"Dönersen eğer ıslık çal." dedi kadın, parmaklarını saçlarında gezdiriyordu adamın.
"Eğer bir gün dönersem söz..."
Kaç tane bir gün birinin dudaklarından
çıkacak melodiyi bekleyecekti oysa...Nihayet bir gün bir ses çınladı kadının kulaklarında:
" Geldim!"
İnanmadı kadın.
Çünkü zaman, içindeki inancı örselemişti.
" Eğer gelseydin, mutlaka duyardım."
Bu sözlerin üzerine adamın dudaklarından evrendeki diğer bütün sesleri sağır edecek o ıslığı duymayı umdu.
Ve gözlerini sımsıkı yumdu.
" Fakat dudaklarım kuru..."
O an adam kadını dudaklarından öptü.
Ardından beklenen o melodiyi üfledi.
Bu, gürültüsü duyulmayan bir şimşek gibi kadının bedenini yakıp kül etti.
Yanan bedenin dumanlar içindeki isli dudaklarından tek bir söz çıkabilmişti:"Döndün demek..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gören Körler
PoesíaGüneş kadar kızgın yüreğim, gece kadar ıssız... Rüya kadar gerçek hayat, hayaller kadar imkansız... Ölüm kadar zor ayrılık, ölüm kadar kurtuluş...