it herif

$2$

(düzenlenmiştir)

otobusten indik elimizde çantalarla sıraya girdik etrafa bi göz gezdirdim booş du orman çimen alan ve göller uzaktan şelale sesi geliyodu çiçek vardı heryerde kamp başkanı seçilmesi gerekiyodu şimdi herkez dört kişilik gruplara ayrıldı bi grupta iki kız iki erkek olma zorunluluğu vardı bizde ben defne doruk ve it olarak bi grup olduk o geldi ve rica etti ama yüzüne bakmadım defne tamam dedi ona grup adı lazımdı şimdi ben fikrimi sikicilerden yana oynadım doruk kelebekler yapalım dedi defne sevgi potürcukleri dedi it aslanlar deyince direk gözlerim parladı ve aklimda galatasarayın çocukluk aşkımsın çalmaya başladı bend söylemeye başladım bana it de katılınca umursamadım

-çocukluk aşkımsın sen ilk göz ağrımsın kimseyi kimseyi sevmedim senin gibi bu sevdan uğruna terkettim herrşeyi hayatın anlamı galatasaray 

doruk mu ne boksa fenerliydi lanet olası defne takımsızdı güya sevgilisi için şun yanıma gelip oooleey oooleeey yapmamal için kendini zor tuttuğuna eminim ama bu it le bi ortak noktamız var gibi sonuç olarak takımın adı aslanlar oldu doruk çok itiraz etti ama yumruğu ağzina geçirince daha konuşamadı şimdi şişti falan çadırları kurmaya başladım bende tek başıma o arada yanıma it geldi

-yardıma ihtiyacın varmı bu çocuğun dediklerine çok alınıyordum ben ama 

-ordan aciz gibi mi duruyorum ?!

-yanlış anladın çadırı kurmaya

-tut ucunu şunun

-sonunda bu arada adım arda 

-it arda

-it mi? şaşırmış gibiydi

-it sin arda diyemem şimdi boş yapma çadır yap bu dört köşeye kare yapalım bayrağı kaptırmamamız lazım biliyosun ceza alırız nöbet tutmak lazım olcak hem ateş hemde bayrak nöbetti dört saatte bir döneriz bide klüp başkanı ben olurum 

-oha şuan çok şaşkınım

-niye lan it oğlu it

-ilk defa bana bu kadar uzun bi cümle kurdun

-doğru keşke kurmasaydım nefesimi boşa harcadım ben bi diğer kamplara bakmaya gidiyom sen doruğa bi bak defneyede söyle çalı çırpı toplasın hava kararmadan ateş yakalım

-emredersin başka ?!

-hee bide tuvalet yapmak için bi kuyu kaz bizim için

-ya yürü git bee sen kaz çok biliyosan sen gezceksin biz bok kuyusu kazcaz

-başkanlığı mı istiyosun?istiyecekti cok istiyosa yarışacaktım kazanan alırdı o zaman ona aynı şekilde söyledim kabul etti ve boks yapalım dedim

-sana acıcağımı düşünüyosan yanılıyosun.

-sana nerden çıktığını tersten göstericem şımarık it

-oo prenses tehtit de edermiş bu ne be aq prenses yüzümü bruşturdum hemen oda görmüş olucak ki o piçimsi gülümsemeyi bana yolladı bu alan belirledik ve bitane çocugu hakem seçtik kurallar yoktu amacım sadece bu çocuğu dövüp beni ağlattığı için anasını ağlatmaktı t-shirtini çikardı kaslı maslı biseydi bide  yazik oldu heryeri mosmor olucak derken ıslık çaldı yavaşça yaklaştım ve yumruğumu çok sert bi şekilde yüzüne geçirdim sendeledi hakem beklemiyomuş gibi bi ses çıkardı oda tekmesini kaldırdığı gibi karın boşluğuma geçirdı yere eğildım nefessiz kalmıştım demek sert oynuyordu he o zaman tamam dı kafamı kaldırmamla yediğim darbe aynı anda oldu kulağım cızlamya başladı ve dudağımın patladığına bahse girebilirdim artık sinirleniyordum kalktım ve bacağının arkasına tekmeyigeçirdim beklediğim gibi yere eğildi o anda kafasına dizimle iki kez vurdum yere yattı ama pes etmemişti üstüne çıktım ve yumruklamaya başladım deliye dönmüş gibi yumrukluyordum annemle babamı öldüren şerefsizi yumrukaldığım gibi yumrukluyordum en son elini iki kez yere vurunca ağzından çok kan geliyordu kafasından tutup kaldırdım ve yana çevirdim boğulmasın diye koluna girdim ve kaldırdım çadırın önüne kadar taşıdım  ve kütüğe otrturdum yüzü tamamen kandı çadıra girdim ve çantamdan ilk yardım çantasını alıp yanına döndüm 

-çok acıdı mı?

