AYAKLI BELA

296 20 8
                                    

Tam bir tatlı bela hayranı olan yazarınız geçen bölüm tatlı bela koymuştu bölümün adını. Bu sefer de ayaklı bela koymak istedim. Aşk itirafı ya bu bölüm ya da gelecek bölüm gelecek bilemiyorum. Aslına bakarsanız yazmaya başlarken ne yazacağımla ilgili bir fikrim yok. Ne yazacağımı planladığım sadece bir iki bölüm var. Onlarda ilerde geliyor. Neyse şimdi bir kaç şey soracağım. Jessica ve Harry çiftine bir isim bulalım.

1-  Kimi kandırıyorum aklıma bir şey gelmiyor :(

Neyse iyi okumalar...

İşte tatlı bela derken bunu kast ediyordum benim şirin tatlı belam.

Harry'nin Ağzından;

                          Tatlı bela. Bela ama tatlı. Gözlerimi ondan ayıramıyorum. Ne diyorum ben? Bugün beni katil etmezse sevinirim. Kimi kandırıyorum ben okula geleli daha yarım saat bile olmadı ama Jessica'dan uzak durması için uyardığım dokuz tane ahmak olmuştu. 10.sunda katil olmamak elde değildi. Ya da buna gerek yoktu. Neyse.

''Benim yüzümden okul yandı ama tuhaf bir şekilde hiç üzülmedim. Hep okulun yanmasını hayal ederdim.'' dedi ve gülümsedi. Demin ağlama krizine giren biri için bunu söylemek çok tuhaftı. Güçlerini kontrol edememesine gelirsek bu eskiden olsa çok sevineceğim bir şeydi. Ama şimdi bunun olmaması gerekiyordu. Doğum gününe kadar bunu öğretmeliydim değil mi?

''Jessica kendini çok mutluymuş gibi göstermekten vazgeç.'' dedim. Çünkü mutlu olmadığını biliyordum. Sadece güçlü görünmeye çalışıyordu. Benim gibi.

''Ama ben mutluyum cidden.'' dedi ve omzuma yasladığı başını kaldırarak o an olan yüksek dozdaki huzurumu bozdu. Aslında bir amacım daha vardı. O maça gitmesini engellemek. Unutmuştur herhalde.

''Hem benim şimdi gidip maç için hazırlanmam lazım.'' dediğinde iç sesime susmasını bile söylemedim. Çünkü ettiği tüm küfürlerde haklıydı. Ses çıkarmadım çünkü sabah onu istemesem de kırmıştım. Ah tanrım içimdeki iyi çocuk açığa çıkıyor galiba!

''Hiç iyi gözükmüyorsun bence maça çıkmak yerine dinlenmelisin.'' dedim. Demin ses çıkarmadım demiştim değil mi? Sallayın onu. O maça çıkamazdı.

''Saçmalama Harry. Gayet iyiyim. Şimdi izin verirsen kendime gidip bir voleybol şortu ya da eteği her neyse işte ondan bulmalıyım. '' dedi ve ayağa kalkarak bir şey dememe izin vermeden okulun içinde kayboldu. Galiba demin maça çıkamaz demiştim değil mi? Ah!

                            Tabi ki arkasından mal gibi bakmayacaktım. O maçta ben de oynayacaktım bir şekilde.

Jessica'nın Ağzından;

                                  Bu şort etek benim tüm şortlarımdan kısaydı. Neredeyse iç çamaşırım gözükecekti. Tanrım!  Saçlarımı açıp demin üstüne atlamış olduğum Ashley 'in yanından geçip beni bekleyen Chris 'in yanına doğru yürüdüm. 

''Verdiğim şort etek bir kıza ancak bu kadar güzel olabilirdi.'' dediğinde kızararak kafamı başka bir yöne doğru çevirdim. O sırada Harry'nin ultra sinirli ama bir o kadarda mükemmel bakışlarıyla karşılaştım. Gülen yüzüm biranda gerilirken aklıma sabah dedikleri geldi. Hayır onu takmayacaktım.

''Ah utanma. Gerçekleri söylüyorum.'' dediğinde daha da çok utanmıştım. Bugünü kaydetmeliydim millet!

                          Kafamı çevirerek bana bakan Chris 'in yüzüne baktım. Bundan güç alarak elimi tuttu. Tanrım elimi tuttu! Ama tuhaf bir şekilde hiç bir şey hissetmedim. Daha doğrusu aklıma dolan yeşil gözler, bukleler, mükemmel gamzeli gülüşler ve gördüğüm rüyalar beni şuan olan şeylerin yanlış olduğuna inandırdı. Kafamı Harry'ye çevirdim. Bana baktı ve sinirli bir şekilde arkasına döndü. Elimi hemen Chris' in elinden çektim. bu yanlıştı. Gözlerim dolarken kendimi ağlamamak için tuttum.  Niye böyle hissettiğim ile ilgili hiç bir fikrim yoktu. 

''Evet Jessica Şimdi yere eğilip esneyeceksin.'' dediğinde gözlerimi büyüttüm. Bu etekle mi eğilecektim?  Olmayacağını açıklayacaktım ki yan takımda kızlarla konuşup kahkaha atan Harry'yi gördüm. Bu kadar çabuk mu toparlanmıştı? Ben burada Chris' e soğuk davranmıştım. Chris' e. İçimi bürüyen kıskançlık ile Chris' in yanına yürüdüm.

''Bugün sana biraz kaba davrandım özür dilerim. Sadece biraz heyecanlıyım.'' dedim ve gülümsedi. Elini saçlarının arasından geçirerek gülümsedi.

''Sorun değil güzellik. Aslında bu soğuk tavırları başkasından görmemiştim. Farklı geldi.'' dediğinde gülümsedim. Nasıl davranmam gerekirdi ki?

''Hey sana bir şey soracağım.'' dediğinde kafamla onay verdim.

''Bugün gerçekten Ashley' i dövdün mü?'' dediğinde kasıldım. Bana onu dövdüğüm için kızacak mıydı?

''Evet.'' dedim utangaç bir şekilde. Çenemden tutarak ona bakmamı sağladı. Ne oluyordu burada tanrı aşkına?

''Sonunda bunu yapan bir kişi olduğu için ne kadar sevindiğimi bilemezsin.'' dedi. Rahatlamıştım hem de çok.

''Ben seni daha önce nasıl fark edemedim.'' diye fısıldadı. Tüylerim sözleşmiş gibi havaya kalkarken gözlerimiz buluştu. Gözlerim dudaklarına kaydığında bu sahneyi daha önce yaşadığımı fark ettim. Gözlerimi tekrar kaldırdığımda yeşil gözlerine baktım. elimi kaldırarak kıvırcık buklelerine dokunmaya çalıştım ama hissettiğim dümdüz saçlar beni hayal kırıklığına uğrattı. Gamzelerine baktım.

''Jessica.'' dedi.

''Harry.'' diye fısıldadım gözlerimi kapatarak. Karşımdaki kişi geri çekilirken gözlerimi açtım ve ne olduğunu anlamaya çalıştım. Demin ne olmuştu öyle? Karşımdaki kızlardan birinin çığlığı ile kendime geldim. Harry, Chris' i dövüyordu. Ah hayır yine mi? Ama bir dakika Harry daha demin yanımdaydı. Karşımda duruyordu. Biz öp aman tanrım! Chris! Ben ona Harry mi demiştim? Neyse şuan daha önemli konular vardı.

''Harry!'' diye bağırdığımda hala birbirlerini dövüyorlardı. Bu sefer bi yerimi kırmadan ya da bayılmadan onları ayırmalıydım.

''Harry! Yapma! Yine mi!'' diye bağırdım. O sırada yanıma doğru koşan Zayn' i gördüm. Oh tanrım sana şükürler olsun!

''Neler oluyor burada?!?'' diye bağıran Zayn' e baktım. Bakışlarıma karşılık verdikten sonra hala Chris' e yumruk atmakta olan Harry'yi yerden kaldırdı. Bunu görmem yeterliydi. Arkama dönerek okulun çıkışına koşturdum.

Harry'nin ağzından;

''Bırak Zayn!'' diye adeta kükredim. Zayn ise yakamdan çekerek beni okuldan çekti.

''Sen ne yapıyorsun?'' diye bağırdı.

''Ne mi yapıyorum benim sevdiğim kıza dokunan hatta öpmeye kalkan kişiye gerekli olan şeyi yapıyorum. Ben bile onu öpememişken o ne hakla!'' derken yerimde kalakaldım. Bana bakarak gülen Zayn 'i görünce dediğimin farkına vardım.

SEVDİĞİM KIZ

SEVDİĞİM KIZ

SEVDİĞİM KIZ

''Tabi sen de haklısın dostum. Sevdiğim kızı öpmeye çalışsalar ben de aynı şeyi yapardım.'' dedi ve kahkaha attı.

                         İşte o an yaptığım her şeye rağmen onu karşılıksız sevdiğimi fark ettim. Ben Jessica'ya aşık olmuştum.

WHO I AM???Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin