"Stiles, sence de bazı konuları artık konuşmamız gerekmiyor mu?" Dedi Malia birden ciddileşerek. Stiles ağzına biraz patlamış mısır atarken başını omzuma yasladı.
"Ne konuda?" Anlamıştı. Ben de anlamıştım. Ama zorluyordu.
"Scott'la aranızdaki şey konusunda. O şey bir an önce çözülmeli." Umursamazca elimi tutup parmaklarıyla şekiller çizmeye başladı. "Stiles?"
Hafifçe gözlerini kapadığını gördüm. Malia sinirleniyordu, ortam geriliyordu.
"Stiles sana söylüyorum!" Stiles birden kafasını omzumdan kaldırdı. Elimi hafifçe tutmaya devam ediyordu.
"Ne var ne!? Scott benden bir şeyleri saklamasaydı belki annem hâlâ hayatta olurdu! Bana bir daha sakın bu konuyu açma!" Sertçe arkasına yaslandığında ikisinin üzerinde gezindi gözlerim.
"Sakin olun," Dedim derin nefes alarak. "zamanla her şeyin düzeleceğine eminim." Malia kafasını iki yana salladı.
"Bu sen değilsin Stiles. Scott'ın sana bir şey söylememesindeki sebebin altında kötü düşüncelerin yattığını düşünüyorsan, bu sen değilsin." Dudaklarını ıslattı. "Siz kaç yıllık dostsunuz. Gerçekten her şey bu kadar basit mi?" Malia haklıydı ama Stiles fazla inatçıydı.
"Stiles," Dediğimde bakışları yerde geziniyordu. "Malia haklı sanki." Kafasını hafifçe tutup kendime çevirdim. Gözleri kıpkırmızıydı.
"Biraz objektif bir şekilde düşünür müsün? Bak seni hiçbir şeye zorlamıyorum ama, yanlış kararlar vermeni istemem." Bir şey demiyordu. Malia ise bizi izliyordu.
"Scott'ı uzun süredir tanımıyorum ama sizin ne kadar iyi arkadaş olduğunuzu anlamam için uzun bir süreye de ihtiyacım yok zaten." Derince iç çekti. "Okulda her gün sizinle belalara bulaşmayı özledim. Okuldan kaçmalarımızı özledim. Ama şimdi her biriniz ayrı bir yerdesiniz." Dedi Malia üzgünce. Üzülmekte haklıydı. Eskiye dönmek istemekte haklıydı.
Sahi, ben daha dün kapısından ilk kez içeri girdiğim bu okulda, ne kadar çok olay yaşamıştım.
"Neden bir şey demiyorsun Stiles?" Stiles umursamazca omuz silkti. "Diyecek bir şey yok da ondan." Malia kafasını iki yana salladı.
"Ben gidiyorum." Stiles ayağa kalktı. "Asıl ben gidiyorum, yalnız kalmaya ihtiyacım var. Görüşürüz." Bir şey dememize izin vermeden kapıyı çarparak dışarı çıktı.
"Malia, çok mu üzerine gittik acaba?" Dediğimde kaşlarını çattı.
"Elbette hayır. Artık bir şeylerin düzelmesi gerekmiyor mu sence de Lydia?" Umutsuzca kafamı salladım.
"Nereye gitti ki şimdi?"
"Bilmem. Dolanıp gelir herhalde." Yavaşça koltuğa uzandım. Çok yorulmuştum ve içim daralmıştı.
"Ben de gideyim, okulda görüşürüz Ly."-
Yanağıma kondurulan bir öpücük hissettiğimde yavaşça uyandım. Ben ne zaman uyumuştum?
"Stiles?" Dedim yavaşça gözlerimi kırpıştırarak. "Sen ne zaman geldin?" Hava kararmıştı ve gök gürültüsü sesleri geliyordu.
"Bir iki saat oldu," Dedi hafifçe gülümseyerek. "çok güzel uyuyordun. Uyandıramadım.." Yüzümde bir tebessüm oluşurken elimle yanaklarından tutup kendime çektim ve uzun bir öpücük bahşettim dudaklarına. Geri çekildiğimde bir süre sustu. Sonunda, "Yanında bana da yer var mı?" dediğinde hemen yana kaydım. Gelip kollarını bana doladı ve başını omzumla boynumun arasına gömdü. Sabaha kadar göğün müziğiyle uyuduk ve bu, hayatım boyunca uykuyu en çok sevdiğim gece oldu...-
"Lydia," Matematik dersi tüm sıkıcılığıyla sürerken Stiles'ın kolumu dürtmesi üzerine ona döndüm.
"Evet?" Bir süre tahtada yazanlara baktıktan sonra yeniden bana döndü.
"Şey, bu hangi ders? Fizik mi, kimya mı, matematik mi, biyoloji mi yoksa coğrafya mı?" Ve bunu tüm ciddiyetiyle sormuştu...
"Matematik," Dedim gülmemek için kendimi zor tutarken aynı zamanda onun kadar ciddi bir şekilde.
"Off, sınıfta kalacağım ben bu sene..." Umutsuzca kafasını defterine gömdü. Onun bu haline hafifçe kıkırdadığımda, Bayan Cooper Stiles'ı fark etti.
"Bay Stilinski?" Dedi gözlüğünü işaret parmağıyla yukarı iterken. Yavaşça yanımıza yaklaştı. Stiles, "Şimdi başlıyoruz." Diye mırıldanarak kafasını kaldırdı ve gülümsedi.
"Evet, benim?"
"Sıradaki soruyu sen çözmek ister misin?" Stiles gözlerini tahtada gezindirdi.
"Çok isterim, ama öncelikle şunu söylemek isterim ki... Ben hangi derste olduğumuzu öğreneli birkaç dakika oldu." Hafifçe kafasını kaşıdı. Bayan Cooper gözlerini devirdi. Bir şey demeden dersi anlatmaya devam etti. Ama Stiles dinlemiyordu. Telefonunu çıkartıp bir şeyler yaptığında, benim telefonumun titreştiğini hissettim.Stiles
Hadi dersten çıkalım
Çok sıkıldım benGözlerimi devirdim.
Gönderilen: Stiles
Birimizin dersi dinlemesi gerekiyor değil mi ama?Birkaç saniye telefonuyla bakıştı, ardından yeni mesaj geldi.
Stiles
Bu öyle bir ders ki dinlesem de yapamıyorum. Bu yüzden, ben çıkıyorum. Geliyor musun yoksa seni dışarda mı bekleyeyim?Derin nefes alıp Stiles'a baktım. Göz göze geldiğimizde dudak büzdü.
Gönderilen: Stiles
Dışarı çıkıp ne yapacağız?Zaten şu anda mesajlaşmaktan dersi dinleyemiyordum ki.
Stiles
Matematik görmeyeceğimiz kesin...Kafamı iki yana sallayarak eşyalarımı topladım ve ayağa kalktım. Stiles mesajı almış olmalıydı.
Dersten çıktığımızda kantine geçtik ve kahve alıp bir masaya oturduk.
"Eee, çıktık işte dersten. Şimdi ne yapacağız?" Tüm rahatlığıyla kahvesinden bir yudum aldı.
"Kahve içeceğiz." Kahvemden bir yudum aldığım sırada kantine sinirli bir şekilde Malia girdi. Gözleri bizi bulduğunda gelip sertçe sandalyeye oturdu.
"Bu öfkenin sebebini öğrenebilir miyiz Malia?" Dedi Stiles sahte ve komik bir ciddiyetle.
"Ne olacak," Dedi kollarını birbirine bağlayarak. "fizik dersindeydim. Yeterli mi?" Dayanamayıp Stiles'la gülmeye başladık.
"Biz de dersten kaçtık." Dedi Stiles. "Tahmin et hangisi?"
"Matematik..." İğrenircesine söylemişti.
"Ne kadar iyi öğrencileriz." Dedim gülerek. "Yıl sonunda ne yapacağımızı merak ediyorum."
"Ben biliyorum, her şeyi toplayıp tatile gideceğiz." Dedi Malia heyecanla.
"Aynen ya, geçen yaz çok güzeldi mesela. Bayağı eğlenmiştik." Derken Stiles, Malia'nın yüzü düştü.
"Scott ve Allison da vardı." Stiles cevap vermedi. Onun da yüzü düşmüştü.
"Neyse tamam, kapatalım konuyu. Başka bir şey konuşalım." Dedi Stiles kahvesinden bir yudum almaya hazırlanırken.
"Doğum günün yaklaşıyor." Malia'nın cümlesi üzerine gözlerimi kocaman açtım.
"Gerçekten mi? Bana doğum gününden bahsetmemiştin hiç." Omuz silkti. "Konusu geçmedi ki? Hem, saçma ve gereksiz zaten unutun gitsin. Ben sevmiyorum partileri ve kutlamaları. Uyuyayım yeter." Gözlerimi devirdim. "Saçmalamaz mısın?"
"Ciddiyim ben, hiçbir şey yapmayın, lütfen." Göreceğiz bakalım. Parti oluyor mu, olmuyor mu. "Tamam." Dedim ama o bakışlarımdan aklımdan geçeni anlamıştı sanki.
"Lydia, nedense güvenemedim şu an." Omuz silktim.
"Yılın partisi geliyor sanırım!" Dedi Malia heyecanla.
"Cidden kendi doğum günüme gelmem o zaman."
"Merak etme sen. Biz her şeyi halledeceğiz." Dedim başımı Stiles'ın omzuna koyarken.
"Lydia, biz bu konuyu bir ara konuşalım bence." Dedi elini saçlarımın arasına yerleştirirken.
"Olabilir, bakarız."
Öyle ya da böyle, Stiles'ın doğum günü olması gerektiği gibi kutlanacaktı ve o partide Scott'la barışacaklardı. Umarım...Gecikmeler için üzgünüm ama her seferinde dediğim gibi.. Okul. Tüm enerjimi söküp alıyor ve yazacak kafam olmuyor... Vote verip yorum yapın olur mu??? Sanırım biraz kısa oldu üzgünüm çok uykum var ve aynı zamanda mateöğk çalışmam gerekiyor ;(
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEACON HILLS HIGH SCHOOL ||stydia
Fanfiction"Burası Beacon Hills Lisesi, güzelim. Kaçıp gitmek yerine ayak uydurmalısın."