Yüzük

863 47 5
                                    

İyi Okumalar

Odada attığım en az otuzuncu turdan sonra dolanmayı bırakıp koltuğa yayıldım.Uyku beni kendine çekerken tek düşündüğüm şey "Umarım Anna'nın anahtarı vardır." dı.

Öyle bir içim geçmişti ki saatlerce uyuduğumu düşündüm fakat yarım saat sürmemişti.Ardı ardına çalan zil uykum ile aramızı açarken daha fazla dayanamayacağımı düşünüp ayağa kalktım.

"Geldim!" Kapı kolunu çevirişimle birlikte Niall'ın içeri girmesi sadece saniyelerini aldı.

"Nerede o !?" Dedi bağırarak fazla sinirli gözüküyordu.

"Kim nerede Niall?" Gözlerimi ovuşurduktan sonra salona girip  yattığım koltuğa tekrar uzandım.Arkamda gelip beni zorla kaldırdı.

"Sana o nerede dedim!?"

"Kim nerde Niall kimden bahse-" Konuşmamı bölen Niall'ın dudakları olmuştu.Kollarımı boynuna dolayıp onu kendime bastırdığımda geri çekilip koltuğa oturdu.Derdi neydi bunun?

"Neler oluyor Niall?" diye sordum yanına oturmadan önce.

"Zili çaldığımda uzun süre açmayınca beni aldatıyorsun sandım sadece." dedikten sonra beni kendine çekip kolları arasına aldı.

"Sen delirmişsin!"diye bağırdım gülerek.

"Evet sana deli oluyorum." Kucağımdaki ellerimi tutup burnunu saçlarıma gömdü.Onu özlemiştim ve Niall bana iyi geliyordu.Beni  kendi karanlığımdan çekip kurtaran Niall'dı.Bir başkası değil.O gülünce benimde gülesim geliyordu mesela.

Onsuz olmak istemiyordum.Hem de hiç.

"Niall?"

"Efendim bebeğim?"

"Annemler seninle tanışmak istiyor." Kulağıma tiz çığlığı dolduğunda elimle ağzynı kapatıp susmasını sağladım.

"Ben hazır değilim Ally." Kahkaha attım fakat o çok ciddiydi.

"Niall sadece benim için yapamazmısın şunu?"Koltukta bacaklarımı kendime çekip Niall'a başımı yaslayacak şekilde uzandığıktan sonra ona baktım;tırnaklarını yiyordu.

"Ally,ben yapamam." Şuan ki durumumuz o kadar saçmaydı ki.Bir an kendimi sanki çocuğmuzu aldırmaya zorluyormuşum gibi hissettim.

"Niall,lütfen bebeğim.Sadece benim için?"Onun bütün ailesi ile resmen tanışmıştım ve onunda benim ailemle tanışması gerekiyordu.En azından babamı tanımalıydı.

"Lütfen?Sadece babamla tanışmana bile razı-"

"Babanla yalnız kalamam!" Aniden gelen gülme hissiyle bir an kendimi kaybedip gülmeye başladım.

"Babam seni yemeyecek seni gerizekalı.Sadece tanışmanızı istedim." O an o kadar sinirlenmiştim ki yüzünü tanınmayacak hale getiresim vardı.

"Bu akşam mı?"

"Bilmiyorum.Büyük ihtimalle yarın." Elini omzuma koyup beni kendine çevirdi."Kabul ediyor musun?" Diye sordum sevinçle, kafasını aşağı yukarı salladı.

Yattığım yerden doğrulup Niall'a sarıldığımda kollarını belime dolayıp beni kendine çekti.Sanırım biraz böyle kalsak bir sorun olmazdı.

"Seni seviyorum."

"Seni çok seviyorum."

...

"Anna saçımı yaktın!"  Anna özür dileyerek maşayı saçlarımdan çektiğinde aynadaki yansımama baktım.Sanırım yeterince iyi gözüküyordum.Tek eksiğim Niall'dı ve sanırım beni bırakmasından çok korkuyordum.

Evden ayrılırken aceleyle çıkmıştı ve kesinlikle buda kaçma ihtimalinin yüksek olduğunu gösteriyordu.Gelmezse kesinlikle benim için en büyük sorun olacaktı.Belki beyefendinin umrunda değildi ama yemin ederim yarın gece onu uykusunda öldürürdüm.

"Bence çok güzel oldun." Anna beni süzerken bir yandan da elindeki spreyi saçıma bocalıyordu.

"Biliyorum." Spreyi yüzüme sıktıktan sonra dil çıkartıp odadan çıktı.Senden iğreniyorum Anna Margret. Kapı çaldığında boyum kadar uzun topukluları ayağıma geçirip koşarak odadan çıktım.Kapıyı kapatıp merdivenleri inerken son birkaç basamakta ayağımı öyle bir burkmuştum ki...

Ayağım merdiveni sıyırıp kendimi yerde bulmayı hayal ederken belimi tutana baktım ve bakar bakmaz aşık olduğum mavileri gördüm.

"Sarı Fok gelmiş!"

Kollarımı boynuna dolayıp dudağımdaki kırmızı ruju umursamayarak dudaklarımı yanağına bastırdım.

Taktığım lakaba suratını buruşturdu."Sarı Fok mu? Tanrım milletin sevgilisi her kelimesinde sevgi sözcükleri barındırırken neden bana böyle.Bu kadın neden bana düştü?" Yüzünü sildikten sonra koltuğa oturdu.Yanına giderken başka bir düşme tehlikesi atlattıktan sonra ayakkabılarımı çıkarırken kafamı da rafa çarptım.

"Ayrıca da sakar."

"Niall,alnım delindi.Bir saniye susar mısın?"

Elini kafama koyup bana baktı."Ally!Kafan yerinde yok."

"Tanrı aşkına Niall sana ne oldu iki saatte!?"

"Gelmeden önce sekiz kez dişlerini fırçaladı." Gözlerim şaşkınlıkla açılırken salona giren Harry'ye döndüm.Ciddi olamazdı.

"Arada iki kez diş macunundan yutmuş olabilirim ama bu benim suçum değil.Ayrıca hepsi Harry'nin suçuydu.acele etmem için sürekli bana vurdu.Ne yapayım yani? Hem sende pek iyi sayılmazsın Alison.Seni ilk defa bu kadar sakar görüyorum."

"Bu da benim suçum değil.Sırf sabit durmadığım için Anna kafama sıcak maşayla vurdu."

Anna omuz silktikten sonra kolunu koltuktan sarkıtıp saate baktı."Sizin gitmeniz gerekmiyor mu?" Saate baktiktan sonra ayakkabılarımı giyip Niall'ı kolundan tutup kaldırdım.

Anna ve Harry'ya iyi geceler dileyip kapıyı kapattıktan sonra çantamı unuttuğumu fark ettim.Kapıyı tekrar çalacakken Niall elindeki çantamı gösterdi.Gülümseyip elime çantayı berdikten sonra parmaklarını parmaklarımdan geçirdi.

Arabanın kapısını benim için açtıktan sonra teşekkür edip arabaya bindim.Sürücü koltuğuna geçip ışığı yaktı.Bu sayede onu izleme fırsatım olmuştu.Beyaz bir gömlek ve üzerine de kahverengi-bordo bir hırka giymişti.Altında her zamanki siyah pantolonlarından biri vardı.Bugün fazla hoş gözüküyordu.

Elini cebine atıp kırmızı kalpli bir kutu çıkardığında kalbimin hızı da değişmişti.Hadi ama! Evlenme mi teklif edecekti?

"Ally,ben seni çok seviyorum.Bunu biliyorsun değil mi?"

Yutkunup başımı aşağı yukarı salladım."Ve ben sana bunu hediye etmek istiyorum." şirince gülümseyip kutudan çıkarttığı yüzüğü uzattı.Aynı şekilde elimi uzattığımda yüzüğü parmağımdan geçirdi.Yüzüğü incelerken mırıldandı.

"Beğendin mi?" Kafamı hızlı bir şekilde aşağı yukarı salladığımda kıkırdayıp kollarını belime doladı.

"Evleneceğimiz zaman daha güzelini alacağım Ally.Ayrıca şuanki bir evlenme teklifi değil." Güldü.

"Rahatlayabilirsin sevgilim.Seni seviyorum." Eliyle sırtımı sıvazladıktan sonra arabayı çalıştırdı.

*Çoooooooook uzun bir aradan sonra merhabaa.Sanırım aceleyle yazdığım bir bölüm oldu.Üzgünüm.Bölümü okuyacak mısınız, hikayeyi unuttunuz mu, ya da hikayeyi kütüphanenizden çıkarttınız mı bilmiyorum ama yine de sabrınız için teşekkür ederim*

Our Decisions ➳ Niall HoranHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin