63. Bölüm

54.4K 1.6K 108
                                    

Ellerimi göğsüne koyarak onu ittim ve geriye doğru birkaç adım attım ''Paramparça ettiğin kalbimi bir şarkıyla toparlayamazsın Miran, ya beni eve götür ya da polisi arıyayım'' hoş telefonumu alırsa polisi nasıl arayacaksam. Bir anlık cesaretle çıkmıştı işte ağzımdan. ''Bu kadar çok mu istiyorsun gitmeyi?'' gözlerindeki parıltı sönüp giderken ''Evet'' dedim. Saçlarını ellerinin arasına alıp sehpaya tekme attı ve bağırdı ''Lanet olsun!'' şöminenin önündeki suyu şömineye döktü ve mumları söndürüp müziği kapattı. Kolumdan tutup beni çekiştirdi ve kapıyı açıp dışarı çıkardı. Kolumu bıraktıktan sonra arabaya ilerledi, korkmuştum ama bende peşinden ilerledim ve arkasından arabaya bindim. ''Dur şurda'' dediğimde durdu. ''Lara boşanmak istediğine emin misin?'' neden soruyorsun ki bunu. Arabanın kapısını açıp çıktım ve ona döndüm ''Eminim'' kapıyı sertçe kapatıp taksi durağına ilerledim ben taksiye bindikten sonra arabasını çalıştırdı ve gitti. Bu kadar basitti işte onun için. 1 kere denerdi ve sonra bırakırdı. Berke'nin odasının ışığı yanıyordu, yatarken açık unuttu herhalde ya da belki daha yeni geldi. Saat sabahın bilmem kaçı olduğundan gelmiş olması lazımdı. Bana verdiği yedek anahtarlarla kapıyı açtıktan sonra merdivenlere yöneldim. Müsait midir acaba? Konuşmaya ihtiyacım var ama benim ya. Odasının kapısını tıklattım ve ses gelmedi. İçeri girdiğimde... Ups. Sarışın bir kadın Berke'nin yatağındaydı ve uyuyorlardı. Uyandırıp uyandırmama arasında kaldım ama sonra Berke gözlerini aralayıp bana baktı. Kaş göz yapıp telefon işareti yapınca telefonu elime aldım. Oda telefonunu eline alıp bana mesaj gönderdi ''Bu kadını burdan yollayabilir misin? :)'' Erkek değil mi? Hepsi aynı bok. Kadın yarı çıplak yatıyordu sanırım, Berke'nin nasıl yattığını düşünmek bile istemiyordum. Düşün Lara, düşün. Buldum! ''Seni şerefsiz'' diye bağırdım avazım çıktığı kadar, kadın sıçrayarak uyandı ve bana tuhaf tuhaf bakmaya başladı. ''Sırf 3 haftalığına anneme gittim diye uçkuruna hakim olamadın mı şerefsiz?!'' kadın kalkmaya yeltenince devam ettim ''Saçımı süpürge ettim sana! Yetmedi mi? Karnımdaki çocuğundan utan! Yokluğumu fırsat bilip orospularla mı yatıyorsun?!'' kadın yerdeki eşyalarını toplayıp odadan çıktığında ''Git evimden! Git!'' diye bağırıyordum ve kapının senini duyunca Berke'ye ters ters baktım. ''Ne kadar şerefsiz bu erkek milleti ya'' gülümsedi ''İltifat için sağol, sen nerdeydin merak ettim'' kocam beni kaçırdı desem garip olur muydu acaba? ''Öküz istilasına uğradım ama boşver, yarın konuşuruz.İyi geceler'' gülümseyerek odadan çıktım ve ışığı kapattım ''İyi geceler''

