Yeniden

134 15 3
                                    

Her akşam büyük bir aşık kılığında sahneye çıktığım bir tiyatrodan çıkıyordum(1).Pişmanlık ve hüzünle kavrulan kalbim adeta beni sarhoş etmişti.Akşam Paris sokaklarına bıraktım kendimi,ruhumu bıraktım artık özgürlüğüne.Benliğim yönetsin beni,kanatlanayım bende uçayım istediğim yere özgürce.Kalbimi benle yalnız bırakın,sesini dinleyeyim.İçime akıttığım gözyaşlarımın onu nasıl incittiğini dinleyeyim.

Dilayla uzun uzun konuştuk , bana iyi geleceğini düşünerekten bu haftasonu burda kalmamı kararlaştırdık.Kendimi dinleme fırsatı bulacaktım.Gece yarısına doğru eve gittim.Taksiden indiğimde Pierre'in evine baktım lambaları yanmıyordu, belkide arka bahçededir diye düşündüm.Bahçe kapısını açtığımda karşımdaki beyaz gülleri gördüm.Bir tanesi bile ellenmemişti onlarca hatta yüzlerce beyaz gül.Yere eğildim,aldım elime bir tanesini sanırım artık nefret ediyordum bu acımasız güllerden.Kafamı istemsizce sağ tarafa çevirdiğimde ön bahçedeki masayı gördüm.Öyle bir düzen ve ustalıkla süslenmişti ki bir an bunca şeyi hak etmediğimi bile düşündüm.Daha fazla üzülmemek için masanın yanına gitmedim.Kapıya doğru yürürken anahtarımı aramak için çantamı açtım.Çantamı karıştırırken benim de özenle sakladığım ve özellikle buraya getirdiğim alyansım elime geldi.Elime aldım gözlerim dolmuştu ama o an hiçbir düşünce geçmedi aklımdan.Sadece kalbimin sızladığını hissetim.Alyans ve gül elimde anahtarı bulup kapıyı açtım.Evimi özlemiştim gerçekten ama bu benim hızlıca yatak odama çıkıp yatağa kendimi atmama engel olamadı.Yatağıma uzandığımda alyansı uzun bir süre inceledim içinde "Efe" yazıyordu.Parmağıma taktım,ülü başucuma koydum ve saatlerdir aç olmama rağmen hemen uykuya daldım.

Sabah saatime baktığımda gözlerime inanamadım.Yaklaşık 10 saatdir uyuyordum.Yüzümü yıkamak için lavaboya giderken midemdeki krampları hissettim.Yüzümü hızlıca yıkayıp doğruca mutfağa indim.Son kullanma tarihlerine bakarak dolaptan mısır gevreğini ve sütü çıkarttım ve yemeye koyuldum.Yemeyi bitirdikten sonra neredeyse üzerime yapışmış olan kotumu yukarı çıkıp değiştirdim.Dünden kalan makyajımı silip eşorfmanlarımı giydim ve bahçeye çıktım.

Gökyüzüne baktığımda tüm vücudumun yaşama enerjisiyle yeniden dolup taştığını hissettim.Gözlerim Pierre'in evine ilişti.Beni ona çeken ilginç bir güç vardı.Aşık değildim ama vicdanım onu böyle üzgün bırakmaya elvermiyordu.Bir anda gelen cesaretle Pierre'in evine gitmeye karar verdim.Evinin önüne geldiğimde saçlarımı istemsizce düzelttim ve zili çaldım.Yaklaşık 10 saniye sonra içeriden bir tıkırtı geldi ve kapı açıldı.Kapıyı açan bir kadındı.Üzerinde düzgün vücut hatlarını gösteren beyaz gecelikli kısa saçlı tipik bir Fransız kadını.Kadını gördüğümde gözlerim doldu,boğazım düğümlendi.Sanki aldatılmış gibi hissediyordum.Kadın bana "Buyrun,ne vardı?"dedi küstahça. Bende o anki sinirimle "Ben sonra gelirim,bir şey yok"dedim.Ve evime doğru hızlı adımlarla yürümeye bşladım.Eve gelir gelmez bavulumu topladım ve laptop'umu açtım.Uçak biletimi ayarladım,ne büyük şans ki bir saat sonra bir uçak vardı,ve bavulumu alarak beni kapıda bekleyen sevgili Chappel'in yanına gittim.Yaklaşık yarım saat uçağı bekledikten sonra uçağıma bindim.

