"Annee!"
"Anneee!"
"İnci kolyemi bulamıyorum."
"Zaten bir kere kaybolmasın dişimi kırıcam" derken birden aralık kapıdan içeri hizmetçimiz Jessie girdi.
"hah!" "Jessie inci kolyemi gördün mü? Görmüş olman gerekiyor."
"Görmedim Ece hanım."
Sinirden kafayı oynatacaktım.Jessie' ye söylene söylene aşağı indim.Annem dışarıda parti için eksiklikleri tamamlıyordu.
"Anne"
Annem yüzümü astığımı ve yine küplere bindiğimi anlamış, hemen yanıma koşmuştu.
"Ece! Tatlım noldu.""İnci kolyem kayıp. Berbat geçicek. 16.yaşgünüm mahvoldu."
Annem sakinleştirmeye çalışarak "sakiin! Yenisini alırız kızım daha vakit var ben şimdi hallederim."
"Aynısını bulabilir misin ki?"
"Bulurum. Hadi kızım be.. dünya kadar iş var daha!
Hızla, paldır küldür merdivenleri tırmandım. Hızlıca odaya daldım heyecandan. Odamın penceresinden gizlice bakındım.. Arkadaşlarım gelmeye başlamış bile. Tam başımı çevirecekken bir anda olduğum yerde dondum. Mert! İnanamıyorum bu ne tatlılık. Büyülendim. Mükemmel görünüyordu. Takım elbise bir insana bu kadar yakışabilirdi.
Mert gözden kaybolunca hemen aynaya yöneldim. Üstümdeki özel tasarım mavi elbisem, saçım hafif dağınık topuz, pırıl pırıl makyajımla kedime hayran hayran bakarken bu doğum günü partisinin diğerlerinden daha farklı olacağını düşündüm. Hissediyorum çok farklı olucak..
Ayakkabıları da giydikten sonra tek bir eksik kalıyor. İnci kolye..
Nihayet hazırlanıp aşağı inebildim. O mükemmel kalabalığın arasında bana ayırılmış özel köşede yerimi aldım. İnsanlar yavaş yavaş toplanmaya başlıyordu etrafıma. Hepsinn elinde şık paketlenmiş hediyeler..
Her yer tıklım tıklım. Herkes partimde. Benim doğum günü partimde.. 16. Yaşgünüm tam da hayal ettiğim gibi. Mutluyum, seviliyorum. Sevilmeyi seviyorum. Beni ayakta tutan şeyin, bana değer veren insanlar olduğunu anlıyorum.
Tam böyle düşüncelere dalmışken belimi kavrayan eller doğum günü çocuğu olduğumu hatırlattı bir an bana.
"Selin!"
Gülüşerek sarıldık birbirimize. En yakın arkadaşım. Canım dostum.
"Mükemmel görünüyorsun Ece"
"Sen de öyle.. Mert gelmiş gördün mü?"
"biliy..." konuşması bölündü Selin 'in. Annem elimden tutarak
"Gel bakalım buraya. Sahneye çık bakalım"
Ben şaşırarak
" Ne? Neden? "
"Konuşma yapmiycak mıydın?"
Ah! Doğru. 16. Yaşgünümde konuşma yapacaktım. Tam merdivenleri tırmanacakken babam elinde inci kolyeyle geldi.
Babam benim. Boynuma kolyeyi takarken duygulandım bir an. Tutamadım kendimi. Babam gözlerimi silerek
"İyi şanslar" dedi anlıma öpücük kondurup..
Bana değer veren insanlar, beni seven,.. Bunları düşünürken yaşlardan bulanıklaştı ğözlerim. Tırmanırken son bir kez bakmak istedim bu mükemmel manzaraya.. Tam dönecekken elbiseme takıldım bir anda.. En son gördüğüm şey :
" merdivenin o sert basamakları ve karanlığa gömülerek, yardıma koşan eller...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY PARDON
FantasyYENİ! Herşey çok masum bir doğum günü partisiyle başlar. 16 yaşında zengin bir ailenin tek çocuğu olan Ece için herşey bir anda değişiverir. Tıpkı kuzeyle güney gibi.. Hayatı bir anda yön değiştirir. Bu iki yönlü yaşantısında hayatın gerçeklerini ö...