Öfke Yavaş Yavaş Kendini Gösteriyor

139 12 1
                                    

İçime yayılan sıcaklık her ne kadar hoş olsada bunun geçici olduğunu biliyordum. Gözlerindeki öfkeyi gördükten sonra biliyordum artık, Seanla ilişkimiz tehlikeli olmaya başlıyordu. Sessizce oturup onun konuşmasını bekledim ama hiç öyle bir niyeti yok gibiydi. Bakışlarını yola odaklamış sessizce arabayı sürüyordu.

Ona bir şey sormaya açıkçası çekiniyordum. Ve geriye dönüp baktığımda kocaman boşluklar görüyordum. Biz hangi ara ilişkimizi bu seviyeye taşımıştık. O hangi ara bana delicesine bağlamıştı. Ben hangi ara ona sevgimi vermiştim?

Daha düne kadar birbirimize nefret dolu bakışlar atar, aynı ortamda bulunmamaya çalışırdık. Şimdi geldiğimiz durum ise "felaketti". Evet onu seviyordum ama ne kadar çabuk geçmişi unutmuştum böyle. Ya ben uyurken aradan bir sene geçmişti ya da büyük bir travma sonucu ne yaşadığımı hatırlamıyordum. Yoksa deliriyor muyum? Tanrım! Gözlerimi kapayıp kafamıda geriye yasladım ve nefesimi sıkıntıyla dışarı verdim. Sanırım bu Sean'ın ilgisini çekmiş olacak ki sonunda benimle konuşmaya tenezzül ettli.

"İyi misin?"

"Harikayım." dedim sesimdeki siniri bastırmaya çalışarak.

"Sevindim." dedi ve dikkatini yine yola verdi. Bende boğazını sıkma isteği uyandırıyordu. Eğer daha fazla susarsam patlayacağıma emindim. Öfkemi bastırmaya çalışarak en nazik ses tonum ile konuşmaya başladım.

"Bana anlatmak istediğin bir şey var mı?"

"Ne gibi?" dedi sıkıntı dolu bir sesle. Ciddi misin sen bakışlarımı attım ona. Ve aniden içim ona kafa atma isteği ile doldu. Ama kafamı acıtmaktan başka bir işe yaramazdı.

"Az önce Jayden'i dövdün farkındaysan ve konu benimlede alakalıydı." Bir elimi saçlarımın arasından geçirdim ve konuşmasını bekledim. Onun tek yaptığı ise yola bakmaya devam edip:

"Şu an zamanı değil Ella." demek oldu. Şu an çığlıklar atıp saçımı çekmek istiyordum. O kadar sinirlenmiştim ki.

"Söyledikleri doğru muydu?"

"Hayır tabikide Ella. Görmüyor musun beni kızdırmaya çalışıyorlar ve başarıyorlar." dedi. Sesi sıkıntılı ve sinirli geliyordu. Ah hayır onun hiç mi hiç kızmaya hakkı yok şu an ben sinirliyim ve beni sıkıntıyla bir köşeye sindirmesine izin vermeyeceğim.

"Onu dövdün, kardeşini." dedim bende sesimi biraz yükselterek.

İki elini birden saşlarının arasından geçirdi. Yeşil gözlerini bana dikti. O kadar yoğun bakıyorduki bir an eridiğimi sandım. Sonra hızla önüne döndü ve ani bir frenle durdu. Napıyorsun sen demek için hızla ona döndüm. O sırada annemin şaşkına dönmüş bakışlarını gördüm. Arabadan bir metre ötede nefesini tutmuş ve korkmuş gözlerle bize bakıyordu. Hızla arabadan inip hızlıca annemin yanına gittim ve ona sıkıca sarıldım.

"Tatlım iyi misin?" dedi. Annemi bu yüzden çok seviyordum. Her durumda önce beni düşünürdü. Ah tabi porselenleri dışında.

"Hadi içeri girelim." dedim ve koluna girip onu bahçe kapısına çektim.

"Özür dilerim Bayan Rose." Annem son anda varlığını hatırlamış gibi ona döndü. Sanırım onu unuttuğu için suçluluk duyuyordu.

"Önemli değil canım. Ama bir dahakine daha dikkatli olmalısın."

"Haklısınız." dedi Sean başını öne eğerek. Seni şeytan diye geçirdim içimden. Bu masum duruşunun altında bir canavar yatıyordu.

"Gelip bizimle bir şeyler içmek ister misin canım?" diye sordu annem tüm sevecenliği ile. Bu dördüzlere karşı bir zaafı olduğu kesindi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 16, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Öfke Sevgiye Muhtaç OlursaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin