SAKAR

Bölüm 15

Selin KILIÇ;

Bina'ya girdiğimde, bana bir gün boyunca doğru soluk solutmayan kemerimi çıkarmaya başlamıştım. Babam sanki koskoca şehirde başka ev yok gibi üçüncü kattan ev tutmuştu.Nefes nefese duvarda zil tuşunu ararken kapı bir anda açıldı.

"Sakat, hoş gelmedin"

"Çekil tuvalete gireceğim" sesim zor çıkıyordu.

"Buraya mı sakladın Okyanus"

"Buraya sakladım Su bir sakıncası mı var?"

"Oooo şampiyonumuz sinirli"

"Çekilecek misin SU!" tuvalete gitmem gerekiyordu ama Su buna izin vermeyince haliyle zora kullanmam gerekiyordu. Kolundan tutup sağ tarafa doğru çekiştirince nihayet çekilmişti. Evde Su'dan başka kimse yoktu annem anneannemgile gitmiş babamsa hala işteydi Su da annem gitmeden önce bize gelince annem evi Su'ya emanet etmiş nasıl böyle bir hataya düşmüştü hala şaşkındım. Odama girip, üstümü değiştirdikten sonra rahatlamış bir şekilde kendimi yatağıma atmıştım.

"Eee günün nasıl geçti?"

"Gün gibi geçti nasıl geçsin"

"O nasıl oluyor Okyanus?"

"Her zaman ki gibi geçti oluyor Su"

"Bir değişme yok yani" dedi kaşlarını kaldırarak.

"Ne duymak istiyorsun onu söylesene sen"

"Ya bak mesela ben bugün Umut'la bakıştım bence bu çok güzel bir gelişme sen de hiç bir gelişme yok mu? Gerçi Okyanus Kılıç'tan bahsediyoruz 'o ve sıkıcı hayatı' işte ben de ki de bir tür saçmalık" dedi sıkılmış bir şekilde, tam odamdan çıkacakken onu durdurmak için bir şeyler yapmam gerektiğinin farkına vardım.

"Tolga ile geldim." -evet başlıyoruz-

"Çüş, oha, yuh, ohanüs ebem de prostatı zaten" kendini yatağıma atmıştı bir anda.

"İnanma" tamamen umursamazlıktan geliyordum.

"İnanmak istemiyorum ama yapamıyorum nasıl oldu lan? Seni? Şu? Havada? Şu? Saatte? Tolga? Abiii inanması çok zor değil mi?"

"Öyle" dedim  omuzlarımı düşürerek.

"Eee yolda bir şey olmadı mı?" -eveeet tekrar başlıyoruz-

"Yolda ne olabilir Su Allah aşkına ya"

"HİÇ KONUŞMADINIZ MI GERİZEKALI! AYY YETER BE SABAHTAN BERİ SURATA BAK MAHKEME DUVARI GİBİ İÇİMİ BAYDIN BEH!" -geç bile kalmıştı, bir parça haklıydı geldiğimden beri huysuzdum-

"Konuştuk mal!"

"Cinnet yola çıktı geliyor Okyanus anlatsana mallar malı sakat!"

"Oha Su boyut mu aştın o ne ya öyle?"

"OK.."

"Tamam tamam anlatıyorum" dedim ve başladım anlatmaya. Ders merkezinde olanlardan yolda olanlara kadar ne var ne yoksa anlatmıştım. Ama Su'da şöyle bir problem vardı ki annesinin karnından çıkarken beynini içeride unutmuştu ve benim onca anlattıklarımdan sonra sorduğu tek soru ne derecede saçmaydı bilemiyordum.

"Tuana kim?" oldu sanki anlatsam bilecekti.

"Amcamın oğlu Su!" dedim bıkkın bir şekilde.

"İYİ!"

"Ne iyi?" sağ elimi havaya kaldırdım ve salladım ne dediğini anlaya çalışarak.

"Çok mu yakınsınız? O da sana benim gibi sarılıyor mu? Benim gibi bakıyor mu gözlerine? Benim gibi dertleşiyor musun onunla da? Benim kadar nefret ediyor mu senden?" Söylene lan it!"