Mert'in ağzından bir bölüm#
Aralık ayı gecesi#
Koşar adımlarla parka doğru ilerledim.
Sera bank'ın yanındaydı.Dalgın dalgın yürüyordu,sanki düşüncelerini saran birşey varmış gibi rahat görünmüyordu.
"Sera?" diye bağırdım ve koşarak minik meleğimi kollarımın arasına aldım.
Boyu o kadar kısa ki neredeyse belimin hizasındaydı.
Ne kadar masum ve günahsız bir güzellik..
Geri çekilirken onun o ipeksi küt saçlarına bir öpücük kondurdum ve yüzüne düşen kaküllerini geriye ittim.
"Birşey mi vardı meleğim? Gece vakti beni neden çağırdın?" dedim.
Sera: "Aşkım seninle konuşmamız gereken önemli bir mesele var!"
Önemli bir mesele??
Sera'nın bu kadar takıldığı önemli mesele neydi?
"Seni dinliyorum?" dedim.
Sera içine derin ve sıkıntılı bir nefes çekti.
Sera: "Sana bunu söylemek çok zor ama artık görüşmemeliyiz!"
"Neden? "diye sordum.
"Babam seninle görüşmemi istemiyor! Seninle birlikte olduğumu söylediğimde bana sağlam ve sıkı bir tokat yapıştırdı," dedi.
"Benim küçük meleğime kıydılar mı? Kıyamam,"dedim.
"Yeter mert! Buraya kadar bu seni son görüşüm!!"
Son sözlerini söyleyince bir hışımla arkasını dönüp gitti.
"Böyle bitemez!" diyerek kolundan tutup çekiştirdim.
Ancak sertçe kolunu benden kurtardı.O giderken hala şaşkınlığım geçmemişti.Aylardır birlikteydik.Ne değişti?
Neden benden ayrıldı hiç bilmiyorum ama babasıyla ilgili olduğu yalanına kanmadım.
Gözleri ve sözleri birbirini tutmuyordu.
Gözleri "Senden sıkıldım" der gibi bakarken,
sözleri " Babam'dan dolayı" diyordu.
Gözlerim yanmaya başlamıştı,zaten geceydi.Zayıflığımı kimse görmeyecekti.
Ağlamak her yeri yıkmak istedim.
Ben onu gerçekten sevmiştim ama onun için geçici bir oyuncak'tan farksızdım.
Benimle oynadı ve şimdi sıkıldığı için bıraktı.
Buğün o gözlerindekini anlamasaydım eğer hala onun masum olduğunu düşünürdüm ama sera masum değilmiş!
Benden nasıl ayrılır? Nasıl!
Öfkeyle sıktığım yumruklarımı yanımdaki taş heykele geçirdim.Bankları tekmeledim ve serinlemek için kendimi fıskiyeye attım.
Gece olduğu için fıskiye çalışmıyordu.Islak kıyafetlerimle kimseyi umursamadan dükkana doğru ilerledim.
Marketten birkaç bira alıp dükkanın kapısına gelene kadar içtim.
Normalde içmiyordum ama buğün çok içim yandı.
Dükkanın önüne gelene kadar bütün biraları içmiştim hatta sarhoş bile olmuştum.Bitmiş şişeleri çöpe atarken keşke benim içinde yapılmış bir çöp kovası olsaydı,diye düşündüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkili Hayat
ChickLitBir takım sebeplerle amerika'da mastırını tamamlayamayan mehtap,türkiye'ye geri dönüp dedesiyle yaşamaya başlar.. Bilim ve fen tutkunu mehtap burada eski öğretmeninin önerdiği okula kaydolur ve yaşadığı ikilimlerle sürekli bocalar.. İkilemlerin sebe...