Herkese merhaba. Ufak bir açıklama yapıp öyle devam etmek istiyorum.
Buraya ve sosyal medya hesaplarıma hiçbir şey yansıtmadığım için çoğunuz neler yaşadığımdan habersiz birçok ithamda bulundu bana. Fakat herkesinki gibi benim de hayatım stabil ilerlemiyor ve size haftada bir bölüm ekleyeceğim dediğim hafta babam ameliyat oldu. İşten bulabildiğim her boş vaktimde yazarken iş yoğunluğunun üzerine hastane ve refakat trafiği de eklenince bölümü bırakın, tek kelime yazmaya fırsat bulamadım.
Merak edenler için, şimdi babamın durumu iyi ben de zamanımı tekrar güzelce kontrol etmeye başlayabildim. Bölümleri pazartesi eklemeye karar verdiğim için bugün yayınlamaya başlayalım dedim ve dördüncü bölümü sizin için biraz daha hızlandırarak bitirdim. Bir sonraki bölüm haftaya pazartesi gelecek, daha da erken gelebilir benden söylemesi. Tamamen Çemberin Altında'ya odaklanmış durumdayım.
Keyifle okursunuz umarım.
Yorum yapmayı unutmayın olur mu? Düşünceleriniz benim için çok değerli.
Her yoruma cevap vereceğim. ♥
4
Bol aksiyonlu, gürültülü ve kalabalık geçen bir günün ardından sessiz salonumdaki koltuğumun bir ucunda ben bir ucunda Gizem, öylece oturuyorduk. Ellerimizdeki kahveleri yudumlarken arkadaşım ona aldığım keki yiyor ve tek kelime etmiyordu benim gibi.
Anlatacak çok fazla olayım, destek almak istediğim çok fazla konum vardı. Onun için kapıyı açtığım andan itibaren teker teker dökülmek istiyordum. Ağzımı açsam bir sürü şey söyleyeceğimden korktuğum için midir bilmem, ben ağzımı açmadığım gibi o da açmıyordu. Anlatmamak benim tercihimdi evet ama son zamanlarda anlatamıyor oluşum canımı sıkmıyor değildi.
"İçindekileri bana anlatacağın günü bekliyorum, biliyorsun." Ortamdaki sessizliği bölen arkadaşıma gülümseyip hafifçe başımı salladım.
"Şimdi değil," diye mırıldandım sessizce. "Yaşadıklarımın bana bile faydası yok. Hiçbir şey söylemeden yanımda olmanı istemek büyük bencillik farkındayım. Neden yanımda olduğunu da anlayamıyorum, iyi bir arkadaş değilim."
Bir şey söylemeden kahvesini sehpanın üzerine bırakıp ayaklandı. Mutfağa doğru ilerlediğinde canının bir şeyler istediğini düşünmüştüm. Fakat küçük buz torbalarımdan birini alıp koltuğa geri döndüğünde ne diyeceğimi bilemedim. Moraran elime uzandı, elimi çekmek istesem de izin vermedi. Morardığını unutmuştum bile. Daha kötülerini gördüğüm içindi belki de, çok kötü görünmüyordu.
"Senin anlatmamak için sebeplerin, benimse yanında kalmak için sebeplerim var ama bu sebeplerin en başında seviyorum seni Hera. Kafana koyduğun her şeyi başarabileceğine inanıyorum. Güçlü olduğuna inanıyorum." Avucunun içindeki elimi buz torbasıyla sardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çemberin Altında | Kitap
Teen FictionÖğrendiğim şeylerden biri daha, hiçbir şey sonsuza kadar iyi ya da sonsuza kadar kötü devam etmez. * Görüşüm sadece saniyeler sürse de aynı on numara gibi nefes nefese kalmıştım. O çoktan maçına geri dönüp tüm yeteneklerini konuşturmaya devam ediyo...