Baş karakter OKYANUS;
VE HİKAYESİ...
''Okyanus hadi kızım gecikiceksin ''
"Amaaan anne ya ne olacak ilk derse geç kalsam ne olacak yanii.."
"Babana ne diyeceksin kızım?"
Annem böyle konuştukça gitmeme isteğim her zamankinden daha da çok artıyordu. Nereye mi? benim anne baba zoruyla gittiğim ders merkezine, oraya gitmek istemiyorum, çok sıkıcı daraltıcı bir ortam en son geçen yıl gittiğim ders merkezinden kavgalı olarak ayrıldım. Bu yıl baştan babama gitmemek istediğimi söyledim ama neymiş ''başarım artıyomuşmuş'' belki ben artmasını istemiyorum belki derslerimiz sandığınız kadar zor değil nereden bileceksiniz. Ayrıca ders merkezindeki ilk günümdü.
Ben ne kadar çok gitmek istemediğimi dile getirsem annem pes etmeyecekti.
"Annem okuldan geldim çok yorgunum ya bugünlük gitmesem, bensiz ölmezler ya, hadi canım annem , bal annem, noluuuur..."
"OKYANUS YETER!"
"Sen bugün kilo mu verdin anne böyle bi bacakların incelmiş falan diyete mi girdin hıh?"
"Okyanus bence yalakalığa hiç gerek yok hem zaten 20 dakikan kaldı gecikmeden git istersen ne dersin bu daha güzel bir fikir bence, sence de öyle değil mi?"
"Bence tam intihara teşşebüslük bir fikir."
"Saçmalamadan çık hadi."
Ayakkabımı giymiş çıkmaya hazırlanırken anneni gıcık etmek için;
"Bu arada çok kilo almışsın" dedikten sonra hemen kapıyı kapattım kendisi biraz fazla kiloya takıntılıdır da.
Yolda giderken ilk günüm nasıl geçecek acaba diye düşünürken en yakın arkadaşım olan Su'yu gördüm o benim yaklaşık olarak 12 yıllık arkadaşımdı, şimdiye kadar yediğimiz içtiğimiz hiçbir şey ayrı gitmedi galiba ne yaptıysak haberdardık birbirimizden. Ama malesef herşeyimiz aynıyken babalarımız bizi farklı ders merkezlerine yazdırmışlardı bu hiç hoş olamamıştı zaten gitmek istemediğimiz sebeplerden biri de buydu. Yolda onu görünce çok sevindim en azından birlikte gidicektik.
"Kanka sen gecikmedin mi?" dedi.
"Oyalandım biraz, sen niye geç çıktın? Bir şey mi oldu."
"Bir şey olmadı camda dışarıyı izliyordum seni göremeyince ben de sen ne zaman inersen o zaman ineyim dedim, bi şey yok yani."
"Hıı, tamam o zaman hadi gidelim."
Yolda laflarken ne yazık ki yollarımız ayrıldı o kendi ders merkezine ben kendi ders merkezime gittim. İçeri girdiğimde sanki adam öldürmüşüm gibi herkes bana bakmaya başladı, bakanları aldırmadan dersliklere yönelip sınıfımın hangi sınıf olduğunu bulup sınıfıma geçtim.
Sınıfa girdiğimde boş sıra var mı diye bakıp oturdum. Sınıfa öğretmenimiz girmişti galiba çünkü herkes onu görünce ayaklandı, bir ben anlamamıştım galiba, afallayıp salak gibi hissettim kendimi. Kendimizi tanıtma faslı falan fistan öğretmen bize;
"Buraya zorla gelen var mı?" diye bir soru yöneltti hepimize bir anda soru bize değil de bana sorulmuştu sanki başımı öne eğdim ama tabi ki de '' beeen'' demedim. Her sınıfta olduğu gibi bizim sınıfımızda da bir tane o çok aranan tiplerden vardı;
"Hocam hepimiz anne baba zoruyla geliyoruz yoksaaa ne işimiz var burada" dedi.
"Kendi adına konuşsana sen" dedi öğretmenimiz.
Sınıfta sebepsiz bir şekilde herkesten ''oooo'' sesi yükseldi, ve zil çalmıştı kantine gidip hiç sevmesem de sıcak bir çay aldım sınıfa doğru giderken karşımda bana doğru koşan erkek olduğunu görünce kendimi bir anda kabustan uyanmışçasına korku dolu hissettim eğer bana eliyle dokunsa ben elimdeki çayı kesin dökerdim, ki düşündüğümün aynısı da başıma geldi resmen at gibi koşup öküz gibi çarptı ama çarpsa gene iyi sanki iki elimi de elektrik direğindeki kabloları bağlamış gibi çarpıldım, elimdeki çay ikimizin de üstüne döküldü sanki o çay üstüme değil de kafamdan aşağı dökülmüş gibi sinirlendim.
"Ama yani bu hiç hoş olmadı ki ya, insan bari yavaş koşar ya ama ya öff beee."
Üstümü temizlerken önüme gelen saçlarımı kolumla arkaya alarak kafamı kaldırdım.
"Sen de dikkatli ol biraz, sakin ol hem de."
"Şu anda 100 derece celsiusta yanıyorum farkında mısın? Daha bir de sakin olmamı mı bekliyorsun?"
"Doğru yürüseydin dökülmezdi çay, hata bendeymiş gibi konuşma bir de SAKAR!"
İşte benim hikayem başlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKAR
ChickLitAsla,asla deme 🍂 Aşka inanmayan bir genç kız hikayesi, sakarlığı ile her zaman etrafını kırıp dökecek ama aşka olmayan inancını ve inadını bir türlü kıramayacak ve asla aşık olduğunun farkına varamayacak.., Bir okyanusa düşüp bir kaşık suda boğula...