İki taraftan üzerimize mermi yağıyordu az ileri de bir çukur fark ettik çukurun içine saklandık kısa bir süre sonra silah sesleri kesildi.
(Angelina)- Saklandığınız yerde çıkın kaçacak yeriniz yok.
(Ben)- Seni kendi ellerimle gömdüm yeniden gömmek istemiyorum adamlarına ve akıl hastası kardeşine söyle geri çekilsinler konu neyse konuşabiliriz.
(Angelina)- Konuşma faslını sen kendi oğlunu öldürünce çoktan geçmiştik.
(Ben)- Sen neden bahsediyorsun oğlumuzu ben öldürmedim oğlumuzu E.......
(Edgart)- Konuşturma şu yaratığı kardeşim yeğenimi yaktığını kendi gözlerimle gördüm acımayın ateş edin!!!!
Bir anda tekrar ateş etmeye başladılar anlaşılan Baron Edgart kardeşine yalan söyleyip bana karşı doldurmuştu Angelinaya gerçekleri anlatmalıydım ama önce şu silahlardan kurtulmalıydık.
(Ben)- Marcel burada çıkmalıyız.
(Marcel)- Farkındayım aklına bir çözüm geliyor mu ?
(Ben)- Evet bir fikrim var ben tüm ateşi üzerime çekeceğim sen ve cansu eceyi buradan çıkarın ona bir şey olmasına izin vermeyin ben size yetişirim.
(Ece)- Seni geride bırakamayacağım buradan beraber çıkmalıyız.
(Ben)- Senin ve bebeğimizin güvende olduğunu bilmeliyim.
(Cansu)- Bir yeğenim mi olacak ?
(Marcel)- Şu an sırası değil hemen çıkmalıyız.
Çukurdan dışarı çıktım bir an ateş durdu Angelina ile göz göze geldim hemen ardından yeniden ateş etmeye başladılar tüm mermiler üzerime yağıyordu ama bir şey hissetmiyordum sağ bacağımda bir acı hissettim bacağıma baktığım bir top mermisi bacağımı sıyırmıştı daha güçlü olamam ve hızlı tedavi olmam için dönüşmem lazımdı.
Dönüşmüştüm karşımdakileri görüyordum ama hiç birinin kalbi atmıyordu hepsi vampirdi delirmişlerdi yada başlarına gelecekleri bilmiyorlardı beni öldüremezlerdi öldürseler bile onlarda ölürdü uzun zamandır doya doya kan içmemiştim şimdi beyefendi kimliğimi bir kenara bırakmalıyım ve tüm bu kendini bilmez vampirleri öldürmeliydim.
Harekete geçtim tüm hızımla aralarına daldım tam üç tanesini öldürmüştüm ki birden bir ses yükseldi ağaçların arasından
- Saldırın hepsini öldürün kökeni koruyun...
Bir anda ağaçların arasından başka vampirler çıktı ve silahlı vampirler saldırmaya başladılar geriye döndüm Marcel Ece ve Cansu kaçmıştı tank ateş etmeye devam ediyordu yolda başka bir tank daha belirdi ve Edgartın bulunduğu tanka ateş etmeye başladı tankın hemen arkasında yüzlerce asker belirdi bunlar insandı bize doğru ateş etmeye başladılar silahlı vampirlerin hepsi ölmüştü Angelina kaçmıştı Edgarta tankın içinden çıkıp ormana doğru kaçtı ormanda insanlar ve biz kalmıştık.
(Asker)- Ateşi kesin
Bir anda silah sesleri kesildi askerlerden birisi tankın önüne geçti omzundaki rütbeden anladığım kadarıyla orgeneraldi.
(Asker)- Size bir teklif olacak ama adamlarınız olduğu yerde kalacak sadece siz geleceksiniz.
(Ben)- Sizin teklifinizle vakit kaybedemem sizi öldürmem içi bir sebep söyleyin.
(Asker)- Kardeşiniz eşiniz ve en yakın adamınız şu an elimizde ve cephanemizin tamamı vampir öldüren mermilerden oluşuyor ve adamlarım siz vampirlerden hoşlanmıyor onlarla ailenizin arasında duran tek şey benim.
Yağmurdan kaçarken doluya yakalanmıştık ailem insanların aline düşmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zombilerin Şafağı
Ciencia Ficciónİnsanoğlu kendini dünyanın yegane sahibi olarak görüyordu ta ki o güne kadar. Doğa dünyanın kontrolünü yeniden ele geçirmek için hareket geçti. Çocukluktan yetişkinliğe kadar duyduğumuz tüm efsanelerinin gerçek olduğu ortaya çıkıyordu. Zombi, Vamp...