''Ciddi ciddi seni kaçırdı yani'' Berke 554644 kez bu soruyu sormuştu sonra da gülmüştü. ''Dalga geçme benimle ya, dün geceki sarışın kız ne ayak? Sen en son gayet usluydun'' boğazını temizledi ve ciddileşti ''Özel hayatın gizliliği Lara hanım, bir avukat olarak sizden rica ediyorum'' tabiki daha fazla duramadı ve güldü. ''O bu değilde davdan vazgeçmek istersen hala zamanın var'' ben mi? Yok canım. ''Hayır, kararlıyım'' nescafe bardağımı lavaboya bıraktıktan sonra Berke'ye döndüm ''Şu özel hayat zımbırtılarını ben evde yokken halletsen? Zaten bir süre sonra kendime bir ev bulucam. Yani kendi evinde sana engel oluyorum ama...'' gözlerini bana dikti ''Saçmalama Lara, seni dışarda bırakmaya niyetim yok. Bir süre özel hayatıma ara veririm artık napalım. Bu arada hakkını vermek lazım çok yaratıcısın'' güldüm. ''Çıkıyorum ben'' salona geçip topuklu ayakkabılarımı giydim. ''Nereye?'' ah canııım nereye olucak belamı bulmaya. ''Ajansa gidiyorum, anlattım ya az önce'' amma unutkansın be adam. ''Haa tamam, akşama görüşürüz''

''Biraz daha asi durur musunuz Lara hanım?!'' göstericem ben sana asiyi. Bilmem kaç pozdan sonra ''Yeterli'' dedi sonunda. Oh be. Yapıcak başka işim olsa 1 dakika durmazdım burda ama can sıkıntısı işte, hem hoşuma da gitmişti aslında. Üzerimi değiştirip ajanstan çıktım. Telefonum çalınca çantamda arama kurtarma çalıması yaptım ve sonunda telefonumu buldum ''Efendim Eylül'' hadi bakalım gene noldu. ''Yarın gece nişanımız var tatlım'' sanırım hafızasını kaybetti. ''Ah canııım. Siz zaten nişanlısınız'' ofladı ve konumaya başladı ''O bizim aramızdaydı. Yarın gece nişan daveti olucak. Rojda hanım (Azad ve Miran'ın annesi) istedi'' ee o zaman Rojda anne de gelicek. ''Ee biz Miran'la boşanıyoruz, Rojda anneye ne diycez'' kıkırdadı. ''Bende ondan aradım zaten. Azad dediki anneme belli etmesinler. Annem kalp krizi geçirir'' oldu be. ''Saçmalama kızım olmaz öyle şey'' ''Valla ben bilmem. Azad ikinizide doğrar canım, neyse kapatıyorum sana adres atıcam oraya gel. Rojda teyzeyle alışverişe gidicez biz. Bu sabah geldi de Rojda anne. Sende gel ya noluuuuuuuuuur'' of Eylül ya hep böyle son anda haber ver zaten sen. ''Of tamam''

Rojda anneye tabiki ayrılıyoruz diyememiştim bu yüzden eve dönmek zorunda kalmıştım. Rojda anne bizde kalacağı için mecbur beraber dönmüştük hatta bu yüzden kıyafetlerimi de Berke'de bırakmıştım. Ya ben buu adamdan kurtulmaya çalııyorum ama yinede bu ayıya mecbur kalıyorum. Tüm gece tv izleyip birbirini çok seven çift gibi davrandıktan sonra nihayet odamıza çıkmıştım. Ben üzerimi değiştirip yattıktan sonra Miran içeri girdi ve yatağa girdi. Kafasına bir yastık fırlattıktan sonra ''Çok kaptırma kendini. Git koltukta yat'' çok zekisin Lara, annesi görmez zaten koltukta yatarsa. ''Anneme ne diycem o zaman? Saf mısın kızım?'' bana ne dedin sen? Saf mı? Sensin saf. Yani safım ama iyi anlamda. Hıh. Mecbur Miran'a sırtımı dönüp yataktan kalktım. Hadi bakalım Miran bey sen mi daha inatsın ben mi. Yere yatak serip yattım.

50 yorum ve 400 oydan sonra yenibölüm gelir :)

Death Note (M6)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin