Sonsuzum

642 30 10
                                    


"Gel saklanalım hiç bir ayrılık bulmasın bizi"

🍒 Esma & Alp 🍒

Alp'ten..

Samet'ten yediğim sağlam yumruk ve gelişen olaylarla Esma ile birbirimize daha çok bağlanmıştık.

Günler geçtikçe sıkça görüşüp geçirdiğimiz güzel vakitler say say bitmezken ona hazırladığım süpriz işlerimizin yoğunluğu nedeniyle aksasa bile bu akşam sonunda gerçekleşecekti.

Tabii bende bu arada türlü türlü şebbekliklerim ile Samet ile konuşmaya çalışırken, kendimi affettirmek için yapmadığım şey kalmamıştı.

"Abi ne inatçı çıktı bu Samo ya! Evden kendi ellerimle sevdiği tüm yemekleri yapıp dinlenme odasında sofra kurdum, onu bile reddetti."

"Sen öyle san." demişti Fatih bana bakıp gülerek.

"Nasıl yani? Niye gülüyorsun oğlum?"

"Sen kaçar kaçmaz afedersin öküz gibi sildi, süpürdü tüm masayı oğlum yemek reddetmesi için dünyanın sonu gelmesi lazım onun için." Fatih bunu bana söyler söylemez ikimizde kahkahayı basmıştık.

Tabii kahkahamız odaya giren Samo ile zorla durdu. Göz göze gelsekte beni yokmuşum gibi görüp: " Kolay gelsin Fatih.." dediğinde derin bir nefes aldım.

"Sanada kolay gelsin Samet."
Çok fazla uzatmıştı artık. Hem kendisi demişti hoşlanmıyorum diye.
Tamam haklı, öyle dese bile Esma ile beraber olmam ihanete girer ama aşk bu aşk.

Ben düşüncelere dalmışken çalan telefonu farketmiştim bile. "Alp!" Bana seslenen Fatih'e baktığımda eliyle telefonu gösterince cebimden çıkarıp baktım.

'Kiraz Kokulu' yazısını görünce gülümseyip odadan çıktım. Kapıyı kapatır kapatmaz telefonu açmıştım.

"Güzelim.."

"Alp.." Esma'nın utangaçlık ile gelen uyarıcı sesi ile gülüp bahçeye doğru yürümeye başladım.

"Niye utanıyorsun ki, güzelsin işte. Hem o kızaran yanaklarını görür gibiyim şu an.."

"Alp daha fazla utandırmaya devam et bak gör nasıl kapatıyorum şu telefonu..!"

"Tamam, tamam.. Ee neler yaptın bugün bakalım, günün nasıl geçiyor?"

"Sabah birkaç müşteri vardı şimdi boş boş oturmakla meşgulüm dedim seni arayayım.. İyisin değil mi?"

"İyiyim sende korkma artık ama.. Hem bence boş boş oturma akşam için hazırlık yap, sürprizim var sana.." dediğimde hemen ardından gelen "Ne süprizi!" sorusuyla kulağım biraz patlayacak gibi olsada sorun yoktu. "Sürpriz işte.."

"Alp çok kötüsün ipucu ver biraz. Nereye gideceğiz ? Nasıl bir yer ? Nasıl hazırlanayım ? Ortam nasıl?"

"İstersen direk konum atayım sen git bak.. Sakin tatlı kız, sakin başbaşa olacağız işte sen ayarlarsın birşeyler.."

Esma'dan...

Başbaşa mı? Biz ?

"Tamam o zaman ben hazırlanmak için eve gideyim sende kendine dikkat et olur mu? Koru kendini bana bir sözün var, unutma.." Alp'e bunu söyleyince yüzünde oluşan o tebessümü şu an görmek için neler vermezdim ama maalesef uzaktayız.

"Aklımdan çıkacak olsa sana söylemezdim unutamam merak etme.."
Duyduğum sözlerle aynadaki yansımama baktım.. "Görüşürüz o zaman" diye ekleyip telefon kapanana kadar bekledim.
"Görüşürüz.."

EsAlp Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin