Arkadaşlar sizden tek ricam. bölümü okurken fikirlerinizi ve düşüncelerinizi yorumlarda belirtin :))
Yazardan
Hermione, Draco'nun elinden kitabı alıp elinide kurtardı. Draco bir adım geri çekildi. "Evet, ş-şurdaki masaya oturabiliriz." Hermione'nin sesi titredi ve Kitabı elinden düşürdü. Hemen yere eğilip kitabı aldığında Draco'ya bakmadan masaya geçti. Malfoy, Hermione'nin bu haline gülümsedi.
Masaya yan yana oturduklarında Hermione Draco'ya bakmamaya özen göstererek kitabı açtı. "Şu sayfalara bir göz atalım. Neredeymiş aradığımız büyü." Hermione'nin kalbi hala hızlı atıyordu. Hermione son derece sessiz olan kütüphanede Draco'nun kalp atışlarını sesini duyduğundan emindi. Hermione bilmiyormuş gibi delicesine sayfaları karıştırmaya başladı. Hala onu gülerek izleyen Draco'ya döndü,"Şey, evet." dedi Malfoy gülüşünü gizlemeye çalışarak. "Şuraya bir baksana, daha önce böyle bir şey görmemiştim." Hermione kitabı biraz Draco'nun önüne ittirdi. Draco'nun Kaybolan Dolap hakkındaki yazıyı görmesiyle gözleri kocaman oldu. Göğsü hızla şişip iniyordu. Hermione planının işe yaramasından dolayı gülümsedi.
"Vay canına, gerçekten çok çetrefilli aletlermiş." dedi Draco ama dehşet içinde olduğu yüzünden belliydi. "Sence bundan Hogwarts'ta var mıdır?" Hermione, Draco'nun üstüne giderek onu iyice sıkıştırmayı başardı. "Bi-bilmiyorum, daha önce hiç aramadım." Draco büyük bir pot kırdığında Hermione içten içe sevinç naraları atıyordu. "Bunları daha önceden de biliyor muydun yani?" dedi Hermione yalandan ses tonuyla. Draco'yu iyice kapana kıstırdı. "Nereden bilebilirim ki!" dedi Dracoda. 'Tabiki Burgin & Burke'te yanında olduğun için biliyor olabilirsin seni budala!" diye geçirdi içinden Hermione,"Sen iyimisin, rengin çok soluk görünüyor." dedi. İçinden delicesine gülüyordu.
Draco gözlerini Hermione'nin gözlerine sabitledi. "İyiyim." diyerek gülümsedi. Hermione, Draco'nun üstüne daha fazla gitmeyip beraber büyülere çalıştılar.
*
"Aslında asanı biraz fazla sallıyorsun, sana göstereyim." Draco eliyle Hermione'nin asa tutan elini tuttu. Hermione bu hareketin üstüne Draco'ya döndü. Bir kaç saniye bakışmanın ardından ikiside önlerine döndüler. Hermione elinin titrememesi için gayret gösterirken yinede biraz olsun titremesine engel olamadı. Bunu hisseden Draco gülümsedi. Draco'nun eli Hermione'nin bütün elini kavrayabilmişti.
"Elini kasma, gösteremiyorum." Draco yine gülümsedi. "Şey,e-evet." Hermione yanaklarının kıpkırmızı olduğuna emindi. Hermione elini serbest bırakıp Draco'nun onu yönlendirmesine izin verdi.
*
"Beni bile geçtin." diyerek gülümsedi Draco. Neredeyse iki saat beraber güzel bir vakit geçirdiler. "Şey aslında hala eksiğim var." Mahcupça gülümsedi Hermione. Kitabı kapatıp Draco'ya döndü. "Yarın birlikte yine buluşalım mı?" dedi Draco hızlıca ve dudaklarında minik bir gülümseme oluştu. "Efendim, anlayamadım?" ,"Ee şey, yarın akşamda biraz çalışırız o zaman sınava hazır olursun. Ne dersin?" dedi Draco bu sefer. "Tabi olur."
Draco birden acıyla inledi. Sol kolunu acıyla hareket ettirdi. "İyi misin?" Hermione biraz endişelendi. Draco yüzünü buruşturdu. "Gitmeliyim." dedi son derece soğuk sesle. "Çok geç oldu." diye karşılık verdi Hermione. Draco cevap vermeden oturduğu yerden kalkıp kütüphaneden çıktı.
Hermione de Malfoy'un ardından kalkıp hızlı adımlarla onu takip etti. Koridorda kimse yoktu. Bu yüzden karanlık ve sessiz koridorlarda dolanmak istemediğinden ortak salona geri döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dramione / PureBlood-Prince
Hayran KurguHermione x Draco Harry Hermione ve Ronald Hogwarts'ta altıncı yıllarına geçmişlerdi. Genç cadının kaderi Hogwarts bittikten sonra trajik bir şekilde değişti. Hayatına sonradan giren bir büyücü onu daha büyük bir karmaşanın ve acının içine sürükl...