Oha Sean beni evime bırakıyor şuan ciddimi yoksa şaka falanmı ? Ciddi ciddi suratıma baktı ürküp kafamı öne eğdim. Sert bakışları vardı.
Yağmur şiddetini arttırmıştı. Sarı saçları ıslanınca dahamı tatlı olmuştu ? yok canım bu benim uydurmam. Seanden bahsediyoruz. Beni görünce hayalet görmüş gibi kaçan Sean.
Üstüm başım çamur yanına geçtim yürümeye başladık. Şu an çamur banyosu yapmış kadar oldum hani. Ama ona hiç birşey olmamıştı. Hala aynı güzellikteydi. Birde ben, sormayın çok çirkindim şu an kesin.
" Evet biraz öylesin şu an. " Deyince ben şok oldum tabi. Nasıl olmayayım. Aklımımı okumuştu ? yok canım o filmlerde olurdu.
" Sen ne düşündüğümü nereden biliyorsun?" dedim tüm cesaretimle. Hayır yani beni burda öldürse bir bataklığa atsa cesedimi bulamazlar.
Hafifçe gülümsedi. Bu anı bir daha göremeyebilirdim. Ama yakışmıştı gülümsemek.
" Sadece küçük bir tahmin. Peki küçük bir tahmin oyununa ne dersin ?" dedi. Yüzünde şeytani bir sırıtmayla. Bu işin sonu iyiye gitmiyordu. Ne oyunu ?
" Ne olduğuna göre değişir "
" Ahnaa korkma ırzına falan geçmeyeceğim. Sadece çok merak ettiğimiz birşeyin cevabını alacak kazanan ne dersin ? "
Hmm ona ne sorabilirdim mesala ohooo bir sürü soru vardı.
" Tamam. "
" Şimdi bu zarı atacağım çiftmi tekmi ?"
" Çift "
" O zaman ben tek oluyorum. Tamam çift sayı gelirse sen kazanırsın ve çok merak ettiğin birşeyi ben cevaplarım ama tek gelirse ben sorarım. " dedi ve göz kırptı. Hayatım o zara bağlıydı. Dönmesini izlerken nefesimi tuttum veee 6 geldiiiii.
" Ben kazandım soruyorum o zaman. " İsteksizce somurttu. Beyfendi kendinden çok emindi sanırım.
" Beni görünce neden kaçtın ?" dedim hemen. Yüzünün rengi attı birden.
" O ben değildim. "
" Yalan söyleme bana sendin. "
" Seni görünce bilmiyorum faklı birşey hissettim. Korktum hissettiğim şeyden. " Dedi samimice. Nedense ona inanasım vardı. Tam ağızımı açıp birşey daha soracaktım ki tekrardan az önce konuşan o değilmiş gibi sert ifadesini takındı.
"Tek bir soru diye anlaşmıştık. Bu kadar yeter şimdi susta eve yürü hasta olacaksın. "
Neydi bu şimdi anlayamıyordum.
Zaten yol boyuda bir daha konuşmadık. Sessizce yağmurda yürüdük. Şimdi size çok romantik gelebilir ama konu Seansa yanlış bir düşünce bu.
Kapıdan girince annemin tepkisi aynen şu oldu.
" Ellaaaaa bu ne hallll ? tatlım ben seni almaya gelecektim niye beklemiyorsun, hem aramadında ? ne oldu sana çamurla banyo yapmış gibi duruyorsun ."
" Bataklığa düştüm anne. Seanda gelip beni kurtardı. "
" Seanda kim ? "
" Tasmanya canavarı anne."
" Yoksa o muuuu ?"
Annem 2 dakikada unutmuştu benim he halde olduğumu.
" Evet anne o " dedim ve yukarı çıkmaya başladım.
Duşumu 2 saate aldıktan sonra odama gelip kendimi yatağa sırt üstü attım. Ohh be dünya varmış. Seanını söylediklerini düşünmeye başladım. Ne demek istemişti acaba. Yoksa benmi çok saftım ne ?
Akşam yemeğini annemle yiyip televizyon başına geçtik. Martha Stewart vardı. Off annem bunu seyredecekti kesin. Uyuyacağımı söyleyip odama çıkacaktım ki.
" İyi geceler tatlım Seana selam söyle biricik kızımı kurtardığı içinde teşekkür ettiğimi. " dedi ve bana öpücük attı. Bende ona bir öpücük gönderdim ve yatağıma attım kendimi.
" Ellaaaaaaaaaaaaaaaaaa"
Diye bağıran bir anne sesi ile uyandım. Hala çok uykum vardı. Annem odama daldı.
" Ella hadi 1 saatir seni......"
Onun sözünü Hapşuuuuuu diye kestim. Olamaz birde hasta oluyordum.
