Sabah uykumu almış bir şekilde ve kimse tarafından uyandırılmadan rahat bir biçimde uyandım. Harika bir duyguydu bu okul yoktu ve tüm gün bana aitti. Tabi Sean'ın 10 da geleceğini hesaba katarsak daha kendime ayırabileceğim 12 saatim falan olmalıydı. Son 1 saat hazırlanabilirdim sanırım. Zaten yapacak çok birşey yoktu. Çekmecemin üzerinden gözlüklerimi alıp taktım. Elime telefonumu alıp saate baktım. Ve gözlerimi birkaç kez kırpıştırıp tekrardan saate baktım. Sanırım hala rüya görüyorum çünkü saat 2 olmuş. Ben saat 2 ye kadar uyumuşmuydum. Hemde ben.8 saatim var. Daha duş alacağım, yemek yiyeceğim, kitap okuyacağım, bahç.......
Eğer saymaya devam edesem asla yetişemem.
Hemen aşağı inip bir duş aldım. Sonra annemin yanına gidip uykumu açacak birşeyler istedim. Balla karışık zencifil çayını bana uzattı.
" Bugün ne yapmayı düşünüyorsun ?" diye sordu kendi çayından bir yudum alarak.
" Akşam dışarı çıkacağız. " dedim.
" Nereye gidiyorsunuz ?"
" Sanırım bara gideceğiz. Sean gelip beni alacak akşama. " deyince bir kaşını kaldırıp imalı imalı baktı.
" Sadece yolumuz uzun anne. "
" Ne giyeceksin peki ?" Dedi ve bir an utandım kıpkırmızı oldum.
" Sean o tarz bir yer için uygun bir kıyafet getirecekmiş." Bir dakika Sean nereden bulacak ki ? Umarım beni utandıracak birşey getirmezdi.
" Peki tatlım. Saçını ben hallederim giysine göre. " dedi ve elinde çay bardağı ile mutfaktan çıktı. Kendimle baş başa kalınca yiyecek birşeyler aradım dolapta ve tek bulabildiğim konserve bezelyeydi. Annem yemek aradığımı tahmin etmiş gibi kafasını mutfak kapısından uzattı ve kutunun içinde krep var dedi ve gitti. Kahvaltımı yapıp tekrardan odama çıktım. Daha vaktim vardır herhalde diye düşünüp elime uzun zaman önce aldığım ama okumaya vaktim olmayan Tanrı'nın Formülü kitabını alıp yatağıma uzandım. Arka kapağa tekrardan göz attım.
" Rabb mahirdir ama zalim değildir. Doğa sırlarını sinsiliğinden değil özündeki yüceliginden dolayı saklar. " yazıyordu. Harika bir sözdü bu !!
Tam kitaba dalmıştım, heyecanlı biryerdeyken annemin bana seslendiğini duydum ve kitabı kapatıp aşağı indim.
" Bak tatlım Sean gelmiş. Ne kadar şık gözüküyor değil mi ? " dedi tüm samimiyeti ile. Annemin bir Sean hayranlıgı vardı ama hadi bakalım sonu ne olacak. Ve dün akşam aklıma geldi utançla kızardım ama merakta ediyordum biraz yüzümün kızarıklığının geçmesini bekledim. Sonra gözlerim Sean'ı baştan aşağı süzmeye başladı. Saçlarını dağıtmıştı. Sarı saçları dağınık olunca ona çok sevimli ve yaramaz bir çocuk havası veriyordu. Üzerinde siyah bir Rolling Stones tişörtü vardı altında ise siyah bir kot vardı. Sarı saçları siyahla hem uyum içindeydi hemde zıt duruyordu. Eliyle zaten dağılmış saçlarını bir kez daha karıştırdı ve elindeki simsiyah karton poşeti bana uzattı. İçimi büyük bir merak kapladı ve hemen poşeti alıp odama çıktım. Umarım doğru düzgün birşey çıkardı. İçinden kıyafetleri çıkardım ve hemen üzerime denedim. Bunlar harikaydı. Siyah rengin bana bu kadar yakışacağını hiç tahmin etmezdim. Kendimi boy aynasında bir kere daha şöyle süzdüm. Üzerimde bol ama kısa siyah bir tişört vardı üzerinde neon harflerle THE BİG BANG !! Yazıyordu altımda ise deri bir şort vardı. Onun altınada siyah zımbalı botlarımı giymiştim ve sonuç harikaydı. Bedenimi tam bilmeside çok ilginçti ve neden giysi seçmişti benim için ?! Bunu öğrenecektim kessinlikle. Aşağı indim ve koltukta oturmuş sohbet eden Sean ve annemin karşısına geçtim. Sean küçük bir ıslık çaldı annem ise ahh bebeğim ne kadar harika görünüyorsun, Sean'ın harika bir zevki var. Dedi ve aynı zamanda bana göz kırptı. Ahh anne...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öfke Sevgiye Muhtaç Olursa
RomansaZaman onun için değerli değildi... Düşünmek onun için önemli değildi... Aşk onun için değildi... Ama sevgi tam ona göreydi... Ve bir masumu sevdi... Peki ama öfke gerçekten birini sevebilirmiydi ?