Şu yakışıklı oğlan ismini söyledi. Yunan ismi gibi tuhaftı ve Enrique'nin nasıl yazıldığına dair hiçbir şey bilmiyordum. Hâla utancımdan Enrique'nin yüzüne bakamıyordum. Ona elinde tuttuğu sütyenin bir bel rahatlatıcı korse olduğunu söylemiştim. O da gülmekten bir yerlere yatıp yuvarlanmamıştı.Çocuk dediğime aldırmayın ama Enrique kim bilir kaç yüzyıl görmüş ya da beni işletiyo bilemedim. Ve tabii ki sütyenin ne boka yaradığını biliyor. Sadece beni utandırmak istemiş. Yine rezil oldum.
Şu an ise bana siyah bir tişört verdi. Üzerime elbise gibi olmuştu ve mahrem yerlerimi ziyadesiyle örtüyordu ama hâla kötü hissediyordum. Enrique bana Dillemma demekte israrcıydı.
Böyle bir şey nasıl açıklanabilir ki?
Tamamen taştan yapılma devasa binada ilerlerken duvarlara asılı meşaleler yolu düzgün aydınlatmıyordu. Şu an bırakın saati hangi günde veya gece ya da gündüzde olduğumuzu bile bilmiyordum.
Ve daha geçen gün okulda ödev yapıyorken bu gün ise Türkiye'de bile yer olduğundan emin olmadığım vampir dolu bir yerde konsey karşısına çıkmaya hazırlanıyordum. Hayat bazen gerçekten şaşırtıcı olabiliyordu.
Geniş kapıdan geçerken içeride beni bekleyen 15'e yakın yaşlı vampir vardı. Tüm gözlerin üzerimde olması tıpkı şu an olduğu gibi kendimi huzursuz hissettiriyordu.
Kendimi mahkemede gibi hissetmiştim. En yüksek yerde duran yaşlı adamın gözleri yorgunca bana dikildi. O gözler sanki 10bin yıldır görüyor gibiydi.
"Valencia kızı Dillemma, apaçık bir insanı öldürmekten, beden değiştirmekten suçlu bulunuyorsun. Ölüm cezan vampirler için bir mesih olduğundan ve Ay Klanı Lideri ile nişanlı olduğundan affedildi. 15 yıldır buralara uğramadıktan sonra bize söylemek istediğin bir şeyler var mı Dillemma?" dedi ağır çekimde konuşur gibi.
Hayat Dillemma'ya güzelmiş. Ne güzel her haltı yiyorsun ve ölüm cezan bir anda pufff diye ortalıktan kayboluyor.
Sıkıntılı ve uzun bir nefes verdim. " O kişiyi öldürürken kendimde değildim. Dilemma denilen her kimse daha önce hiç görmedim ve ben o kişi değilim. Sadece 17 buçuk yaşındayım ve bu güçlere bir anlam veremiyorum. Tek istediğim şeyse bu güçlerden kurtulup hayatıma geri dönmek." dedim.
Salonda fısıldaşmalar yoğunlaştı. Bana bakıp bakıp fısıldaşıyorlardı ve sadece parmaklarıyla işaret edip 'aaa bak sıçmık' demedikleri kalmıştı. Konuşan yaşlı adam elini kaldırdığında ortalık bir saniye içinde sessizliğe büründü.
"Cadı Klanı Lideri Enrique Aydahow, Dillemma hakında ne düşünüyorsunuz efendim?" dedi ama böyle yaşlı vampirlerin ondan daha küçük birine itaat etmesi tuhaftı. Enrique bana minik bir bakış atıp konuşmaya başladı.
"Benim düşüncem şu ki Dillemma nişanlısıyla evlenmekten vazgeçti ve bunu tam barış sağlanmışken iki klanında konseyi kabul etmeyeceğinden bizden kaçtı. Kara büyüyle bedenini değiştirdi ve tılsımla güçlerini ve aurasını kaybederek geçmişinden kurtulmak için hafızasını sildirdi." dedi. Enrique'de ne komplo teorileri varmışta haberimiz yokmuş.
Ama bir an şüphelenmedim değil. Ya Enrique haklıysa?! Cadı konseyi benim Kâhin Ramaki adında bir bilgine görünmemi önerdi. Enrique ise bizzat beni kendisi götürdü. Çok karanlık bir odaya girdiğimizde sadece Enrique'nin aurasını takip ediyordum.
Kâhin Ramaki kördü. Gözlerim kısa sürede karanlığa uyum sağlamıştı. Kâhin yanına oturduğumuzda bana döndü ve gülümsedi. Tek kelimeyle ürkütücüydü. Enrique yaşlı kâhinin boğazını kavadı ve tırnaklarını âdeta adamın yüzüne geçirdi.
"Hani Dillemma ölmüştü lan! Bak kız karşında! Şimdi çabuk öt moruk Dillemma'nın gerçek bedeni nerede?!" Enrique öyle bir bağırıyordu ki adamı öldürmesine garanti verebilirdim.
"Dillemma öldü seni cahil. Ben bile o olmadığını kör hâlimde bilirken sen nasıl bilmezsin?" dedi yavaş ve ekolu bir tınıyla. Enrique sinir küpüne dönmüştü.
"Bu onun esansı ve onun aurası." dedi tıslayarak. "Dillemma öldü. Daha fazlasını anlatırsam eğer savaş kapıda. Öğrenirsen eğer bu kız size yardım etmeye kalmadan ölecek. O Dillemma'nın gücüne sahip fakat o değil. Onu kaderinden koru Enrique! Kehaneti durdur."
Enrique adama vurduğu gibi onu bayılttı. Belki de öldü bilmiyorum ama bu çocuk fazla şiddet taraflısı. Enrique beni, bana verdiği odaya geri götürürken daha önce beni kaçırmaya geldiğinde gördüğüm vampir oğlan telaşla yanımıza geldi.
"Lordum size kötü bir haberim var. Dilemma'nın nişanlısı ve aynı zamanda Ay Klanının lideri Pablo, haber gönderdi. Dillemma'yı ona vermenizi, aksi taktirde savaş başlatmaktan çekinmeyeceğini söylüyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CADI (Mu'nun gizemi)
VampirosBoynumdaki tılsımı çıkardığımda beni bulacağından adım gibi eminim çünkü o uzun zamandır bunu yapmamı bekleyerek beni izliyor. "O" dediğim kişinin kim olduğunu merak ediyor musun? O benim... Kendimden kaçıyorum... Kendi güçlerimden... Bu güç şeytan...