İşte bunu görmeyi beklemiyordum hemde HİÇÇ !!!
Maggie ile Jason sevgiliymişler. İyide bunu niye herkezden saklıyorlardı ?
Sonunda birbirlerini öpmeyi bıraktıklarında nefes nefese kalmışlardı. Jasonun gözlerinde anlayamadığım bir şey vardı. Ateşle parlıyorlardı. Yemyeşil gözlerinde kırmızı / turuncu parlak noktalar vardı. Şey gibiydi neydi o...?
Tutku ? Hayır bu daha güçlü bir duyguydu.
Güçlü bir duyguydu. İçgüdüsel birşey. İnsanların doğduklarından beri karşı koyamadıkları tekşey içgüdüleri. Jason bu içgüdüleri ile hareket ediyordu. Ama neydi o tutkulu şey ?
Bir anda aklımda şimşekler çakmaya başladı. Jasonun gözleride ğördüğüm şey
" ŞEHVET "
Tam olarak buydu evet. İşin garibi şehvetini Maggieyede bulaştırmasıydı. Sanki Maggie ona karşılık vermek zorunda kalmış gibiydi. Bu 4 üzlerde birşey vardı ve çözecektim ne olduğunu. Derin bir nefes verip duvara yaslanmış Maggie ile Jasona baktım.
Jason bir kez daha Maggieye doğru eğilince Maggie nefesini tutmuş gibi kaldı gözleri döndü resmen dudaklarını araları ve....
bu görüntüye daha fazla dayanamayacağımı düşünüp arkamı döndüm. Merakımı tatmin etmiştim artık. Hemde fazlasıyla. Artık gidebilirim.
Kafam karışmış bir biçimde yürürken birine çarpıp dengemi kaybettim. Düşecekken oda beni kolumdan tutup kendine çekti.
" Hani beni bekleyecektin ? Seni küçük yalancı. " Dedi ve göz kırparak burnumu sıktı.
" Şeyyy..... Imm... Arka bahçede ne olduğunu merak ettim. "
Ah harikasın Ella aynen böyle devam et yalan söylemeye.
" Hmm ne varmış bakalım arka bahçemizde ?"
" Hiççç... hiçbirşey yok. Boş bir alan sadece bende sıkıldım geri dönüyordum zaten. "
Vicdanımı rahatlatmam lazım. Sonuçta ona orada kardeşinin birini resmen yadiğini söyleyemezdim. Söylermiydim acaba ? Evet söyleyebilirdim sonrada pancar gibi kızarırdım.
Hem orada Maggiyede birşeyler olmuştu. Kafam tamamen karışmıştı.
" Birbirimize çok benziyoruz. " Dedi hafifçe sırıtarak.
" Efendim ? birşeymi dedin ?"
" Telefonunu revirde unutmuşsun. "
" Aa evet doğru. " Dedim bir yandanda ceplerimi yoklayarak.
" 4 cevapsız çağrı 3 tanede mesaj var hepsi annenden. " Diyerek bana göz kırptı.
" Ne senn... Telfonumumu karıştırdın ?" deyip göğsüne şakadan bir yumruk attım. Elimi uzatıp ver işareti yapıp beklemeye başladım.
Pislik elini havaya kaldırıp elini gelde al der gibi uzattı.
" Evet numaramı kaydettim bu arda büyük harflerle SEVGİLİM yazıyor. O benim işte. "
Yaptığı şeye gülerken telefonuma doğru uzandım. Aramızda rahat bir 10 cm vardı. Uzanıp almaya çalıştım daha yukarı kaldırdı.
" Neyse önemli değil zaten sendede kalabilir. " O sırada telefon çalmaya başladı o bilindik melodi kulaklarıma dolarken yüzüne merakla baktım. Oda ekranıma merakla baktı.
" Annen. Artık telefon benim olduğuna göre açıp annenle ben konuşabilirim ya da gelir telefonunu alırsın deyince yüzüne öfkeyle baktım pislik seni.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öfke Sevgiye Muhtaç Olursa
RomanceZaman onun için değerli değildi... Düşünmek onun için önemli değildi... Aşk onun için değildi... Ama sevgi tam ona göreydi... Ve bir masumu sevdi... Peki ama öfke gerçekten birini sevebilirmiydi ?