Sabahın erken saatleridir. Muzaffer uyanmışdır. Ama yerinden kalkmamışdır. Hala uykuda olan Nefise ve Merti seyrediyordur en keyifli yüz ifadesiyle. Yıllardır özlemini duyduğu manzaranı yaşamanın mutluluğu vardı içinde. Çok büyük bir aşkla sevdiyi karısı ve canından çok sevdiyi oğlu yanı başında tatlı tatlı uyuyordu. Derken Muzafferin Aysun ve Cemre aklına gelir. Yerinden kalkar ve kızların odasına gider. Cemre çoktan kalkmışdır ve dışarıya çıkmak için hazırlanıyordur. Aysun hala uyuyordur.. Muzaffer kapıyı tıkladır yavaşca. Uyumuşlarsa uyandırmamak için. Cemre kapıyı açar.
C: Muzaffer abi
M: günaydın kızım
Cemrenin alnından öper
C: geçsene
Muzaffer içeriye Aysuna bakar
M: ne de güzel uyuyor🙂
Muzaffer içeriye geçer. Aysunun yatağına yaklaşır. Önce hafifce uyandırmadan saçlarını okşar. Daha sonra Aysunu saçlarından öper. Cemre de manzaranı izliyor, gülümsüyordur☺
C: ee Muzaffer abi, annem uyanmadı mı? (Kısık sesle konuşuyorlardır)
M: yok daha uyanmadı, gece geç yatdı da(Hemen Cemrenin yanlış anlamasından çekinerek devam eder) Şey gece misafir gelmişdi de geç saatde ondan
C: hmm, şey, Muzaffer abi
M: efendim canım
C: ben, belki de zamanı değil bunu söylememin ama ben hala çok korkuyorum abi
Muzaffer Cemrenin endişesinin sebebini hemen anlamışdı. Çünki Cemreni korkutan şey onu da korkutuyordu.
M: istersen dışarıda konuşalım(kısık sesle söyler Aysuna bakarak. Aysun mışıl mışıl uyuyordur).Muzaffer ve Cemre kapıdan çıkar ve kapıyı kapatarak odanın önünde konuşurlar.
M: bak kızım, ben senin neden korktuğunu çok iyi biliyorum. Ama sen merak etme, ben asla ama asla bir daha Nefiseye birşey olmasına izin vermem. ASLA! kimse bir daha benim karımın kılına zarar veremez.. ne karımın ne de sizlerin.
C: ama adamlar hala yakalanmadı, ya ansızın yine çıkarlarsa karşısına annemin? Ya iş yerinde falan baskın yaparlarsa ben çok korkuyorum Muzaffer abi, biz bir daha yaşayamayız aynı şeyleri,dayanamayız.Muzaffer Cemrenin gözlerindeki korkuyu o kadar net görüyordu ki, gerçekten kıza acımışdı.
M: Nefisenin işe çıkmasına izin vermem Cemre. Bu yaşananlardan sonra onun ben olmadan hiç bir yere çıkmasına izin vermem. Ve atdığınız her adımda sizi koruyan tahmin edemiyiceyiniz kadar çok koruma var bunu da unutma canım. Kimse ama kimse sizin kılınıza dokunamaz. Ve o alçakları da en kısa zamanda bulucağım ve mahv edicem!
C: annem seni dinlemezki Muzaffer abi, zaten kaç zamandır ne zaman iyileşirim de işe giderim tekrar diyordu. Bakması gereken bir sürü dava varmış😕Muzaffer biraz düşünür. Nefisenin iş konusunda israr ediceyini bilir ama nolur olsun izin vermemek konusunda kararlıdır.
M: sen bunları düşünme canım, ve içini ferah tut. Annen güvende tamam mı? :)
C: tamam Muzaffer abi, iyi ki varsın gerçektenMuzaffer gülümser ve elini Cemrenin omzuna koyarak;
M: sen bir yere mi gidiyorsun?
C: evet, Pınarlara gidicem sonra beraber dışarıya çıkıcıcağız anneme söyledim dün
M: tamam😊 selam söyle Pınara, iyi kıza benziyordu
C: geçen buraya geldiyinde seni tanıdığından çok memnun olmuşdu :)) annen çok şanslı kadın diyordu😁 çok kibarmışsın😄
M: yaa😁 e sen bunu annenin yanında da tekrar et ama, bilsin kocasının kıymetini😉
C: ahaha😁 tamam
M: şimdi ben Aysunu uyandırmadan odamıza götürücem, annesinin yanında da uyusun azıcık :)
C: çok iyi düşündün abi, zaten dün gece annemle uyumayı özledim diyordu :)
M: 😊Muzaffer odadan Aysunu yavaşca kucağına alır ve kendi odalarına götürür. Kapıyı yavaşca açar, Nefise ve Mert hala uyuyordur. Muzaffer Aysunu yavaşca yatağa bırakır. Mertin yanına. Ve sonra örtünü Nefise , Mert ve Aysunun üzerine iyice çeker. Daha sonra kendisi de yatağa uzanır. Biraz ailesini izler ve tekrar uykuya dalar.
2 saat sonra:
Nefise yavaş yavaş uykudan uyanır. Ve yatakta karşısında duran 3lü uyuyan şirinleri görünce yüzünde sımsıcak bir tebessüm oluşur. Aysunun saçlarını okşar
N: canım kızım yaa, sen nasıl geldin buraya(Aysuna taraf doğrulur ve alnından öper, daha sonra Mertin de alnından öper ve "Canım oğlum" der. Sonra başını yastığına koyar tekrar ve Muzaffere bakar. Uzun uzun seyreder. Elini Muzafferin saçlarına götürür ve okşamaya başlar yavaşca saçlarını)