-bunu haketmiştim dedi

-evet dedim ve steril suyla yüzünu silmeye başladım kaşının yanları dudakları patlamıştı göz altları morarıcağı belli olacak şekilde kızarmış ve şişmişti onune geçtim ve işime devam ettim o arada oda eline bezi aldı ve benim yüzumde dudağımın kenarını silmeye başladı kanamıştı çunku o an durakladım ve birden acıyla inledi sterstan yarasına bastırmıştım hemen çektim ve uflemeye basladım yaralarını kapatmamam gerekiyodu ama kaşının ordakı yarığa dikiş gerekiyodu 

-gidip kamp başkanına söyliyim dedim ve ayaklandım elimden tuttu 

-gitme söyleme kimseye ceza alırsın sen atamazmısın dikiş? dikiş atabilirdim tabi ama anestezim yoktu

-anestezi yok canın çok yanar 

-bişey olmaz yap şunu 

-çadıra geç o zman dedim oda çadıra girdi zaten çadırım iki kişilikti bende girdim iğneyi hazırladım ve başlıyorum biyere tutun dedim sıkıca t shirtümü tuttu ve ağzına hırkasını koydu iğneyi sokmamla canının yandığını anladım çünkü gözünden yaş geliyordu hızlı davranmaya çalışarak diktim ye kremleyip kapattım hala sesi çıkmıyordu baktım bayılmıştı acıya dayanamamıştı bende dayanamazdım ya neyse üstünü örttüm ve çadırdan çıktım ağzımı yüzümu yıkadım kontrol için yine çadıra gittim ateşi çıkmaya başlıyodu  inşallah mikrop kapmamıştır dıye dua ederken montunu çıkartıyodum ve onun düşa ihtiyacı olduğuna kanaat getirdim kolundan tuttuğum gibi sabah sesini duyduğum şelaleye doğru yürütmeye başladım şelaleyibulunca sesi geldi

-üşüyorrrum titriyodu onu sokmam lazımdı bu suya yoksa havale geçirecekti

-üstünü çıkarman lazım dedim 

-bana tecavüz etmeyeceksin dimi dedi sesi bile titriyodu ama hala mallık peşinde

-hee seni halledecem çıkar üstünü şelaleye giricez dedim ateşin var

- yayaşça çıkardı bende atlet ve südyen kilotla kaldım kolundan tuttum ve suya girmeye başladım soğuktu ama arda nın suratı tepkisizdi ve uykulu baya boyunuma kadar girdim oda aynı şekilde sonra yüzune su sürmemesini söyledim

-üşüyorum bana sarılabilirmisin

-ard..

-sadece sarıl başka bişey söylemicem dedi dudakları mordu parmak ucuna kalktım ve dudaklarımı alnına bastırdım ateşi az öncekinden iyidi bende yavaşça sarıldım kafasını kafamın üstüne yatırdı ve derin bi nefes çekti 

-çıkalım mı dedim

-çocuk muyuz yav çıkalım mı fln sevgili olalım mı de olsun bitsin 

-tam bi şerefsizsin artik burdan çıkalım dedim

-hee sen bilirsin sen çık ben gelirim dedi yer miyim yemem ayni anda çıkıcaz bana ve bedenime bakarsan seni polise şikayet ederim

-beni dövdün!

-sen kaşındın :))

-tamam çıkalım ama benim gözüm kayar

-gözüne sokarım o zaman göremezsin 

-napicaz

-buldum birbirimizin yüzüne bakarak çıkıcaz gözun kayarsa yumruğumu yersin dedim hala sarıldığımızı farkdince ayrildım hadi dedim ve yürümeye başladım çok derin bakıyordu ve yakındık ama ben öyle bildiği kızlardan değildim bu bakıştan etkilenmezdim hatta umrumda bile olmazdı şuan bunları yapma sebebim onu bu hale benim getirmiş olamam dı başka birine yaparmıydım bilmiyorum ama bu çocuğa karşı bişey hissetmediğim kesin sonra giyinip kamp alnına geri döndük iki saat kamp başkanından azar yedikten sonra defnenin yanına gittim ve aynı çadırda kalmayı teklif ettim kabul etti bu gün olanları ona anlattım bağzı yerlerde çok şaşırdı mesela ona sarılmama ve geri dönüşte bana sen bana zarar veremezsın demesini neden  diyincede kendi açtığın yarayı hep kendin kapatıcaksın demesi oldu .

eveeeet bu bölümde böyle bitti vote ve yorum bekliyorum okuyan arkadaşalrımdan bu yaz tatilinde sürekli bölüm atmaya çalışıcam bu kitabı tamamlamak için arda hakkında ne düşünüyosunuz ve aralarındaki ilişki böyle devam etsin mi yoksa bi bomba patlatıyım mi ??(merak etmeyin düşmanının oğlu fln yapmam çok klişe olur asla çıkamıcakları bi labirente de sokamam mutlu son bekliyorum planlarıma göre ama değişebilir )