Okulun İlk Günü

5.2K 197 13
                                    

İyi Okumalar!

Koskocaman tatilimin son haftasıydı ve buna hiçbir şekilede hazr değildim.Çok sevgili babam sayesinde gideceğim okul bile belli değildi.Ki açıkçası pekte umrumda sayılmazdı.

 Uykuya dalacaktım ki masamın üstüdünde titreşen telefonum bütün dikkatimi üstüne çekmeyi başarmıştı, yattığım yerden doğrulup ayaklarımı sürterek masama ulaştım ve üzerindeki telefonumu aldım.

*13 yeni mesajınız var.*

Birkaç arkadaşımla kız kıza bir şeyler yapacaktık ve ben bunu tamamıyla unutmuştum , aceleyle mesajlara göz gezdirdim.

"Unuttun mu? Hadi seni bekliyoruz"

"Bizi ekiyor musun?"

"Hadi Alison"

"Ağaç olduk"

"Korkarım ki Anna kök veriyor."

"Geliyor musun yoksa seni biz mi alalım?"

Mesajları okumaya devam ediyordum ki telefonum çalmaya başladı.

"Alo"

"Sanada günaydın Ally, canım arkadaşım biz geldik seni bekliyoruz in aşağıya yoksa.."

Sözünü yarıda kesip telefonumu yatağıma fırlattıktan sonra üzerimdeki tişörtü aceleyle değiştirmeye çalıştım.Tişörtümü hallettikten sonra sekerek pantolonumu da giydim ve banyoya ilerledim.

Bazen nasık bu kadar dağınık olmayı beceriyordum aklım almıyordu.

Saçlarımı gelişigüzel topladıktan sonra merdivenleri koşarak indim.Aile bireylerim beni masada bekliyorlardı onlara dışarıda yiyeceğimi söyleyip evden ayrıldım.

Sonunda ayakkabılarımı giyip kendimi dışarı attığımda etrafta kızların arabasını aradım.Gözüme Miranda'nın siyah parlak arabası çarptığında koşaak yanlarına ilerledim.

Otoparktaki boş yere girmeye çalışıyorduk ki neredeyse çarpışacağımız şekilde bir araba durdu.Elbette bizim önce geldiğimizi savunacaktım ve de öyle yaptım fakat aynı şeyi kendileri de yapıyordu.Hakkım neyse olanı alırdım ki biz bariz bir şekilde önce gelmiştik.

"Biliyor musunuz, bizim önce geldiğimizi göremeyecek kadar körsünüz.Biz buraya daima geliriz ve tanındığımız bilindiğimiz yerde adımız kötüye anılsın istemeyiz şimdi ya çekilin ya da bu iş ciddi anlmada büyüyecek farkında mı-"

"Sen çok konuştun Siyahi" Sözlerim aptal ve bir o kadar çakma bir tarafından bölündüğünde ağzım şaşkınlıkla aralandı "Ne demek istiyorsun sen?" diye sordum dişlerimin arasından.Sinirlendiğimde gözümün hiçbir yeri görememesi gibi iğrenç bir huyum vardı ve sözümün bölünmesinden nefret ederdim.Kapıyı var güzümle açıp arabadan indikten sonra benimle birlikte sarışının yanındaki kız indi. "Şöyle söyleyeyim...Çenen düşmüş istersen ben bulmana yardım edeyim."

Bir mazoşist gibi güldüm "Hadi bul öyleyse" diyerek kızın saçından tutup yere eğdim.Ama fazla sürmedi bana Siyahi diyen çocuk kızı elimden çekip arabaya götürdü.Kimr karıştıklarını bilmiyorlardı Onlar bana  ters ters bakarken ben de arabaya döndüm.Kızlar bana şaşkınlıkla bakarken ben arabanın parkedilmesini bekledim.

Kafeye girdiğimizde Joe bize herzamanki gülümsemelerinden yolladı.Sandalyelerimize yerleştiğimizde Alisha yanımıza gelip ne alacağımızı sordu.Onlar konuşurken gözüm içeri girenlere kaydı bunlar otoparktakilerdi.

     "Ally,Sağır Ally,sana sesleniyoruz"dedi Miranda."Ne" diye kaba bir şekilde yanıtladım."Çok kabasın canım arkadaşım, sadece ne istediğini soracaktım fakat senin ne istediğin belli.Bir adet çakma sarışın hem de otoparkta kavga çıkarangillerden."

"Senin kapatma düğmen yok mu,ben vanilyalı milkshake istiyorum Alisha."

***

Beynimi yokedecek şekilde çalmaya devam eden alarma küfürederek kalktıktan sonra yere düşürdüğüm çarşafıma bir tekmede ben attım.Saçımı toplayıp aynanın karşısına geçtim. Üzerimdekileri çıkartıp siyah şortumla siyah tişörtümü giydim.Aynanı karşısına geçip siyah rujumu sürdüm.İçinde ne olduğunu bilmediğim sırt çantasını sırtıma geçirip odadan çıktım.

