Sabahın ilk ışıkları cama yavaş yavaş vurmaya başladığında genç adam da yatağında usulca kıpırdanmaya başladı bu saatlerde hiç uyanmazdı lakin bir değişiklik yapmak istedi. Camın önüne gidip perdeyi şöyle bir araladı etraf sessiz sakin olduğu kadar korkutucuydu da kışın bitişi ilkbahar oluyordu ama bu yıl kışa tekrardan girecek gibi hissettiriyordu herkese.
Sessiz ve bir o kadar da usul usul esen rüzgar yaprakları savuruyordu. Bu hava genç adama kimsesizliği anlatıyordu adeta. Dalından kopan bir yaprak usul usul dans ederek arkadaşlarının yanına düşebilmek için rüzgara yalvarıyordu bir yandan .
Sahi bu havalardan mı oluyordu ayrılık ? Yoksa hep denk mı geliyordu bu havalara?Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte gözlerimi açtım ve yataktan usulca doğrulup pencerenin önüne gidip etrafa şöyle bir bakındım . Rüzgar esiyordu ilkbahar olmasına karşın bu havalar hiç düzelmeyecek mi diye düşünürken telefonumun ışığı yanıp söndü.
Soğuk zemine yalınayak basarak komodinin yanına kadar gittim ve telefonumu alıp ekrana baktığımda bir mesaj ,sadece bir numaradan geldiğini gördüm.
Mesajı açmaya her ne kadar çekinsem de merak da etmiyor değildim. Ekran kilidini açıp mesajlara girdiğimde ağzım açık ayran budalası gibi bakıyordum . Multimedya bir mesajdi bu, hemen mesaja girip açtığımda ise kafamda şimşekler çakmaya başladı , beynim eror veriyordu , kalbim kan pompalamıyordu artık, nefesim kesilmişti bu gördüklerim ya rüyaydı ya da ben yanlış görüyordum.Nefes almam o kadar zorlaşmıştı ki astım falan olduğumu düşünmeye başlıyordum . Şu an içimde olup biten kasırganın şiddetini ölçemiyordum bile. Duvarlara yumruk atmak istiyordum , ellerim kanayana kadar , canım artık dayanılmaz derecede acıyana kadar vurmak istiyordum . Beynimin bana oynadığı oyunlardan biri olduğunu düşünmeye başlamıştım .
Bu doğru olamazdı değil mi , imkansız bir şeydi çünkü . O hala hayatta olamazdı .
Telefonu şaşkınlık ve bir o kadar sinirle kapatıp banyoya koştum küvetin içine girip sıcak suyu da açıp kendimi o sıcaklığın verdiği rahatlatıcı etkiye teslim ettim.
(3 Saat sonra)
Camın önüne dikilip etrafı seyrediyordum, telefonum çığlık çığlığa çalmaya devam ediyordu lakin umrumda bile olmuyordu . Elimdeki kahveden bir yudum daha aldıktan sonra o soğuk mermerin üzerine yerine tekrardan koydum. Hala olanları idrak etmeye çalışıyordum , o hayatta olsaydı benimle iletişime geçerdi değil mi ?Delirecek raddeye gelmiştim artık , saatlerdir onu düşünüyordum . Eski anılar beynimi talan etmişti , başım şiddetli bir şekilde ağrıyordu. Hızlıca yerinden kalkıp telefonumu da yanıma aldıktan sonra kapıya doğru hızlıca yürüyüp montumu ve ayakkabılarımı ayağıma geçirip merdivenleri üçer beşer inmeye başladım.
Sonunda arabamın yanına vardığımda ise kapıyı açıp koltuğuma yerleştim ve anahtarımı da yerleştirip kontağı çevirdim. Nereye gideceğimi bilmesem de hızlıca evden uzaklaştım . Nefes almaya ihtiyacım vardı , artık çok yorulmuştum. Karanlık olmaya başlamıştı , farları açıp o bitmek bilmeyen yolculuğuma devam ediyordum.Merhaba Açılın Ben Doktorum Ailesi size yepyeni bir bölümle geldim. Umarım severek okursunuz . Sizleri çok seviyorum ❤️ bana yorum ve votelerinizle destek olduğunuz için teşekkür ederim 😘 hep de destekte olmaya devam edin olur mu 😉
Keyifli okumalar dilerim 😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AÇILIN BEN DOKTORUM !
Humor"Açılııııın ben doktorum" "Ne bağırıyorsun öyle ? Sanki film çekiyoruz burada!" "Ama her zaman bunu yapmak istemişimdir . Kusura bakmayın!" Bir doktorun komik...