "Benden kolay kurtulacağını sana düşündürten de nedir?" Kucağındaki yavru köpek fazla hareketlenmeye başlayınca onu yere bıraktı ve tasmasını bileğine geçirdi. Yavru küçük köpek kuyruğunu sallayarak havuzun kenarında dolaşmaya başladı.