Aşağı indiğimde muhteşem bir masa ve bekliyordu annem ve  babam evde yoktu.Cebimden telefonumu çıkartıp Anna'nın numarasını tuşlayıp kulağıma götürdüm.Telefonu,birkaç çalıtan sonra yeni uyandığını belli eden sesiyle Anna açtı.

"Alo"

"Efendim Ally"

"Hadi bize gel kahvaltı yapalım arkadaşım"

"Çok yapmacık konuşuyorsun Ally.Hem senin saaten haberin varmı?"

"Elbette vaaar yediyi yirmi iki geçiyor."

"Peki gelmiyorum uykum var."

"Bana bak kaldır o koca poponu buraya gel.Yoksa-"

"Yoksa ne Yaparsın Alison?"

"Michael'a senin onu sevdiğini söylerim."

Günlük rutinlerimden hatta hobilerimden birini yapıp telefonu suratına kapattım.Gelmesini beklerken televizyonu açıp karşısına kuruldum ki zaten yaklaşık on dakika sonra gelmişti bile.

"Hoşgeldin yavrucuğum"diyip Anna'nın yanaklarını sıktım

"Ally yanaklarımı bırak"

"Tamam be"

İçeri geçtiğimizde Anna'yı süzmeye başladım.Kahverengi saçları mavi gözleriyle bugün giydiği mavi elbisesi çok uyumlu duruyordu-Sanki modadan anlıyormuşum gibi birde yorumluyorum-

    Anna ve beni kıyaslamaya çalışırsak,ben göründüğüm gibiydim. Sarışın çocuğun dediği gibi Siyahi'ydim.Dövmelerim vardı.Aslında ilk başta hevesle yaptırmıştım ama şimdi o kadar mutlu değilim,hatta birkaçını sildirmeyi bile düşünüyorum"Aramızda kalsın"Hayvan gibi yemek yiyip doymuyor,üstüne üstelik kilo almıyordum. Çok garip ama inektim.Anna ise modayı takip eden,güzel bir kızdı rengarenkti onunla 3. sınıfta babalarımızın zoruyla tanışmıştık.Sonrada kardeş gibi olmuş-"Sana diyorum Ally"

"Efendim" diye etrafa bakındım "Saat diyorum geciktik.Hadi"

Saate baktığımda 08:02'ydi arabamla gitsek en fazla yirmi dakikamızı alırdı."İyi hadi kalkalım."Garaja gidip siyah arabama binip arabamı çalıştırdım ve okula sürdüm.Okulun otoparkına arabamı park ettim.Okula baktığımda binası büyüktü.Okula girdiğimde birçok göz bana döndü.Okula girdiğimde adımlarımı hızlandırdım ve kızları aramaya başladım.Telefonumun titremesiyle cebimden telefonumu çıkardım.Mesaj Emily'dendi "Kafeteryadayız"

    Telefonumu cebime koyacakken birine çarptım ve yere düştüm.Henüz bana çarpan kişiye bakmamıştım.Ama erkekti .Kafamı kaldırdığımda bana Siyahi diyen çocuğun olacağını düşünmemiştim.Sinirle soluyarak ayağı kalktım.Sarı kafa da benimle birlikte ayağı kalktı ikimizde aynı anda "Kör müsün sen!"diye bağırınca okul koridorundakiler bize döndü."Birdaha öne bak sen de önüne bak o zaman koridorda telefonla uğraşmanın sonu böyle oluyormuş demekki."

"Sanamı soracağım ben Gerizekalı!"diye sesimi yükseltip sol elimi ona doğru kaldırdım."Bana bağırma ve şu elini kolunu çek" diye bağırıp elimden tutup itti."Bana bir daha sakın DO-KUN-MA!" O sırada koridorun sonundan topuklu ayakkabılarını daha doğrusu ayaklarını yere vura vura benim kaydımı yapan okul müdiresi geldi.Aman ne havalı.

"Bayan Jones ve Bay Horan derhal odama."

diyip topuklularını yere vura vura gitti.Yanımdaki sarışınla okul "müdiresinin"

odasına geldik.Kapıyı çaldım. "Gir"

İçeri girdiğimizde kadın sinirli birşekilde bize bakıyordu."Bayan Jones,Bay Horan okula verdiğiniz rahatsızlıktan ve okul ortasında yaptığınız kavgadan dolayı ikinizde cezalısınız,birazdan bir görevli gelecek ve sizi ceza odasına götürecek şimdi dışarı çıkın."

Ah Ne HARİKA

Our Decisions ➳ Niall HoranHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin