Birden ormanın içinden kurt uluma sesleri yüksekti 5 dakika sonra bir kurt göründü bana doğru yürüdüğü sırada dönüştü bu kurt kız kardeşimdi bilinenin aksine dönüştükten sonra üzerinde kıyafetleriyele geldi.
(Cansu)- Ne oldu burada ece iyi mi ?
(Ben)- Babamız geldi abla bana
"doğanın yüz karası" dedi ve ateş etti ece merminin önüne atladı ve babamız birden yok oldu.(Cansu)- Babamız mı ? Ama bu imkansız babamız öldü hatta onu sen öldürdün.
(Ben)- Eminim babamızdı onu görünce geçmişle ilgili görüntüler gördüm eceye yardım etmeliyiz durumu iyi değil morardı.
Kapının önünde yerdeydim ece morarmıştı kanıda akmıyordu artık Cansu eğilim merminin girdiği yere baktı şaşırmıştı.
(Cansu)- Gelen babamızmış bu onun mermisi bizi seni öldürmek için yaptığı mermi.
(Ben)- Babamız neden beni öldürmek istiyor ki ?
(Cansu)- Çünkü sen melezsin seni kendisine aşağılama olarak görüyor eceyi içeri taşımalıyız ben kurtboğan bulmalıyım arkadaşlarını buldum buraya doğru geliyorlar yoldalar.
(Ben)- Teşekkür ederim kardeşim.
(Cansu)- Birbirimize bir söz vermiştik "Her zaman ve daima önce ailemiz" demiştik bana yaptığın iyiliklerden sonra ne yapsam az sana kardeşim.
Ablam ormana doğru hareket etti bende eceyi içeri aldım koltuğa uzattım ateşi yükseliyordu daha önce kimsesizler yurdunda arkadaşlarım sürekli hasta olurdu ben hiç hasta olmamıştım arkadaşlarıma bakarken tecrübe kazanmıştım ama ece farklıydı ateşi çok hızlı artıyordu eceyi tekrar kucağıma aldım ve küvete götürdüm küvetin içine yatırdım ve suyu açtım küvete su dolmaya başladı su dolduğunda kapattım ecenin başından tutuyordum yarım saat sonra ateşi düşmüştü küvetten çıkardım evde bir kaç battaniye buldum eceyi koltuğa yatırdım battaniyeleri üzerine örttüm tam bu sırada kapı çaldı kapıyı açtım Cansu gelmişti.
(Cansu)- Kurtboğanı buldum şimdi bir bıçak ısıtıp getirmen lazım mermiyi çıkardıktan sonra kurtboğan ve bıçakla yarayı dağlayacağım.
Mutfaktan bıçağı aldım tüpte ısıttım bu sırada ablam mermiyi eliyle çıkarmıştı daha sonra kurtboğan yapraklarını topladı ve yaranın üzerine koyup bıçakla dağladı ece birden uyandı ve ayağa kalkmaya çalıştığı Cansu ve ikimizde tuttuk kalkmaması için daha sonra tekrar bayıldı.
(Cansu)- Bir kaç saate bir şeyi kalmaz.
(Ben)- Sağ ol abla sen olmasan belkide ece ölürdü.
(Cansu)- Babamız sana başka birşey söyledi mi ?
(Ben)- Hayır hiç birşey söylemedi.
(Cansu)- 1470 yılıydı babamızdan kaçıyorduk Romanya Bükreşte III. Vladın sarayında saklanıyorduk babamız bizim orada olduğumuzu öğrendi bizi bulmak için bütün saraydaki herkezi öldürüp kazıklara taktı.
(Ben)- Ne yani III. Vlad değilmiydi o insanları kazığa takan ?
(Cansu)- Hayır Vlad bize yardım ettiği için tüm sarayında ki herkesle beraber öldüler babamız bizi bulmak ve seni öldürmek için her şeyi yapar kardeşim bu yüzden senin orduna ihtiyacımız var birde bu yeni çıkan zombiler var
(Ben)- Benim ordum mu var ?
(Cansu)- Evet senin soyundan gelenler sana sadıktır seni izleyeceklerdir onları bulmalıyız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zombilerin Şafağı
Ciencia Ficciónİnsanoğlu kendini dünyanın yegane sahibi olarak görüyordu ta ki o güne kadar. Doğa dünyanın kontrolünü yeniden ele geçirmek için hareket geçti. Çocukluktan yetişkinliğe kadar duyduğumuz tüm efsanelerinin gerçek olduğu ortaya çıkıyordu. Zombi, Vamp...