2 günlük tatilimiz bitmişti. Gökhan beni eve bırakıp üstünü degistirmek için kendi evine gitti. Hemen Berili aradım. 2. çalışta telefonu açtı:
"Kızım nerdesin sen neden eve gelmiyorsun?
"Şimdi sakin ol, biz Kaanla çıkmaya başladık.
"Gökhanin şu en yakın arkadaşı olan Kaan mı!?"
"Evet şimdi sakin ol okulda detaylı konuşuruz."
tamam deyip telefonu kapattım. Duyduklarıma çok şaşırsam da biz harika dörtlü olmuştuk! Bu alabileceğim en güzel haberdi. Ama annemleri çok özledim. Onları düşünürken babam aramaya başladı
"Alo! Babacimmmm!"
"Prensesim ne yapıyorsun? Seni özledik. Her şey yolunda mı dersler nasıl gidiyor?
Babamla uzunca konuştuktan sonra sonunda kendimi duşa attım hemen çıkıp saçlarımı taradim. Bugün çok güzel olmak istiyordum. Belime kadar uzanan saçlarımı güzelce düzlestirdim. Hafif bir makyaj yaptıktan sonra üstümü gitmeye gittim. Beyaz tişört onun üstüne siyah ceketimi giydim. Altıma da biraz (!) kısa olan eteğimi giydikten sonra hazırdim. Mükemmel zamanlama gökhan tam zamanında geldi. Beyaz bilek converselerimi giyip cantami aldıktan sonra koşturarak aşağı indim. 2 saat bile olsa onu çok özledim!
Gökhan Audi a4une yaslanmış beni bekliyordu. Bu çocuk bu kadar yakışıklı olmak zorunda mı!
"Bu kadar güzel olmak zorunda mısın?"
Sorusuna 32 diş sırıtıp yatağından öptüm. Kapımı açıp oda hızlıca şoför koltuğuna geçti.
Okula girerken elimi sıkıca tutup gözlerimin içine baktı
"4 senedir hep bunu beklemistim. Okulun en güzel kızı şimdi benim sevgilim. Seni deli gibi kiskaniyorum. Lütfen elimi bırakma. Senin sevgilinin artık ben olduğumu bilsinler. Sana yaklaşan olursa da hemen bana söyle.
"Senden başka birisi asla olmayacak yemin ediyorum. Hadi artık girelim."
Okula girince herkes bize bakıp yine arkamızdan konuşmaya başladılar. Gökhan beni sınıfıma bırakıp tam operken arkadan bir ses duymamla ortalığın karışması bir oldu.
"Seni uyarmıştım Gökhan!"
Oğuz yine yapacağını yapmıştı.
Attığı yumrukla gökhan biraz sendelesede yere düşmedi. Gökhan Oğuzu tuttuğu gibi altına alıp yumruklamaya başladı.
"Şimdi ben seni uyarıyorum! Birdaha Açelyaya bakarsan ağzınla burnun yer değiştirir anladın mı!"
Dedikten sonra yine sert bir yumruk attı.
"Yeter Gökhan gidelim! Sana gelince Oğuz sakın bidaha aynı şeyi yapma!
Gökhan gelip elimi tuttu ve beni okuldan çıkardı. "Gökhan burnun kanıyor!"
"Bir şeyim yok geçer şimdi"
"Hayır olmaz peçete falan yok mu arabada"
Eğilip dudagimi öptü
"Ben iyiyim sevgilim ama aynı şey o şerefsiz için geçerli değil."
" Lütfen artık umursama onu başımız belaya girecek."
" Senin adını bir daha ağzına alırsa onun bu sefer burnundan getiririm."
Bunları söylerken gözlerinden ateş çıkıyordu. Umarım bu mutluluğumuz bozulmaz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bağımlı (Düzenlenecek)
Chick-LitAslında aynı kaderi paylaşıyoruz tek farkımız ya biraz önce ya da biraz sonra. Tek yapmamız gereken sabredip kadere bırakmak.