Okuldan döndüğümde koskoca evde yalnızdım. Berke'yle konuşmuştuk ona ''Bu evlilik tamamen sahte, boşanacağız'' demiştim.
Yarına çıkmam bile kesin değilken bunu hangi akla hizmet söylediysem artık...
Üzerimi değiştirip aşağı indim ve mutfağan girdim. Kapı açıldı. Saat daha erknedi.
''Küçük bir sorunumuz var sevgili karıcığım'' Ah tabi ya! Sadece sorun olduğunda aklına gelirim zaten.
Gazeteyi bana fırlattı. -YAKIŞIKLI VE GENÇ İŞ ADAMI DÜN GECE BİR MANKENLE GÖRÜNTÜLENDİ- Hadi ama o kadarda güzel değil canım! Sarışın ve yeşil gözleri var boyu 1.78'den fazla ve sütun gibi bacakları var ama ben daha güzelim! Birazdan gazeteye ''Miranı ben kaptım ama seni sürtük!'' diye bağıracağımı fark ettiğimde ''Haklısın hayatım, boşanmalıyız bunun acısıyla yaşayamam'' diyerek dalga geçtim ve makarnaya döndüm.
Daha kaynamamıştı.
''Annemler gazeteyi görmüş, buraya geliyorlar'' dediğinde cidden bir sorunumuz olduğunu fark ettim.
Miran;
Uzun bir tartışmanın ardından nihayet susup oturmuştuk ve TV izliyorduk.
''Peki sevgili kocacığım her gün kapıya gelen fıstıkları nasıl açıklayacaksın ailene?'' hakkını vermek lazım güzel yere değinmişti.
''Bu evden taşınmamız lazım'' dediğimde güldü.
''O çatı katını temizlemek ne kadar zor oldu haberin var mi?!'' diye bağırdığında ''Hizmetçi tutalım demiştim!'' kahkaha attı,sanırım sinirden.
''Hizmetçiyle yatmanı istemiyorum!'' diye bağırdı. Haklıydı eğer hizmetçi güzel olursa onunla... neyse, daha önemli bir konu var.
''Hayatında o kadar çok kadın varki'' dedi ve sustu. Beni kıskanıyor muydu? Ayağa kalktım.
''Şarap sever misin?'' ne saçmalıyordum ben? Evet anlamında başını salladı. İçki koleksiyonum vardı, en kaliteli şaraplardan birini alıp 2 kadeh aldım.
Susacaksa bir şişe şarabı feda edebilirdim.
Hiçbir dişi bu evde bu kadar uzun süre kalmamıştı. Sinekte dahil...
Hatta bazıları evimi görmemişti bile, otele gitmiştik. İçeri gidip kadehleri doldurdum.
Lara;
Şarap bittiğinde gülümedi, ayağa kalktım ve merdivenlere yürümeye başladım.
''İyi geceler'' dedim.
O benden daha çok içmişti. İlk basamağa ayağımı attığımda ''Kış Masalı'' çalmaya başladı, dans ettiğimiz ilk şarkı.
Belime dolanan elleri fark ettiğimde döndüm.
Kollarını belime dolayıp beni kendine bastırdı.
Dans etmeye başladık. Kesinlikle aptaldım! Adam daha dün gece mankenleydi ve bu gece benimle dans ediyordu aslında asıl aptallık buna izin vermem.
Kollarını belime daha sıkı doladı ve bedenlerimiz arasındaki mesafeyi tamamen kapattı.
Kalbim göğüs kafesimde bir kuş var ve çırpınıyormuş gibi atıyordu.
Hangi akla hizmet bilmiyorum ama başımı kaldırıp gözlerine baktım. Şarkı bittiğinde beni duvara yasladı nefesini hissedebiliyordum. Dün gece yaptığı şeyi unutmuş muydu?
Belkide hhiç hatırlamıyordu.
Aklım bırak ve odana git derken dudaklarım bu muhteşem dudakların tadına bak diyordu.
Dudaklarını dudaklarıma yaklaştırdı, nefesi artık dudaklarımdaydı ve pembe dudaklarını dudaklarıma bastırdı.
