55. Bölüm

58.1K 1.4K 36
                                    

Miran'ın bakışları altında yerin dibine girerken ''Ne işi var bunun burada?'' sakin olmaya çalışıyordu sanırım ''Lara'ya biraz zaman ayırsaydın benim yerimde sen olurdun'' Berke'nin bu lafının üzerine Miran elindeki bavulu kapının yanına bıraktı ve ona doğru yürümeye başladı. ''Durun!'' ikiside beni duymamıştı. Birkaç kez daha bağırdım ama nafile Miran ellerini Berke'nin yakasına yerleştirdi Berke'de Miran'a diklenmeye devam etti. Komidinin üzerindeki lambayı elime aldım, ayağa kalkıp onları durduramazdım ama beni duymalarını sağlayabilirdim. Karşımda duran duvara lambayı fırlatınca ikiside durdu. Berke laptopun kapağını kapatıp bana baktı. ''Çocuk gibisiniz!'' Miran sinirle bana bakıyordu. ''Niye yataktasın sen?'' ''Çünkü hastayım ama sen sekreterinle odayı dağıtıp duşe girmekle meşgul olduğundan sana haber veremedim'' ona hamile olduğumu söylemeyecektim çünkü sırf bebek için benimle birlikte olmasını istemiyordum. Benimle birlikte olacaksa beni sevdiği için olmalıydı. ''Sana gerek kalmadı, git. Ben buradayım'' dedi Berke'ye dönüp. Berke bana anlamayan gözlerle baktı. ''Berke senden daha çok önemsiyor beni, gitmesi gereken biri varsa sensin'' bunu cidden söylemiş miydim? Bana anlamayan gözlerle baktı. Sanırım hormonlarım iyice delirmişti. Aşırı tepki veriyordum. Miran yanıma gelipellerini yanaklarıma koydu ve yanağımdan akan yaşları sildi. O bunu yapana kadar ağladığımı fark etmemiştim bile. ''İyi misin sen?'' telaşlanma öküzcüm, sadece hamileyim. ''Hayır'' kendinden eemin çıkan sesim artık güçsüzleşmişti. Berke ''Bir sorun olursa beni ara'' diyerek odadan çıktı ve ardından kapının kapanma sesini duydum. ''Ela'yla odayı dağıttığımı nereden biliyorsun?'' ''soruma cevap ver'' ellerini saçlarında gezdirdi. Hadi ama! Bunu yapmana dayanamıyorum. ''Ela dosyaları bulamamış onları aradık, teslimat tarihi bugündü'' kaşara bak. ''Duşa da girmişsin'' şaşkın şaşkın bana baktı ''Duş mu?'' yalancı sürtük. ''Ela bana öyle söyledi ve seni istediğimde telefona vermedi'' hala ağlıyordum ama nededini tam olarak bende bilmiyordum. İç çektim. ''5 dakikalığına dosyaları fakslamak için çıktım, odayı toplayıp çıkmasını söylemiştim. İşim biraz uzun sürdü odaya geç gittim. Sana neden yalan söylesin ki?'' neden acaba Miran? Çalıştır o saksıyı azıcık salak. ''Miran ben hamileyim'' bunu ağzımdan kaçırmamıştım. Hayır hayır hayır. Gözleri futfol topu kadar büyüdü. Beni kollarının arasına alıp saçlarıma minik öpücükler bıraktı. ''Bu gece mi öğrendin?'' geri çekilip başımı hayır anlamında salladım ''Sana masa hazırlamıştım ve sen geç gelmiştin. Ela'yla iş yemeğine gitmiştiniz. O günden beri biliyorum. 3.5 haftalık hamileymişim'' gözlerinden ne hissettiğini de anlayamıyordum ki. ''Bak ben hıyarlık ettim biliyorum ama amcamın söyledikleri...'' yapma bunu. ''Seven insan bahane üretmez Miran'' dedim sözünü keserek. Saçlarını ellerinin arasına aldı. ''Beni sürekli paramparça ediyorsun ve sonra hiçbir şey olmamış gibi karşıma geçip bana sarılıyorsun. Yıprandım Miran'' dudaklarımdan dökülen bu kelimeler tamamen içimden gelenlerdi. Sürekli içime atıp sustuğum her kelimeyi kusarcasına konuşuyordum şimdi, birikimlerim bir bir dökülüyordu ortaya. ''Beni en çok sen seviyormuşsun, öyle diyorsun. Ama ne var biliyor musun? Bana en çok sen zarar veriyorsun. Kalbimi binbir parçaya ayırıp hiçbir şey olmamış gibi davranıyorsun'' ellerini saçlarından ayırıp sıkıca bana sardı ''Nolur Lara, nolur bırakma beni. Seni seviyorum. Belli etmesemde seviyorum. Köpek gibi seviyorum. Attığım her adımda, aldığım her nefeste sen varsın. Aklımdan çıkmayan tek varlık sensin. Gülüşün, güldüğünde kısılan gözlerin, dudaklarının kıvrımı, saçlarının kokusu, sarıldığımda hissettiğim huzur... Tek bir fırsat ver bana. Bir şans daha'' Sen bana böyle sarılırsan ben sana nasıl olmaz derim ki? ''Seni seviyorum. Anlaşamamızın tek sebebi ne biliyor musun Miran?'' geri çekilip soru dolu gözlerle bana baktı. Gözlerinin etrafı kızarmıştı, üzülmüştü. Ay ama kıyamam ben sana. ''İnsanlar konuşa konuş hayvanlar koklaşa koklaşa. Ben insan olduğumdan konuşuyorum ama sen öküz olduğun için...'' dudaklarımı dudaklarıyla kapatarak tüm sözcükleri ağzıma tıktı. Sen ne yaparsan yap seni seviyorum Miran, kırılsamda parça parça olsamda seni seviyorum.

Saatlerdir kafa patlatıyorum ancak bunu yazdım işte :/ Kısa oldu ama bekletmek istemedim, yarında işim çıkarsa ve yazamazsam isyan çıkardı sanırım :D Hepinizi çok sevdiğimden bu saate kadar oturup yazdım, sildim, öyle yaptım bir şeyler. Pek içime sinmedi bu yüzden yorumlarınıza ihtiyacım var, kötü mü olmuş ama ya? Bu arada

http://www.wattpad.com/story/16536215-pardon-senden-nefret-ediyorum

buna da bakarsanız çok çok çok sevinirim. Yorum ve votelerinizi bekliyorum canlarıııım, öptüüüüüüüüm :*

Death Note (M6)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin