Bir Hafta Sonra.. .
Sabahın erken saatlerinde biz...
Spor amaçlı yürüyüş yapıyorduk.Nasıl olsa koca orman yürü yürü bitmez.
Mert ile koca hafta'yı dolu dolu geçirdik.Kaybolmamın ardından tam 1 hafta geçti.
Birlikte su kayağı yaptık,gizlice kovandan bal aşırdık.Tabii sonucu olarak bize düşman kesilen mız mız arılarla uğraştık.
Temiz bir su içmek için kaynak bulduk.
En güzeli de orman çocukları gibi ağaçlara tırmandık,maymunluklar yaptık.
Hayatım boyunca hiç bu kadar eğlendiğimi hatırlamıyorum.İtiraf edeyim ki çok eğleniyorum.
Mert komik ve esprili üstelik yakışıklı!
Çok sempatik neyse çok abartmayayım ama yeme de yanında yat yani!Onun sayesinde psikopat karakterlerimle daha az çakışıyorum.
Çünkü onun yanında olmak bana huzur veriyor.
Sarılma ve birlikte yatma konusuna gelirsek o geceden beri mert ne bana sarıldı ne de birlikte yattık.
Sanki yeminliymiş gibi benimle mesafesini koruyor.
Bazen soğuk kanlı kişiliğini çıkarıyor.
Ne zaman yalnız kalmak istese hep sahil kenarına oturuyor.
Uzaktan onun yalnızlıkla kararmış bakışlarını izliyorum.
Birgün beni de o yalnızlığına sürükleyecek diye korkuyorum.
Gözlerindeki acıyı,hüznü ve sevincini bu kadar çok belli eden hiçbir erkek görmedim.Mert farklı!
O bana özel.
Hava kararmasına yakın mert bir köşe işaret etti ama karanlıktan ne gösterdiğini göremedim.
"Şurada bir klübe var.Gidip bir bakalım,"dedi.Evet,az ilerleyince farkettim gerçekten bir klübe var.
Klübe'nin önüne geldiğimizde mert karanlık pencerenin birinden içeri baktı.
"Birşey göremiyorum" dedi ve birkaç tekmeyle kapının üstündeki eski kilidi kırdı.
"Mert insanların mülküne izinsiz girmen hiç hoş değil,buna hırsızlık deniyor!"
"Sen burada birilerinin yaşadığına inanıyor musun? O kilit nereden baksan 80 ya da 90 yıldır vardır.Yani birisi yaşıyor olduysa da çoktan ölmüştür."
İçeri girdik.
Mert hemen ışığı yaktı.
"Eski olmasına rağmen ampuller patlamamış çok garip," dedi.
"Belki de uzun zamandır kullanılmıyordur.Bura'nın sahiplerine ne olduğunu gerçekten merak ettim."
Mert komodinin üzerinde bulunan yazıyı bana okuttu.İngilizce'ydi.
"Biz gidiyoruz kendine iyi bak carla!" yazıyordu.
Terkedilmiş,dedim nedense içimi bir ürperti kaplamıştı.
"Oldum olası terkedilmiş klübeler tüylerimi diken diken eder.Bana nedense korku filmlerini hatırlatıyor zombili olanları!" dedim.
"Korkma buradan bir zombi çıkarsa seni korurum,"dedi.
Gülümseyerek: "Kahramanım,"dedim o da sırıttı.Çok yakışıklıydı adam ya acaba bu kadar yakışıklı olduğunu biliyor mu?
Birkaç dakika sonra mert odun taşırken bende eski soba'yı temizledim.Ve çöpleri kutuya attım.
Mert odunları tek tek soba'ya koyup ateş yaktı.Bende küllerin arasında hayal gibi görünen yakışıklı mı izledim.
Belki 1 ay bile olmadı tanışalı ama ben onu ilk gördüğümden beri hep tanıyormuş gibi hissettim.
O gülüşünü,bakışlarını ve mimiklerini her şeyini tanıyordum.
Sanki beyaz atlı prens gibiydi hayatımın en büyük çıkmazında gelip beni buldu.Gerçi mert'in bir atı olsa o at kesin siyah olurdu.
Siyah kotu ve siyah t-shirtüyle siyaha aşık bir adam.
Soba'nın başında oturup pencere'den içeriyi aydınlatan yıldızları izledik.Eski yeşil bir battaniyeye sarılmış,ışıkları söndürmüştük.
"Bak mert bu yıldız sensin."
"Neden o kadar küçük!"
"Nedeni senin belirsizliğin! Çözümlenemez bir insansın.Bir gün geliyor çok mutlusun ama başka bir gün karamsarlık denizinde boğuluyorsun.Seni anlamıyorum.Eğer bir acın varsa paylaş,dinlemek isterim.Kapalı kutu gibisin mert,seni çözümleyemiyorum."
"Bilemezsin mehtap bilsen de anlamazsın.Yaşadıklarım öyle ağır ki beni derin acılara sürüklüyor.Sürekli dalmalarımın ve yalnız kalmalarımın sebebi bu! Sana değer veriyorum,sakın değersiz olduğunu düşünme! Sana değer verdiğim için kaybolduğunda seni aradım.Mutsuz olduğunda seni eğlendirmeye çalıştım,hatırla ağaca bile çıktık!"
"Artık benden kaçma.Burada tek dostun ve ortağın benim,beni kendinden uzaklaştırma.Senin yanında olmayı istiyorum mert benden birşey saklamanı istemiyorum."
Ona sarıldım belki saatlerce belki de daha fazla sarıldık.
Adı aşk mı bilmiyorum.
Henüz bu ilişki'nin adını koyamadım ama durdurulamaz şekilde gelişiyor.
Aramızdaki bağ gitgide güçleniyor,hissediyorum.
Dert ortağı ya da aşık iki insan hangisi bize daha yakın bir terim bilmiyorum.
Tek bildiğim onu paylaşmak istemediğim..
Tek bildiğim o gülüşünü armağan ettiği tek kız olmak istediğim'dir.
Aniden yıldız kayınca: "Aa yıldız kaydı," dedim.
Kollarım'dan sıyrılıp: "Bir dilek tut" dedi.
Gözlerimi kapayıp ilham kaynağım olan 'anne yadiğarı' kolyemi tuttum.
"Yıllar geçse bile senden ayrılmak istemiyorum.Ömrümün sonuna dek seninle bu ada'da yaşamak istiyorum."
İşte aramıza soğukluk girmesine sebep olan o cümleler,benim dileğim..
Mert'in benden uzak durmaya karar vermesine sebep olan cümleler benim kalbimden geçip dilime akan bu cümlelerdi. Son
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkili Hayat
ChickLitBir takım sebeplerle amerika'da mastırını tamamlayamayan mehtap,türkiye'ye geri dönüp dedesiyle yaşamaya başlar.. Bilim ve fen tutkunu mehtap burada eski öğretmeninin önerdiği okula kaydolur ve yaşadığı ikilimlerle sürekli bocalar.. İkilemlerin sebe...