" sana hemen okaliptüs çayı yapıp getiriyorum. "
" O ne anne ya ?"
"Okaliptüste bulunan "ökaliptol" adlı kimyasal bileşen grip virüsünü normalden çok daha kısa sürede ortadan kaldırıyor canım o yüzden. "
Oflayarak tamam dedim. Çayımı içtim. Hmm tadı çok güzeldi. Başımın ağrısınada iyi gelmişti.
" Biraz daha iyiysen hadi çıkalım. "
" Nereye ?" diye sordum safça.
" Okulaaaa. " Dedi masum masum.
Bir tişört giydim, birde kot geçirdim ayağıma. Hava soğuktu. Arabaya bindim hızlıca annemide hemen uyarıdım. Arayınca hemen gelecekti. Arada bir arayıp kontrol edecekti. Eğer cevap vermezsem hemen okula gelecekti. İşimi sağlama alayımda ben.
Okulumun önünde inip hemen sınıfıma koştum. 11/J ydi sanırım. Alt katlara baktım burada değildi. Üst kata yönelecekken aklıma dün geldi. Bu okulda biri vardı beni kurtarmamıştı. Belkide o kişi Seandı. Ama okulda ne işi vardı. Ben orada öyle dikilirken neden yardım etmemişti. Sağa doğru korkuyla yönelip merdivenlerden çıkacaktım ki o sırada birde merdivenlerden iniyormuş. Ben korkuyla çığlık attım. Bende bir gariptim. Bu saate kim bana zarar verebilirdi ki ? zaten gelende Jasondu.
" Sakin ol Ella sadece benim Jason. Dün için senden özür dilerim. Sean öyle önemli bir konu falan deyince gitmek zorunda kaldım. "
Ama çok tatlıydı ona kızamıyorum.
" Sadece dalmışım o yüzden. Önemli değil ."
" Burada ne işin var senin ? Sınıfına neden gitmedin ? "
" Hastayım o yüzden biraz geç geldim. Sınıfımında yerini bilmediğim için onu arıyordum. "
" Gel ben seni götüreyim. Aynı sınıftayız. Maggie, Denis ve Sarahlada aynı sınıftasın. "
Gülümseyerek bana baktı. Sarışınlara gülmek yakışıyordu. Gözlerinin yeşilini saymıyorum zaten.
Sınıfa kapıyı bile çalmadan girdik. Jasondan beklemezdim açıkçası o kibardı. Tüm gözler bana çevrildi. Gözlüklü beyaz saçlı bir adam kimya dersi veriyordu. Bize doğru hiç bakmadı bile. Bende kendime boş yer arıyordum. Jason Denisin yanına oturmuştu. Maggie ile Sarahta yan yana oturuyorlardı. Jayden le James te beraber oturuyorlardı. Herkez eşini bulmuştu anlaşılan. Birtek bizim cool beyefendi tek takılıyordu. Baktım ki başka boş yer yok tam onun yanına yöneliyordum ki yeşil gözlü buğday tenli yeşil gözlü çok güzel bir kız Seanın yanına resmen kendini attı.
" Burası benim yerim tatlı sen başka yere otur. "
" Ne zamandan beri senin yerin ben gelmeden önce mi yoksa ben geldikten sonramı senin yerin oldu ?" Bana gıcık gıcık bakıyordu. Sorum karşısında afalladı biraz. Sonra önüne döndü ve kalemini sıraya vurarak sinirini belli etmeye başladı. Bende mecbur diğer kızın yanına oturdum.
Ders boyu yeşi gözleri ile bana baktı. Arada bir kalemini hırsla sallıyor tırnaklarını geçiriyor sonra bana nispet yapar gibi Seana doğru eğilip kıkırdıyor sonra yeşil gözlerini bana çeviriyordu.
Benim Seanla işim yok güzelim diye bağırasım vardı. Ama ben sakin bir insandım. Öyle insanlara bağıramazdım.
Ders boyu yanaklarımı şişirip durdum. Sonunda zil çalınca hemen lavaboya doğru yürüdüm. Acilen yüzümü soğuk suyla yıkamam lazımdı.
Kapıyı açıp musluğun önüne geçtim berbat bir halde duruyordum. Sıkıntıdan yüzüm kızarmıştı.
Eğilip yüzüme bir avuç soğuk su attım. o sırada biri kapıyı açtı ve sertçe kapattı. Sonra bir klik sesi ? noluyor yaa ?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öfke Sevgiye Muhtaç Olursa
RomanceZaman onun için değerli değildi... Düşünmek onun için önemli değildi... Aşk onun için değildi... Ama sevgi tam ona göreydi... Ve bir masumu sevdi... Peki ama öfke gerçekten birini sevebilirmiydi ?