Adanaya indiğimde ik işim kızkardeşimi aramak oldu.Beni almasını istedim.

Arabayı gördüğümde bir anda arabanın önüne atılmışım nasıl yaptığımı bilmiyorum ama birkaç saniye içinde bavulumu arabaya koyup bindim.Dilanın beni yanında bulmasıyla çığlığı basması bir oldu."Ne yapıyorsun sen?Beni katil mi yapacaksın?"dedi.O an hiç sesim çıkmadı ve ardından omzunda ağlamaya başladım hıçkıra hıçkıra.O da hiç üstelemedi yol boyunca sustu.Ve koca bir Pazar sustum sadece.

Pazartesi kalktığımda ilk önce duşumu aldım sonra uzun bir süre saçlarımla uğraştım.Aynada kendime baktım bir süre,gözlerimin ışıltısı geçmiş,yüzüm solmuştu.Biraz toparlamak için makyaj yaptım ve üzerime soluk gri bir etek gömlek kombinasyonu yaptım ve herzamanki gibi kızıl saçlarımı yanıma attım.Çantamı ve Arabanın anahtarını aldım ve aşağı indim.Annemi öpüp kahvaltı yapmadan evden çıktım.

(1):Gerard de Nerval-Slyvie

Hastaneye giderken o kadar isteksizdi ki saatte 50 km hızla bile gitmiyordum sanırım.Ama bir anda kendimi toparladım.Ettiğim yeminler aklıma geldi,hastalarımın bana ihtiyaçları vardı.Kendi sorunum için ihmal edemezdim onları.

Hızla tırmandığım hastahane merdivenlerinde buldum kendimi bir anda.Öyle bir dalmışım ki ne ara buraya geldim anlamadım.Odama yaklaştığım sırada asistanım yanıma geldi ve bugün gelecek hastalarımın dosyalarını verdi."Günaydın Doğa Hanım"dedi."İçecek bir şey ister misiniz?"diye de ekledi.

"Teşekkür ederim,bir kahve alırım."dedim ardından da kararsız bir şekilde ekledim."Efe Bey geldi mi?"

"Hayır Doğa Hanım henüz değil."dedi.İçim burkulmuştu "Peki."dedim çaresizce.

Odama girdim eve hastalarım için hazırlandım.İlk dosyaya baktım 27 yaşında bir bayandı.Kontrole gelecekti.Tam o sırada asistanım ve arkasından az önce gördüğüm Gamze adındaki hamile bir bayan girdi.İlk önce yalnız geldiğini sanmıştım ama arkasından eşi ve 5 yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim çocuğu geldi.

Açıkçası imrenmiştim bir anda.30'uma girdim sayılırdı.Onlarca hasta gördüm Fransada ama orada hep 30'lu yaşlarda ilk çocuğa hamile kalan hastalarım vardı.İşte ben bu yüzden Efe'ye kızmadan edemiyordum.

Saate baktım öğlen arası gelmişti öğleden önceki son hastamı da gönderdikten sonra kurt gibi aç olduğumu fark ettim. Öğlen yemeğine çıkmak için önlüğümü çıkarttım çantamı alarak kapıdan çıktım.Efenin kapısını çalıp içeri girdim.Masasında oturuyordu,beni görünce hemen ayağa kalktı.

"Hoş geldin."dedi ses tonundan kalbinin ne kadar kırık olduğunu anlayabiliyordum.Dayanamadım tutamadım kendimi hızlıca yanına gidip boynuna atladım.Uzun bir süre öyle kaldık.

"Özür dilerim."dedim.

"Sen haklısın,bunca yıl paris de yaşadın ve tabiki seni seven adamlar olacaktı."dedi.Böyle bir zaman da bile beni haklı çıkarmaya çalışıyordu.

Birlikte öğlen yemeğine gittik tam yemek yerken cebinden bir zarf çıkardı,bana verdi.

"Bu nedir?"dedim.Açtım içini içinde iki kişilik Dubai'ye bir tatil bileti vardı.

"Sadece senle ben ,rüya gibi bir hafta sonu."dedi.Gözündeki ışıltıyı görebiliyodum."Haftasonu bir kaçamak yapmaya ne dersin?"diye de ekledi.

Yüzüme kocaman gülümseme yayıldığını hissettim ve ağzımdan o kelimeler dökülüverdi:

"Senle her yere gelirim.".

NOT:Yazılı haftam kusura bakmayın okul biter bitmez seri yb çıkacak :)

BeyazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin