Dramione / PureBlood-Prince

•18•

Multimedyadaki şarkı Thomas Andrew Felton - Time Well Spent Medley ♥️

Yazardan

"Dean geldiğinde ona Draco'nun geldiğinden sakın bahsetme olur mu?" dedi Hermione dağılan yatağı toplarken. Draco'nun ceketini yataktan alıp dolabına koymadan önce ceketi burnunu bastırdı. Draco'nun kokusunu içine çekerken gözlerini yumdu. İstemsizce gülümsedi.

"Anne!"

Hermione ceketi katlayıp dolabının bir rafına koydu."Efendim kızım."

"Beni dinlemediğin için sana küstüm." Küçük cadı kollarını göğsünde birleştirdi ve dudağını büzdü. Hermione gülümseyerek yanına geldi. "Demek kızım bana küsmüş." Hermione parmaklarını oynatarak Elizabeth'e yaklaştı. Genç cadı kızını gıdıklamaya başladığında ikisinin kahkahaları birbirine karışıyordu.

"İkinizi böyle mutlu görmek istiyorum."

Dean kapının pervazına yaslanmış onları seyrediyordu. "Dean, hoşgeldin." dedi Hermione çekingen bir tavırla. "Denny. Sende yanımıza gelsene." Küçük cadı yatakta ayağa kalkıp zıplamaya başladı. Sarı saçları o zıpladıkça uçuşuyordu. "Elizabeth zıplama yatağı bozuyorsun." Hermione onu kolundan tutup oturtmaya çalıştı. Dean, Hermione'nin elini tutup,"Bırak zıplasın çocuk." dedi ve gülümsedi. Siyahi büyücü Hermione'nin elini bırakmadan yanına oturdu. Genç cadı elini onun elinden çekti ve ona tebessüm etti.

"Elizabeth."

"Efendim Denny." dedi küçük cadı. Kendini geriye doğru atıp poposunun üstüne düştü. "Sana bi süprizim var. Salona bıraktım. Git bak bakalım." diyip gülümsedi. "Yaşasın Denny." Küçük cadı Dean'ın yanağına bir öpücük kondurup yataktan indi ve koşarak odadan çıktı.

Hermione, Dean ile yatak odasında yalnız kalmaktan çok tedirginlik duymuştu. Genç cadı Dean hariç heryere bakıyordu. "Hermione."

"Ha?" Genç cadı başını Dean'e çevirdi. "Yani şey efendim." dedi çekingenlikle. "Sen iyimisin?" dedi Dean tek kaşını kaldırarak. "Draco." dedi Hermione ve iç çekti. "Yine mi? Kaç kere söyledim unut artık." Dean elini Hermione'nin omzuna koydu. "Haklısın." Genç cadı burukça gülümsedi.

Dean ona doğru bir hamle yapıp Hermione'ye sarıldı. Hermione'de Dean'e karşılık verdi. "Üzmek yok artık kendini tamam mı?" dedi siyahi büyücü. Başını Hermione'nin boynuna yasladığı için sesi biraz boğuk çıkmıştı. Hermione,"Tamam." Sesi çok tatlı çıkmıştı genç cadının.

Dean geri çekildiğinde ayağa kalktı ve Hermione'ye elini uzattı. Genç cadı bakışlarını Dean'ın eline çevirdi ve sonra elini tutup oda ayağa kalktı. Dean ile çok yakın durmuştu. Hermione Dean'ın omuzlarına geliyordu. Dean son derece uzun ve geniş omuzlu bir büyücüydü. Hatrı sayılır derecede kaslara sahipti.

Dean beklenmedik şekilde Hermione'ye sarılıp onu havaya kaldırdı. Genç cadıda kollarını ona doladı. Dean onu bir kaç tur etrafında döndürdü. Hermione'nin kahkahaları Dean'ın kulaklarını doldurduğunda istemsizce Dean'de güldü. "Tamam inidir beni." diyebildi Hermione kahkahasının arasından.

Dean onu indirdiğinde Hermione'nin belinden tuttu. "Bu aşkam seni bir yere götüreceğim." diyerek gülümsedi genç adam. Hermione de bir elini Dean'ın omzuna diğer elini de boynuna koydu. "Nereye?" dedi. "Sürpriz."

*

"Ben bakarım Ginny!"

Kapı çaldığında küçük cadı salondan fırlayıp kapıya koştu. Kapıyı açtığında dışarıdan hafif soğuk bir rüzgar esti. "Sen." dedi küçük cadı. Gözleri sevinçle aralandı. Küçük cadı Draco'nun boynuna atladı. "Nasılsın bakalım." diye sordu Draco kızına. Genç adamın yüzünde büyük bir gülümseme vardı. "Harikayım!" Elizabeth babasının omzuna başını koydu.