Multimedia: Batu'nun çok şirin hali var...
Aklımı karıştıran tek konu bu kadar hızlı yaşamaya alışık olmamam. Hayır aslında önemli olan benim insanlara karşı bir şeyler hissetmiyor olmam. Nasıl oluyor bilmiyorum ama bu kızı korumak istiyorum. Hırçın olduğu kadar sevecen hissettiriyor. Ben sadece hissediyorum artık, o yüzden değişik duygulara kapılmamam gerek. Korkuyorum bir yandan Efecan’ın rolünü oynarken kendi benliğimi kaybetmekten. İnsanlarla yakın ilişkilere giren bir yapım yok. Ama zor da kalmak beni gerçekten yoruyor.
Pişmaniye gibi hissediyorum kendimi. Karmakarışık bir o kadarda zorlu. Ne yapacağım yada neler yaşacağım belli kuralların içinde olan şeylerdi. Okula gitmek ve eve dönmek. Yaşayabileceğim kadar yemek yemek, kişisel ihtiyaçlarımı karşılamak ve uyumak. İnsanların uzaktan hakkımda neler düşündüğünü bilmeyi umursamazdım bile. Şimdi ise ödüm kopuyor.
Acaba anlayacaklar mı yada ne bileyim ortaya çıkar mı kim olduğum diye. Kendim için değil. Aldığım bu büyük sorumluluğun tek nedeni babamın aptal düşünceler karşısında kendini tutamayacağını bilmem.
Çünkü bu adam gerçekten sınırları en dibine kadar zorluyor. İstediği şeyler olmazsa kimseyi tanımıyor. Kendimden biliyorum. Yıllarca inat uğruna beni harcamamış mıydı zaten? Tekrar tekrar aynı yükün altında ezilmek istemiyorum. Hep çıkmazlarım yüzünden kendimden kaçmak, kötü biri olmak istemiyorum artık.
Önemlisi de sevmek istiyorum. Belki de bana ilgi duyan yüzlerce insanın içinden birini seçemediğim için bu hale gelmişimdir. Yaşlandığım zaman da huysuz, inatçı bir o kadar da aksi bir adam olmak istemiyorum. Kolay olmayan şeyler geçirmiş olmamın ardına saklanamam. Ne yaparsam ne hissedersem kendime artık.
Gerçi bu kadar hızlı yaşamak da istemiyorum. Gelir gelmez bam diye her şeyin içine düşmek de garip. Peki bu salak kız bana sevmeyi öğretir mi onu da bilmiyorum. Her şeyi geçtim ben seversem, kocaman bir yalan içinde mutlu olabilir miyiz onu da bilmiyorum.
Dışarıya çıktığımda etrafa baktım. Şule’yi gördüğümde yanına gittim ve ‘’Şule ufak bir işim çıktı, ben gelene kadar babam burada duracak. Bana bir araba çağırır mısın?’’ dedim. O sırada babam odadan çıktı. Bana yaklaşıp ‘’Al, benim arabamla git. Uğraşmazsın.’’ dedi. Şule’ye göz kırptıktan sonra tekrar bana baktı. ‘’Dikkatli ol ben toplantı odasında olacağım.’’
Kafamı onaylar şekilde sallayıp asansöre yöneldim. Şu asalak çocuk acaba beni tanıyacak mıydı? Efecan ile Buse görüşürlerken haberi var mıydı acaba… Babam Şule ile bir şeyler konuşuyordu. Konuşması bitene kadar onu bekledim. Uzaktan onu izledim biraz da. Saçtığı gücüklerin altında yatan benliği nasıl yayılıyordu yavaştan. Gülümsediği zaman ağzının kenarında oluşan derin çizgiler göz kenarlarındakilerle paralel ilerliyordu. Gözlerimi kısarak gülmem ona benziyordu.
Güldüğüm zaman yanağımda oluşan derin çukur fark yaratıyordu sadece mimiklerimizde. Kafasını bana çevirdiğinde istemsizce tebessüm ettim. Gerçekten ondan yıllarca ayrı yaşamıştım. Buna sebep olan benim tavırlarım değildi tam anlamıyla. O sertleştikçe ben de zor bir çocuk olmuştum. Beni kendinden mahrum bırakarak cezalandırması birbirimizden uzaklaşmamıza tuz biber olmuştu sadece.
Bana yaklaştığında asansöre bindik. İçeriye geçtiğimizde önce 1 e sonra da -1 e bastı. Ona dönüp, ‘’Bu Baran Efecan’ı önceden tanıyor muydu?’’ dedim. ‘’Sanırım.’’ dedi. 1. Kata geldiğimizde hızlı adımlarla asansörden çıkıp kapıya yöneldim. Çıktığımda görevliye anahtarı uzatıp ‘’Arabayı getirir misin?’’ dedikten sonra ‘’Bir de gelirken 1 paket sigara almanı istiyorum.’’ diye ekleyip beklemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Habersiz Değişiklik
Teen FictionEn büyük derdiniz nedir? Platonik misiniz? Depresyona mı girdiniz yoksa? Terk mi edildiniz? Aileniz darmadağın mı? Sizin için kendini paralayan insanları umursamamak mı tek derdiniz? Yoksa sevemiyor musunuz? Egoist bir çocuk için ölürken, sizi asla...