Araba durduğunda Nora inip koluma pençelerini geçirdi. Canım yanıyordu ve ölesiye korkuyordum fakat elimden bir şey gelmezdi.
Beni ağaçları arasından sürüklerken kalbimde çok derinden bir ağrı hissetmiştim. Sesler dönmeye başladı beynimin içinde ve kolyem takılı olmasına rağmen neden böyle hissettiğimi bilmiyordum.
Giderek ses netleşti. Bir kadının meleksi bir tınısı vardı beynimin içinde. Sese odaklandım çalılar bacağımı çizerken. "Sen ondan güçlüsün, kolyeyi çıkar!" diyordu bir ses ve sürekli bunu tekrarlıyodu. Umrumda değildi ben zaten her şekilde artık bir ölüydüm.
Ses yankısının şiddetini kaybederken silinmeden önceki son tekrarda "Ben Dillemma..." demişti. Wtf!
Nora beni sürüklemeyi bıraktığında Dillemma'nın cesedini gördüm yerde. "Dillemma'nın kalbini geri alıp bedeniyle birlikte yakacağım!" dedi hastalıklı bir gülüşle. Dillemma'nın kalbi derken?!
Beni ve Dillemma'yı öldürmesi Nora'ya kâr kalamazdı. İçimde bana ait olmayan bir sinir topu oluşuyordu. Bedenimin hakimiyetini kaybediyor gibiydim ve aniden fırtına sardı çevremizi.
Ayaklarım yerden kesildi ve yaklaşık bir metre kadar göğe yükselmiştim. Aynı şekilde Dillemma'nın cesedi de yükselirken Nora şaşkına dönmüştü. Belli ki bunu o yapmıyordu.
Vücudumda iğrenç bir his vardı ve bedenimin kontrolü benim elimde değildi. Ama içimdeki bana ait olmayan öfkeyi sonuna kadar hissediyordum.
Aniden Dillemma'nın havada süzülen bedeni alev aldı. Ben sağlamdım ama sanki kalbim cesetle birlikte yanıyor gibiydi.
Kontrolüm altında olmadan gözüm kaçan Nora'ya kaydı ve kızın boynu kafamı oynatmamla kırılarak bedeni çuval gibi yere serildi. Bunu ben yapmıştım ama isteyerek değil, Dillemma bedenimi kontrol ediyordu...
Yere indiğimde sürekli babama gitmemi cevaplar almamı söyleyip duruyordu. Nora'nın cesedine bakmadan arabaya binip eve doğru sürdüm.
Kafayı yemek üzereydim. Bendeki kolye onun aurasını gizlerken onun bedenindeki kolye ise Dillemma'nın beni ele geçirmememesini sağlıyordu.
Kontrolü ilk ele aldığı anda da kendi bedenini yok etmişti. Eve ulaştığımda kapıyı tanımadığım bir bayan açtı. Arkasında ise şişkin ağlamaktan kızaran gözleriyle babam duruyordu.
Nora'nın öldüğünü söylediğimde bana sarıldı koşarak. Beni öldürmesi için babamı ikiz çocuklarıyla tehdit etmiş. Tanımadığım kadın ise çocukların annesi, benim müstakbel üvey annem...
Çalışma odasına geçtik ve bana olanları anlattı. Kalbimde bir delikle gelmişim dünyaya. Hastaneye yetiştirirken arabanın önüne düşmüş Dillemma. Nora ardından çıkıp babamın aklına girmiş.
Dillemma'nın kalbini yok ederse lanetleneceğini bilen Nora, kalbi 15 yıldır bende taşıtmış. Eninde sonunda Pablo'yu alacak ve mutlu bir hayat sürecekti ki tılsımlı kolyem kırıldı ve planlarını bozdum.
Cevaplar beni tatmin edince gitmek için kalktığım anda Dillemma beynime fısıldadı "Seni bu gün öldürmeye kalkmasını es mi geçeceksin?" Evet dedim içimden. Sadece buradan gitmek istiyordum. Dillemma tekrar konuştu; "Ben 15 yıl önce beni öldürmeye çalışmasını es geçmiyorum!" ve kafamı hafif eğmemle aniden babamında boynu tıpkı Nora gibi kırıldı.
Dillemma'nın babama ve Nora'ya olan kini yüzünden duyduğu nefret benim de üzülmemi engelliyordu adeta.
3. kez bilinçsiz cinayetimi işledim. Kanasusamıştım şu an. Ve içimdeki öfkeli tanrıçadan başka kimsem yoktu...
Yn: bölümü çok güzel yazmıştım ama yayınlarken iki saat bekledi uygulamayı kapayıp açtım bölüm gitmişti. O sinirle biraz aceleye geldi..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CADI (Mu'nun gizemi)
VampireBoynumdaki tılsımı çıkardığımda beni bulacağından adım gibi eminim çünkü o uzun zamandır bunu yapmamı bekleyerek beni izliyor. "O" dediğim kişinin kim olduğunu merak ediyor musun? O benim... Kendimden kaçıyorum... Kendi güçlerimden... Bu güç şeytan...