"Seni Seviyorum"

345 15 4
                                    


Pazar gününün olmasının verdiği rahatlıkla evdeki herkes kendine dinlenmek için izin vermişti.

Esma gözlerini açtığında saat nerdeyse 11'e gelirken yatakta kalkmamış, yanında uyuyan Alp'i izlemeye başlamıştı.

"Sen çok mu seviyorsun beni? Her kalbimi kırdığında affettirmek için kendini paralıyorsun.."

"Evet çok seviyorum suç mu?" Alp gözleri kapalı gülerek söylemişti bu sözleri.

"Alp! Senin beni korkutmak hoşuna gidiyor galiba?" Esma yalancı bir sinirle bağırdığında Alp güldü.

"Evet öyle.. Çünkü çok tatlı oluyorsun ve ayrıca, utandığın için bütün bana söyleyemediğin iltifatları uyurken söylüyorsun benim de hoşuma gidiyor bunları dinlemek."

"Utanmıyorum bir kere ben!" Esma utandığını belli etmeden hızla yataktan kalkıp saçlarını toplamaya başladı.

"Tabii canım hiiiç. Şu an yanakların kiraz kiraz olmadı zaten.." Alp üstünü başını düzelterek yataktan yavaşça kalktı.

"Alp parçalarım seni!" Esma arkasını döndüğünde Alp'in arkasında olduğunu yeni görüp yerinde sıçradı. "Alp!" kendinin bile zor duyacağı çığlık attı.

"Efendim kiraz güzeli.." dedi yavaşça Esma'ya doğru eğilerek Alp.

Esma başını hafifçe kaldırıp geri adım attı. "Affedilmedin daha.." Tek bir adım attığında duvara vurup kaldı. "Ya bu duvar en olmadık zamanda neden arkamda oluyor acaba ?" Başını duvara döndürüp yavaşça eliyle vurdu.

"Benim kendimi affettirmem için bence ya da, başbaşa kaldığımızda utanıp kaçmaman için.." Alp bunları söylerken Esma'nın kaçmaya çalışmasına izliyordu.

İki kolunu daha da yan yana getirdiğinde Esma'nın dönecek alanı kalmamış, bu yüzdende Alp'e bakmak zorunda kalmıştı.

Esma öğrendiği gerçekten dolayı duyduğu endişe ve korkuyu belli etmemek için sürekli gözlerini kaçırıyordu.

"Sen neden sürekli gözlerini kaçırıyorsun? Tamam affetmen zor olacak bu sefer beni, anlıyorum ama başka birşey daha saklamaya çalışıyorsun benden ve bu beni daha da çok meraklandırıyor."

Esma gözlerini Alp'in omuzlarından görebileceği yere doğru odakladı.

Alp Esma'nın bu tepkilerinden dolayı balıkkınlıkla nefes verdi ama geri çekilmek için adım bile atmadı. Ta ki başına giren ağrıyla bir eli başına hızla gidene kadar.

Esma ne olduğunu anlamadan hızla kaçmış ama arkasını döndüğünde Alp'in duvara son anda tutunduğunu görünce hemen yanına geri dönmüştü.

"Alp! Alp.. İyi misin?" Esma hızla Alp'in tek kolunun altına girerek önündeki sandalyeye oturttu. "Başın mı döndü? Ben sana s-su ge-getireyim hemen." Esma gitmeye kalkınca Alp bileğinden son anda yakalayıp kendine çekti. "Telaş yapma, birşey getirme.." Alp Esma'nın gözlerinin içine baktı "Yanımda kal, bana böyle sımsıkı sarıl yeter.."

Esma Alp'e yavaşça sarılmak için adım attığında Alp yeniden onu hızla çekti.

Esma'nın boyu kısa olduğu için Alp'in başı tam kalbine denk geliyordu. Hiç beklemeden başını oraya koyarak Esma'nın kalp ritmini dinleye dinleye başına giren ağrının geçmesini bekledi.

"Bu kalp atışı varya ; Bir ömür yeter bana." Alp hem huzurla, hemde acıyla söylediği bu sözden sonra "Tabii iyileşecek zamanım kaldıysa.." diyerek içinden geçirdi. Başını çekerken Esma'nın iki elini, ellerine alıp iki avucunada birer öpücük kondurdu. "Korkma bak, geçti bile." diyerek gülümsediğinde Esma yalnız kalmak için hemen geri çekildi.

EsAlp Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin