1 ay sonra:
Muzaffer arabasıyla deniz kenarındadır. Denizi izliyordur. Artık denize baktığında eskiden gördüklerini görmüyordu, daha farklı şeyler görüyordu. Bir zamanlar onu sakinleşdirirdi, hafifletirdi denizi izlemek. Ama şimdi... Denize bakmak anıları hatırlamaktı, denize bakmak derinlere dalmak ve o derinlerde kaybolmaktı, öfkeydi, kısasdı, aşktı...
Z: Oğlum, Muzafferi yanlız bırakmasaydın, kötü birşey yapmasından korkuyorum, hiç iyi değil
O: nasıl iyi olsun anne, o günden sonra iyiliğin ne oluğunu unutdu adam... Sanki o güne kadar yüzüne çok gülmüş gibi, o günden sonra daha beter yapdı hayat abimi.. Hem bilmiyormusun yanlız kalmak istediyi zaman bin kişi de takılsa peşini ne yapar eder kurtulur. Ayrıca söz verdi kötü birşey yapmayacak, zaten ne yapa bilirki.. Biliyorsun söz verdi, Nefisenin intikamını almadan ölmem dedi.
Z: beni korkutan da bu ya onur! Ya bulursa o adamları? Ya kısasını kendi alırsa ve sonra kendine birşey yaparsa?
O: onları bulmak o kadar kolay değil anne. 1 ay oldu, daha polis bile birşey bulmadı. Sadece Nefiseyi ve abimi uzun zamandır takip etdiklerini biliyoruz. O da gizlice çekilmiş fotoğraflarını gönderdikleri için. Adamlar resmen biz yaptık diyorlar ama biz kim onu da bilmiyoruz. Korumasız adım bile atamıyoruz. Hem abim de kendine birşey yapmaz, yapamaz merak etme. Mert için yaşayacak, yaşamalı, yaşamak zorunda!. Hem sadece Mert de değil, Aysun,Cemre... Onlara da söz verdi, asla bırakamaz onları.
Z: zavallı oğlum, zavallı Muzafferim😔 Nefise hayatına güneş gibi doğmuşdu, gülmeyen yüzünü güldürmüşdü, sanki atmayan kalbini yeniden çalışdırmışdı... Nasıl seviyorlardı bir birlerini😢(Zerrin ağlamaya başlar) hele çocuklar, mahv oldular😢 hala Ne...Zerrin cümleyi tamamlamaz, çünki Mertin sesini duyar. Mert salonda oturan Onur ve Zerrinin yanına koşar
Mert: Amcaa
O: koçummm(Mert Onurun kucağında oturur)
Mert: babam ne zaman gelicek
O: gelicek aslanım herhalde akşam gelir
Mert: dün de öyle dedin ama gelmedi
O: aa Mert, gelmez olur mu geldi, ama sen uyuyordun. Seni öpdü kokladı ve sonra gitdi
Mert: nereye gitdi
O: ıı şeey, şey Mert, Nee...Onurun cümlesi Azimenin lafıyla bölünür
A: efendim Tuğba hanımlar geldi
Z: aa gelsin gelsin
Onur kalkar.
O: annecim ben Merti lunaparka götürücem. Zeynebi de davet edicem
Mert: oleey, lunaparka gidiceezzz
O: aslanımmm(Merti kucağına alır)
Z: tamam oğlum, dikkat et çocuğa da kendine. Arabayı dikkatli kullan zeynep kızıma da selamımı söyle
O: tamam🙂
T: ben geldiimZerrin ayağa kalkar
Z: hoşgeldin Tuğbacım(görüşürler)
O: hoşgeldin Tuğba
T: hoşbuldum, Mert tatlım nasılsın(Mertin saçlarından okşar, Mert kendini geri çeker😎)
O: Mert cevap versene
Mert: iyiyim😏, hadi amcaa
O: hoşcakal Tuğba
O: hoşcakalın10 dakika sonra:
T: demek Muzaffer hala kendine gelemedi
Z: kolay mı Tuğba, Muzaffer bu 1 ayın her günü tekrar tekrar öldü.. Görsen... Bitmiş, tükenmiş... Onu ayakta tutan şeyler olmasa hayatda asla kalamazdı. Kendine kıyardı
T: Allah korusun yaa
Z: öyle ama.. Oğlu için, Nefisenin intikamı için yaşıyor
T: Yanında olmama da izin vermiyorki😔
Z: bize bile vermiyor Tuğba, bizi geçtim can dostu Fıratı bile yanına yaklaşdırmıyor. Muzaffer mahv olmuş durumda😢 (yine ağlar)
T: (Ahh Muzaffer, keşke Nefiseni hiç almasaydın hayatına.. Dayanamıyorum, senin böyle acı çekmene dayanamıyorum, hem de başka bir kadın işin, keşke keşke beni sevseydin. Bunların hiç birini yaşamıyıcaktın)Akşam olmuşdur
S: kızım, yemeğinizi neden yemiyorsunuz, olmuyor ama böyle
A:(tabağı geri iter) bana ne yemiyicem ben annemi istiyorum, annem gelsin o yedirsin bana(küsmüş şekilde masasından kalkar ve koşarak odasına gider)
S:Aysun, Aysuun, buraya gel kızım
(Cemreye döner) Cemre kızım, hiç olmazsa sen yapma be yavrum ya, bak sen böyle yapınca ben aysunu zabt edemiyorum bir lokma...
C: ya ne lokması ne yemeği baba yaa!!! Biz nasıl yemek yiyelim!!! (Cemrenin sesi titremeye başlar. Sanki kaç zamandır içinde tutduğunu haykırmaya başlar) Annem yok benim ANNEM! ANNEM YOK! YOOOKKKKK!!! 😢😢😢😢😢😢😢😢