Siyah

6.Bölüm - GÜZEL

Tekrar dan merhaba! Geçen sefer oylardan mutluyum dedim, nazar değdirdim herhalde, çok geç çoğaldı oylar şom ağızlıydım da bu kadar da değildim ben asdfg Neyse size iyi okumalar ben konuşmayayım daha fazla :) Yazım hataları varsa kusura bakmayın, iyi okumalaaar :D
Yazarken Lana Del Rey- Radio'yu dinliyordum, isterseniz siz de onu dinleyin.

Sabah saat sekiz de uyanmıştım. Okula zamanı istersem erken kalkamazdım ama gitmediğim için sabahın köründe uyanmıştım.

Yarım saat aylak aylak evin içinde hayalet gibi dolanıp durdum. Ama en sonunda kendime bir sandviç ve meyve suyu alıp çizgi filmi izlemek üzere koltuğa kuruldum.

Akşam, tam uykuya dalmıştım ki babam gelmişti odama. Otobüs biletlerini aldığını, yarın akşam sekiz de yola çıkacağımızı söylemişti. Tatil sezonu daha başlamadığı için otobüs biletleri vardı. Zaten bende biletin kalmamasından korkmuyordum. Sadece, yolculuğumuz çok uzundu. Ve tamamı küçücük bir otobüste geçecekti. Oraya gittiğimizde genelde arabayla gittiğimiz için rahat yolculuk yapabiliyordum ama şimdi konfordan uzak bir on saat geçirecektim. Hemde yanımda Arel'le beraber.

Buradan uzaklaşıpta aradan biraz zaman geçince Arel'i sorgulayacaktım. Babamın uzakta olmasının verdiği rahatlıkla, merak ettiğim her soruyu ona soracak ve cevabını almadan yakasından düşmeyecektim. Bir bakıma bunu onlar istemişlerdi. Sürekli benden bir şeyler saklayıp durmasalar, bana da bir şeyler anlatsalar başlarına bu kadar bela olmazdım. Yani, muhtemelen olmazdım. Ama bu şekilde körü körüne saklayabilecekleri sınırlı şeyler -en azından benim tahmin ettiğim şeyler- vardı ama içten içe onların olmamasını diliyordum. Çoğu tahminim geçmişe dönük, babamın yaptığı pis işlerle alakalıydı. Ve tekrar geçmişin tekrarlamasını istemiyordum. Babam da istememeliydi. Ama birden aşırı koruma ve bu taşınma işi hiç hayra alamet değildi. İşin aslı, babam sırf bunlar için beni halamın yanına gönderecek kadar adi bir insan değil. Beni çok fazla salak olarak görüyor herhalde, burnunun ucunu bile göremeyen biri zannediyor. Beni uzaklaştırmaya çalıştığının farkındayım, ama hep aynı çıkmaza girip duruyorum; Kimden ve neden?

Tabağımı sehpaya bırakıp bardağımı da içine koydum. Rahat edecek şekilde koltuğa yayılıp çizgi film kanalları arasında dolanmaya başladım. Halam gerçekten iyi kadındı ama oraya tek başıma gitmeyecektim. Arel'de yanımda olacaktı ve benim bir tarafım yine kendi ortamımda olmama rağmen rahat edemeyecekti. Muhtemelen oraya gittiğimizde, halam Arel hakkında birçok soru soracaktı. Belki de babam ona neler olduğunu anlatmış olabilir, bilemiyorum. Ama bana anlattıkları şekilde anlattıysa halam da benim gibi soru sormaktan kaçınmazdı.

Çizgi film izlemekten sıkılıp televizyonu kapattım, tabağımla bardağımı alıp mutfağa gittim ve bulaşık makinesine yerleştirdim tabakla bardağı. Saat dokuz buçuktu, babam ve Songül çoktan gitmişlerdi. Babam akşam gelecekti ama Songül dört gibi evde olurdu. Odama gidip altıma eşofmanımı, üzerime de tişörtümü giydim. Birkaç bozuk ve kağıt parayı cebime attım, diğer cebime de telefonumla kulaklığımı sıkıştırdım. Hazır evde kimse yokken dışarı çıkıp biraz gezmekten zarar gelmezdi.

Evden çıkıp güneşe bakarak gözlerimi kıstım. Okul döneminin bitmesine az kalmıştı. İki ay için okul değiştirecektim, saçmaydı ama en azından burada olmayacaktım. Sadece Esma ve Doruk'tan ayrılmak kötüydü. Ne olursa olsun onlar benim tek arkadaşlarımdı. Esma'ya pek fazla belli edemesem de ben üzülmüştüm. Her zaman benim yanımda olup beni korumuşlardı. Tabii, bende onların her zaman yanındaydım ve onları korumuştum. Yıllardır onlarla beraberdim ve şimdi onlardan ayrılıyordum. Babam için bu sorgulamayı yapamıyordum. Babamda yıllardır yanımdaydı, ama bir o kadar da değildi. Manevi olarak asla onu gerçekten hissedememiştim. Bazı zamanlar tek istediğim sadece bir aileyi hissetmek olmuştu. Esma'lara gittiğimde Zeynep Teyzeye, annesine, hep hasetle bakmıştım. Çok iyi ve anlayışlı bir kadındı. Onunla oturup konuşmuşluğum vardı, çoğu konu hakkında. Ve karşısındaki kişiyi sadece duyduğu şeye göre yargılamıyordu. Ona bir şey anlattığımda, suçun sadece onda değil bende de olduğu gibi şeyler söylüyordu. Zeynep Teyze gibi bir annem olmasını istemiştim, ama gerçekleşmeyeceğini biliyordum. Songül'e asla annem, Mine'ye kardeşim gibi davranamazdım daha babama babam gibi davranamazken. Olmazdı.