Bölüm 13

41 6 0
                                    

Sabah sabah uyanmak eşittir sabah sabah işkence,hele bir de annemin uykumun açılması için yorganı üstümden çekmesi ve o da yetmezmiş gibi 'OKYANUS AKŞAM OLDU AKŞAM!' demesi tam bir felaket üstüne felaketti.Uyku sersemi bir halde yatakta doğrulmuş etraf puslu gören gözlerimi kaşıyordum. Odam dağınıktı, yani pisti daha doğusu leş götürüyordu. Sebebi zor olmasa gerekti tabi ki de Su! mahvettiğimiz odamı sonra şapacaktık ama ikimiz de uyuya kalmıştık. Ben annemin sesiyle uyamanmayı becermiştim ama Su Allah bilir kaçıncı rüyasını bitirmişti. Onu uyandırmanın tek bir yolu vardı

"Su" ağızını on karış açmış bir şekilde

"Hah" gülmemeye çalışarak

"Su, kalk çabuk Umut mesaj attı" sanki yıllardı bunu bekliyormuş gibi yataktan füze gibi fırladı çok heyecanlı gözüküyordu eli ayağı birbirine girmiş ne yapacağını şaşırmıştı ama çok masum duruyordu mesaj atmadığını öğrendiği an benimle küsecekti.

"Hani nerede, nereden atmış niye atmış ki ne atmış ne zaman atmış bana mı atmış emin misin hani Okyanus hani nerede?" atmadığını anlayınca büyük hayal kırıklığına uğramıştı.

"Ben uyan diye dedim vallahi tepkinin böyle olacağını bilsem yüzüne su dökerdim bak gerçekten" bana fena kızacaktı ama ben ciddi olamıyordum yatağın üstüne çıkmış elime de bir tane yastık almıştım, Su'ya karşı gardımı almam gerekti.

"Allah senin cezanı alsın cebine koysun, davul etsin seni bin kilo ol da pantolonlara gireme inşAllah kırk yaşına kadar evde kal da kok inşAllah çocukların bana benzer inşAllah amin amin çok çok amiin! " o bana beddualarını sıralarken ben kahkaha atıyordum.

"Evde kalırsam çocuk nasıl yapacağım Allah'ın sakatı" üstüme üstüme geliyordu kesin saç baş birbirimize girecektik, e haliyle bunlar bilindik kavgalarımızdı ikimiz de alışkındık

"Buraya gel bak beni zorda bırakma zaten döveceğim yorma beni hadi!" sinirlenmişti.

"Sen mi döveceksin Su, hani biz erkek mevzuları için kavga etmeyecektik hani biz birbirimizi çok seviyorduk hani nerede kaldı kardeşliğimiz hani nerede kaldı sevgimiz nerede bu millet nerede bu devlet mor göz neredesiin!" olaya annem müdahale etmezse ikimiz de birbirimize girecektik ama şimdiye nadir kavgalarımızda ciddi olmuştuk, Su ile ciddi olmanın ihtimali bile yoktu. Ama şimdiye kadar kavgalarımıza annem karışmazdı tek yaptığı odaya girip ikimize de fırça atmak olurdu her zamanki olduğu gibi yine aynısını yapMADI, yan odadan 'odayı temizliyorsunuz ve şu sesinizi de kesip kardeş kardeş kahvaltı sofrasına geliyorsunuz, beş dakikanız var' demek oldu. Su anneme doğru bağırdı

"Öyle olmaz mor sen bize on saniye falan ver biz ortalıkta ne var ne yoksa dürer büker götümüze sokarız!" annem sitemli sitemli konuşuyordu.

Su üstüme atladı ikimiz de yere düştük ama halimizden memnun gibi kahkaha atmaya başladık

"Salak mısın Okyanus Umut malı için seni mi döveceğim, ya döverim de daha mantıklı bir sebep için döverim bu arada harbiden mesaj atmış"

"Su üstümden kalkarsan daha iyi anlaşacağız benceeeğğ" soluduğum son nefeslerimdi sanırım

"Bak şimdi seninle egzersiz yapıyoruz, sen hiç nefes almaya çalışma asla çalışma yaklaşık bir dakika sonunda beyaz bir ışık göreceksin onu görünce sakın durma ona doğru koş bak ama sakın durmak yok adeta bir atlat müsabakasındaymışcasına koş sonrası zaten cehennem loading..." yine saçmalıyordu

"Hay beyaz ışığına da sana da kalk diyorsak kalk İŞTE!" kollarından tuttuğum gibi üstümde atmayı başarmıştım, kilolu değildi ama bir anda üstüme düşünce taşıması zor olmuştu.Odayı toparladıktan sonra yüzümüzü yıkamak için tuvalete gitmiştik ama lavabo başında da Su yine problem çıkarmıştı, önce ben yıkayacağım kavgası; başlı başına garipti. Kahvaltı masasına oturmuştuk annem şarkı açmış Su da evde bağıra bağıra şarkıyı söylüyordu

SAKARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin