❋ABD #12#❋

221 33 35
                                    

Yağmur damlacıkları camı ısrarla dövmeye devam ederken , genç adam da camın önünde  sıcak kahvesini yudumlamıyordu tabiki de . Hastanede hastaların etrafında pervane oluyordu . Her biri ile ayrı ayrı ilgileniyordu , ellerinden tutup koridor boyunca yürütüyordu . Etraftaki o çaresiz insanlar ise bir umut bekledikleri o doktorların gözlerinin içine bakıyorlardı . Hava yavaş yavaş kararmaya başlamıştı . Gökgürültüsü dışarıdaki canlı olan her şeyi korkutuyordu ama bilmiyorlardı ki bunu isteyerek yapmıyordu , yanına sadece bir arkadaş sırdaş arıyordu bulamayınca ise ağlamaya başlıyordu .  Kimse yalnızlıktan hoşlanmıyordu ama bazı kişiler ise bunu tercih olarak gösteriyordu , sanki kendileri öyle istemiş gibi , sanki anlatacak çok kişi var da içlerine kapanmışlar gibi , sanki içlerindeki çığlıklar duyulmuyormuş gibi susmaya çalışıyorlardı . Yalnızlık tercih değildir , sadece yanımda  kimsem yok diyemeyişimizden çıkan bir cümledir .

Etrafıma şöyle bir göz gezdirip usulca odama geçtim ve masanın üzerinde duran hastanın test sonuçlarını incelemeye başladım. Bir umut benim dudaklarımdan dökülecek güzel kelimeleri bekliyorlardı ama nasıl diyebilirdim ki hastanın son günlerini güzel geçirmesini sağlayın diye ?  Bu doktorluk çok zor bir meslekti gerçekten her açıdan insanın beynini kalbini yoruyordu . Saate baktığımda mesai saatimin bitmesine 5 dakika kaldığını görüp yavaşça toparlanmaya başladım . Ben toplanırken dışarıdan sesler geliyordu , hızlıca kapıyı açtım ve kapının önüne baktım Aysel hanımla bir kadın tartışıyordu . Aysel hanıma ne oluyor burada dercesine bakmaya başladım.

"Hiç öyle bakmayın Aral Bey , illa sizi görecekmiş bende mesai saatinizin bittiğini söyledim ama inanmayıp tartışmaya başladı . " 

"Bırak gelsin Aysel eve birkaç dakika geç gitsem de olur " deyip kadını içeri buyur ettim .

"Allah sizden razı olsun doktor bey, Allah tuttuğunuzu altın etsin , Allah ne muradınız varsa versin " dedi ve karşımda duran koltuğa oturdu.

"Buyrun neyiniz vardı ?"

Kadın derin bir nefes aldıktan sonra söze başladı, " Benim babam sizin hastanız kalbi çok yavaş atıyor gözlerini açamıyor , nesi var doktor bey lütfen söyleyin beni bırakıp gidecek mi annem gibi ?" Sözleri sitemkardı ama elimden hiçbir şey gelmiyordu sadece olanları söylemem gerekiyordu . 

"Bakın hanımefendi babanızın kalbi iyi bile dayanmış lakin su an çok hasta onu eve götürürseniz heyecanlanmasa ,ani şeyler olmasa son zamanlarını iyi geçirebilir . " Dedim kadının gözlerinin içine bakarken .

" Siz ne sanıyorsunuz kendinizi ! Babam annemi gördüğünde heyecan yapıyordu kalbi bence ona dayanamadı annemi özledi ama beni unuttu . Bana iyi bişey şöyle iyileşecek de bana , yanına gelecek de eski haline geri dönecek de " dedi ve hızlıca kapıyı açıp çıkıp gitti.

Kadının o çaresiz halleri her ne kadar  içimin parçalanmasına sebep olsa da elimden birşey gelmiyordu . Usulca etrafı toparlayıp ahşap masanın üzerinde duran telefonumu da cebime koyduktan sonra odadan çıkıp o sessiz sakin koridorda yürümeye başladım . Etraf çok sessizdi adeta ölü toprağı serpilmiş gibiydi , odalara göz gezdirdiğimde hiçbir hasta yoktu bir an hastane mı başka bir yer mi olduğunu kavrayamadım. Çıkışa geldiğimde ise o soğuk hava tenimi delercesine esiyordu . Hızlıca otoparka geçtim ve arabamı hiç aramadan bulup çantamı arka koltuğa fırlattım. Şoför koltuğuna da geçip kontağı çevirdim ve gazın arabayı esir alan sesini biraz dinlendikten sonra yavaşça hareket edip evin yolunu tutmaya başladım . Hafiften yine çiselemeye başlamıştı yolu izlerken evin bulunduğu sokağa girdiğimi fark ettim ve arabamı her zamanki park yerime park ettim .

Sultanımın yanına çoktandır uğramamıştım biraz korku biraz ise özlemle kapının tokmağını vurup beklemeye başladım. Biraz sonra kapının arkasından ince cılız bir ses " geliyom ula az bekleyin" dedi ve ardından kapı açıldı . Sultanıma en sıcak gülümsememi gönderip sarilmaya çalıştım o ise beni itip " sen ne diye geldin eşşoğlusu geri git çabuk "deyip kapıyı kapattı.

Ben ise kapıyı çalmaya devam ettim ve " sultanım bak seni çok ihmal ettim biliyorum ama lütfen bana da hak ver işlerim çok yoğundu seni çok özledim "

" Sen beni değil yemeklerimi ozlemissindir "

"Böyle yapma sultanım lütfen seni çok özledim hemde çok "

" Bana yalan söyleme it herif git ula başımdan " dedi ve içeriye doğru yürümeye başladığını fark edince evime doğru yol alıp merdivenleri teker teker çıkmaya başladım . Her ne kadar ağrıma gitse de kapının kilidini hızlıca açıp kendimi koltuğa attım ve gözlerimi sıkıca kapattım . Yorgunluk tüm bedenimi esir almıştı .

Merhaba arkadaşlar yepisyeni bir bölümle daha karşınızdaydım umarım beğendiğiniz bir bölüm olmuştur . Yorum ve votelerinizi eksik etmezseniz çok mutlu olurum . Biz bir aileyiz desteklerinizi bekliyorum ❤️❤️❤️😊

AÇILIN BEN DOKTORUM !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin