Bölüm 16 İlk Kan Yeni Ordu

176 21 1
                                    

     Azrailin bedeni bir anda kül olup havaya karıştı herkesin gözlerin korku ve şaşkınlık vardı ben ise hiç yere öldürdüğüm Ecenin bedenine bakıyordum bir an için kafamı topladım ve Eceyi dönüştürme fikri geldi aklıma bileğimi ısırdım akan kanı Ecenin dudaklarına akıttım. 

     Hiç bir şey olmamıştı Ece ölmüştü yine sevdiğim biri benim yüzümden ölmüştü daha öncede yüzler kişiyi kaybetmiştim ama bu sefer farklıydı kendi ellerimle bir yalan uğruna öldürmüştü. İçimde öfke ve sinir vardı. Kafamı çevirip insanlara baktım ve Ecenin yanından ayrılıp Başkanın oğlunun yanına gittim.

(Ben)- Bu savaşı kazanmak istiyor musunuz ?

(Ahmet)- Ben ben bilmiyorum ....

(Ben)- Korkmayı bırak sizi öldürmeyeceğim size bir teklifim var sizi ölümsüz bir savaş makinesine dönüştüreceğim o cadıyı öldürene kadar benim için çalışacaksınız sonra serbest kalacaksınız.

(Ahmet)- Lanetli bir yaratık olmaya niyetimiz yok ne beni ne .....

     Ahmet'in lafı daha bitmemişti bir anda kafasından tutum ve ellerimden akan kanı ağzına damlattım olduğu yere çöktü. Bir kaç dakika sonra acı içinde kafasını kaldırdı ve bağırdı gözlerinin değiştiğini görebiliyordum dönüşüyordu tabi ki acı çekiyordu. Sırayla tek tek diğer adamlarında ağzına kan damlattım hala araçlarda insanlar vardı korku ile camdan bakıyorlardı. Arabaların dışındaki herkesi hızlıca dönüştürdüm arada dayanamayanlar da çıkmıştı kanı içtikleri anda yere düşüp öldüler.

(Ahmet)- Hissedebiliyorum gerçekten güçlü hissediyorum.

(Ben)- Hissedeceksin tabi sıradan bir kan değil bir melez kanı.

    Yaralı kolumu kaldırdım damarlarım görünüyordu kolumun ışıldadığını da fark ettim Azraili öldürdüğüm için onun güçlerini de almıştım. Dönüşümünü tamamlayan herkes ayaklanmıştı güç sarhoşluğu ile vücutlarını inceliyor yeni güçlerini öğrenmeye çalışıyorlardı. Biraz sonra olacakları bilmiyorlardı tabi ben biliyordum ilk kan akacaktı. İçlerinden ikisi birbirine girdi diğerleri de etrafa bakıyorlardı kan arıyorlardı otobüsleri fark ettiler ve başladı tüm otobüslere saldırmaya başladılar otobüste kalmış adamlar ve kadınlar karşılık veriyordu ama boşa uğraşıyorlardı.     

     Yarım saat boyunca çığlık sesleri mermi seslerine karışmıştı bende bu sırada Ecenin bedenini yakmıştım çünkü biliyordum geri dönüş yoktu artık Ece tamamen ölmüştü. Durmuş öylece Ecenin küllerine bakıyordum bu sırada Ahmet yanıma geldi.

(Ahmet)- Biz ne yaptık hepsi senin yüzünden yüzlerce insanı öldürdük.

(Ben)- Size o insanları öldürmenizi söylemedim bunu siz yaptınız gücünüzü toplayın gecenin karanlığında saldıracağız. 

(Ahmet)- Nereye ?

(Ben)- Cadının saklandığı yere.

     İleride ki şehirden çok şiddetli bir şekilde ceset kokusu geliyordu aynı zamanda insanların konuşmaları da duyuluyordu ama sesleri anlaşılmıyordu kesinlikle cadı şehirdeydi. Yeni kurduğum ordum hazırdı şehre saldırıp intikamımı alacaktım tek gereken havanın kararmasıydı.

     Sonunda güneş kaybolup ay yükselmişti.

(Ben)- Artık başlayalım sen adamlarını al şehirde ki zombi ve insan gruplarına saldır dikkat dağıtın ben cadıyı bulacağım. 

(Ahmet)- Tamam eğlence başlasın.

     Dolunay ışığı altından Ahmet ve diğerleri şehre girdi. Bende peşlerinden girdim etrafta büyü izleri aramaya başladım sülfir kokusu veya farklı bir ışık belirtisi arıyordum. Şehrin içinden silah sesleri yükseldi anlaşılan insanların elinde baya kuvvetli silahlar vardı sesinden anladığım kadarıyla zırh delici mermileri vardı. Fazla vaktim yoktu çünkü Ahmet ve yanındekiler yeni dönüşmüşlerdi ne güçlerini doğru dürüst kullanabiliyordu nede dayanıklılardı.

     Şehirde iz ararken bir ses duydum bir kız sesi net olarak anlaşılmıyordu tek anlayabildiğim '' Baba'' dediğiydi. Birden yanımda ki arabanın camında bir yazı belirdi.

- Kızımızı bul sesi takip et.

     Yazıyı okuduktan sonra birden cam patladı belkide yazıyı Ece göstermişti bana bu seste kızımızdı yada cadının bir tuzağı olabilirdi ama düşünecek ne zamanım nede durumum vardı içimde sadece intikam hırsı vardı. Bu ses tuzaksa da değilse de sonunda cadıyı bulacaktım bunu biliyordum sesin geldiği yere doğru koşmaya başladım şehrin en yüksek binasının çatısından geliyordu ses hızla çatıya çıktım.

Zombilerin ŞafağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin