Telefonu elime aldığımda bildirimi görünce bana neden mesaj atmıştı ki şimdi bu? Mesajda ''SAKAR!'' yazıyordu ben de ''efendim'' yazıyım mı düşündüm ama sonuçta ben de salak ve SAKAR değildim. Ben sakar değilim sadece etrafımda insanlar çok dikkatli o kadar. Ben de karşılık olarak ''? '' attım. Mesajın gelmesini beklemedim odama geçip birkaç test çözüp kafamı dağıtmak istedim çok geçmeden mesaj geldi, ''yok bir şey'' bu çocuk gerçekten salaktı ben sanki deneme tahtasıymışım gibi beni deniyordu cevap olarak hiçbir şey yazmadım çünkü sinirlenmişti.
Sonra çok fazla umursamadan yattım, uyudum nasıl olsa yarın ders merkezine gidip yine Tolga'yı görecektim. Sabah olunca üstümü giyinip çantamı hazırladıktan sonra yola çıktım. Ders merkezine girince sınıfa doğru ilerledim, kapının önünde Tolga duruyordu göz göze geldik o beni görünce gülümsedi ama ben gözlerimi devirerek sınıfa girdim benim arkamdan da Tolga girmiş ben çantamı bıraktım, arkamı dönünce Tolga ile buruna geldik nefesinin yüzüme değdiğini hissediyordum. Ben bir anda afalladım tam ittirecekken kolumu tuttu
''Ne oldu?'' diye sordu ama ben onun bana sorduğu sorudan çok şu anki durumumuzu önemsiyordum, bana sinirli gibiydi
''Hıh?'' dedim salak gibi kendimi kaybettiğimin farkındaydım bir an önce toparlanmam gerekiyordu ki hemen sinirli bir hale büründüm
''Canım acıyo''
''Banane'' kafamı yere eğdim ve 'yontulmamış ağaç kütüğü' dedim ama çok sessiz söylemiştim
''Hıhı kesin öyleyimdir''
''Hiç bir şey yok, hiçbir şey olmadı tamam mı? İzin verirsen gitmek istiyorum''
''İyi be, hata ne olduğunu soranda zaten banane ne halt yersen ye''
''SORMA TOLGA, BANA BİR ŞEY SORMA''
Sonradan anladım ki sınıfa girdiğimde onu umursamadığım için bana ne olduğunu sormuştu, ben de sonradan pişman oldum ama pişman olduğumu tabi ki de Tolga'ya söylemedim. Tolga yine benim arkama oturmuştu bana sinirli olduğu için sırayı kendine doğru çekti ben de onu iyi onu sinirlendirmek için saçlarımı arkama doğru savurdum. Saçımı bir anda tuttu ve kulağıma yaklaştı
''Kökünden kesmemi istemezsin umarım''
''Denesene bi ''dedim çünkü Tolga'yı sinirlendirmek yavaştan yavaştan hoşuma gitmeye başlamıştı
''Salaksın biliyor musun?''
''Senin kadar olmasa da öyleyimdir'' dedim tam kalkacaktım ki arkamdan bir makas sesi duydum. Aklıma saçlarım geldi.
''Sen gerizekalının önde gidip bayrak sallayanlarından falan mısın senin akli dengenle bi sorunun mu var, sen bana ceza falan mısın?''
''SENİN KADAR OLMASA DA ÖYLEYİMDİR'' elinde bir tutam saçla mal mal gülüyordu, çantamı da alıp en ön sıraya oturdum o sırada sınıfa öğretmeniz girdi benim sinirli halimi görünce,
''Ne oldu kızım?''
''Hocam şu arkada görmüş olduğunuz insan olmayan ama insanmış gibi gözüken su katılmamış mal var ya hocam'' Tolga ayağa kalktı,
''Hocam duyuyorsunuz değil mi?'' hoca biraz sinirliydi
''Yok Tolga duymuyorum sen böyle deyince aydınlandım evladım ne gereksiz sorular soruyorsun sen '' ben hoca böyle deyince kahkaha attım ve araya girdim,
''Ya baksana Tolga artık öğretmenimiz bile senin bir oksijen kaybı olduğunu çok geçmeden fark etti'' öğretmenimize döndüm ve ''Değil mi hocam'' dedim. Hoca elini kapıya doğru uzattı ve,
''İkiniz de dışarı'' Tolga ile birbirimize bakarak aynı şeyi söyledik
''HEPSİ SENİN YÜZÜNDEN'' ikimiz de dersten atılmıştık ve ikimiz de boş bir sınıf bulup oraya girdik Tolga sinirliydi,
''İki dakika şu boş çeneni kapatamadın değil mi?'' iki kolumu da önümde birleştirdim,
''Saçımı kesmeseydin o zaman sen de ''
''Sen de beni sinirlendirecek şekilde konuşmasaydın''
''Sen kendini ne sanıyorsun ya''
''Hala aynı şeyi yapıyorsun farkında mısın?''
''Sen de yapıyorsun farkında mısın?'' duvara yaslanmıştım ve Tolga da bana doğru yaklaşıyordu,
''Sen tam bir baş belasısın'' elimi saçıma attım ve saçlarım ile uğraşmaya başladım
''Sen sanki çok farklısın'' ben duvara yaslanmış şekilde dururken Tolga kolunu kafamı yanına koydu aramızdaki mesafeyi daha da azaltıyordu,
''Bak seni bu ilk ve son uyarışım benimle uğraşma yoksa sonuçlarına ben bile katlanamam ona göre'' Tolga yakınlaştıkca daha da huzursuz oluyordum,
''Ay çok korktum''
''Belli zaten çok korktuğun''
''Ben de seni son kez uyarıyorum bir daha benim etrafımda beş metre yakınımda bile gezme SONUÇLARINA BEN BİLE KATLANAMAM ONA GÖRE şimdi çekil önümden''
''OKYANUUUS!''
''NE TOLGA NE!''
''Boyundan büyük cümleler kurma sonra pişman olursun'' bu defa yakınlaşan ben oldum ama bu defa sinirli olan da bendim,
''Ne dememi bekliyorsun Tolga hıh ne dememi bekliyorsun'' Tolga hiçbir şey demedi kafasını yere eğdi kaldırdığında sanki siniri geçmiş gibiydi
''Tamam''
''Ne tamam?''
''Özür dilerim oldu mu?'' Tolga bana böyle söyleyince bıyık altında gülüyorum ama bunu belli etmek istemedim eski sinirli halime geri dönmeye çalışıyordum
''Oldu'' dedim ve kahkaha attım bu sırada Tolga'nın eli hala aynı yerdeydi ve o da gülümsedi
''Bunu istiyordun değil mi?''
''Hayır yani evet ya da hayır''
''Tamam anladım ben''
''Neyi anladın''
''Hiç hiçbir şey''
''Ben anlaman gereken bir şey demedim ki'' dedim ve hala gülüyordum
''İNEKLER UÇUYOR''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKAR
ChickLitAsla,asla deme 🍂 Aşka inanmayan bir genç kız hikayesi, sakarlığı ile her zaman etrafını kırıp dökecek ama aşka olmayan inancını ve inadını bir türlü kıramayacak ve asla aşık olduğunun farkına varamayacak.., Bir okyanusa düşüp bir kaşık suda boğula...