Hayal mi Gerçek mi

97 3 0
                                    


2 Hafta Sonra...

Alp yavaş yavaş herşeyi hatırlamaya başlamıştı bile..

Her geçen gün, Esma'nın verdiği yaşam savaşı onun tüm anılarını gün ve gün hatırlamasına yardim ediyordu.

Esma yoğun bakımdayken gördüğü hayallerin ardı arkası kesilmezken gerçek olmadığını ve herşeyin bir rüya olup ölümle savaştığı gerçeğini fark edeceğini kimse bilemiyordu...

Marmaris...

Öpsem bebek gözlerinden çok ağlatırlar..

Sarsam seni kollarından bir gün alırlar.

Sevsem seni doyasıya, yıpratırlar..

Bir sürü kuru gürültü parçalar sevgimizi ey Kader..

Böyle mi olmalı? Solmalı sevgililer..

"Benim karım yine şarkılar mi söylüyormuş heyecandan?" Alp arkadan gelip Esma'ya sarıldı..

"Karın olmama çok az kaldı bu bir, ikincisi nişanlım senin gelinliği giymeden önce buraya gelmemen gerek!"

"Hayda! Niye ki? Ben belki ilk görmek için can atıyorum gelinliğin içinde seni. Niye görmeyecek mişim?" Alp kollarını birbirine bağlayıp masanın üstüne hafifçe oturdu.

"Olmaz! Çünkü düğünden önce gelini görmek uğursuzluk getirir.." Esma ayağa kalkıp Alp'i de kolundan çekip "O yüzden sen şimdi düğün salonuna gidiyorsun ve beni orada bekliyorsun.." kapının önüne getirir.

"Yemişim uğursuzluğunu gitmiyorum. Göreceğim inat ettim işte!"

"Alp!" Esma'nın son ses çığlık atması Alp'i korkuttu ama yılmamıştı. Tam Esma yeni bir çığlık atacakken gelen telefon Alp'in derin bir nefes alıp içeriye gitmesine vesile oldu.

"Efendim Mehmet ya Alp dur girme oraya!" Esma Alp'i yakalamak istesede gelinliği çoktan görmüştü bile..

"Her aradığım da ben kulağımı kaybedecek derecede Alp çığlığı duymak için sana yemin mi ettirdiler ya! Yuh be patladı zarım!" Mehmet sinirle söylenirken Esma ve Alp için talaşla atacağı çığlıkları uzaktan duymak için telefonu kendinden uzaklaştırdı.

"Alp eğer birşey olursa seni terk ederim.. Dul kalırım ama o nikah masasına bir daha oturmam. Duydun mu?"

"Duydum güzelim ama olmayacak öyle birşey hem sen bize kıyamazsın.."

"Gençler!" Telefondan gelen sese dönüp dinlemeye başladı Alp ve Esma.. "Seni unuttuk kuzum pardon ne oldu?"

"Şey.. Düğün salonunda hazırlıklar biterken elektrik kaçağı olmuş.."

Mehmet daha sözünü tamamlamadan Alp'in gözleri yuvasından fırlayacak derecede açıldı. "Yok artık!"

"Var artık Alp! Oldu işte bak dedim ben ama ya.."

"Sizi çağırdılar salona gitmeniz lazım acilen.."

"Tamam gidelim hemen sonuçta daha kaç saatimiz var hemen hallederiz salonu olur biter.." dedi Alp ve arabanın anahtarlarını alıp Esma'nın yanına geri geldi.

"Evlenmiyorum!"

"Esma şakanın sırası değil.."

"Şaka değil gayet ciddiyim Alp. Al yüzüğünü de.. Bitti." Esma hızla evden çıkıp yürümeye başladı.. Arkadan gelen Alp'in sesine aldırmadan orman yoluna doğru yürürken gelen çığlık ile son anda yoldan çekilip düşen arabayı ve yanından geçen kamyonu gördü.

EsAlp Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin