~3.BÖLÜM~ RÜYA-KABUS

209 22 0
                                    

(Change my mind dinleyerek yazdım fakat siz neyle okumak isterseniz özgürsünüz<33) multideki masha :)

Gözlerinde kayboldum,derinlere çok uzaklara gittim bir an.Neden bu duyguyu daha evvelden tanımıyorum.Yoksa tattım zannedip de yanıldığım duygu aşk bu mu?

Hala bana bakıyor.Tamam cesaretimi topluyorum ve...Evet bakabildim beni bir kağıt misali yakan o alev alev gözlerine.Bende sanki başka bir şey buldu.Çünkü ,bilmiyorum,şey gibi bakıyor,ıııı,aman boşverin.Hafifçe tebessüm etti.Ve başını önüne eğdi,hadi ama yakışıklı o bakışlarını benden esirgeme.Birden aklıma Jayden a kulak vermek geldi.Ah tanrım acaba ne zamandan beri birşeyler anlatıyor ya da daha doğrusu kimin dedikodusunu yapıyor?''Emily yoksa sen beni dinlemiyor musun,heyyy!?''

''Di-dinliyorum sadece aklıma şey geldi şey...sınıfta telefonumu unuttum da,sen burada bekle ben hemen alıp geliyorum.''

Sınifa doğru giderken masalarının yanindan geçtim,göz ucuyla ona baktım,beni baştan aşağı süzdü.Sonra da o muhteşem,kusursuz,kahverenginin harika bir tonu olan gözleriyle bana baktı.Neden heyecanlaniyorum,yoksa yeniden,2 sene sonra aşık mı oluyorum?Belki de önceden o gerizekalı Arthurla yaşadığım şey aşk değildir.Ne o bana öyle,ne de ben ona böyle bakmamıstim.

Garip,oysa daha dün gece onun için ne kadar gözyaşı döktüm.Bu düşüncelerle sınıfa girdim.Ne,ne zaman zil çaldı.''Buyrun Bayan Dess,daha ilk günden kafanız bu kadar dagınıkken koca yılı nasıl toparlayacaksıniz bilemiyorum.'' Sizden nefret ediyorum demek için nelerimi vermezdim ki şu beyinsiz,çok bilmiş fizikçi Bay Adison'a.Pencere kenarındaki sondan 3.sırama sınıfin en masum çocuğu

Niall'ın yanına oturdum.Derse dinlemekten ziyade hep o yakışiklıyı düşündüm.Kimdi,neyin nesiydi?''Emily iyi misin''Niall'a göz ucuyla baktım.Yüzüne harika bir gülümseme esir almıştı.Başımi aşagı yukari iyiyim anlamında salladım.Kolunu omzuma attı,başımı hafifçe yüzüne cevirdim,hem tahtaya boş boş bakıyor,hemde aptal aptal gülümsüyordu.Tanrım harika bir kokusu var.

Omzumu hafifçe sıvazladı ve kolunu geri çekti.Hatırladığım kadarıyla yanımdaki çakma sarışının ilişki defteri pek kabarık değil.Sonunda şu lanet ders bitmek bildi.Teneffüsü benimle geçirmek istediğini söyleyen ses Niall'a aitti.Kantinde masamıza yerleşirken bana bakan bir çift gözü farkettim.

Bu oydu.Yanında kimse yoktu.Ellerini masanın üzerinde birleştirmiş bize nefret dolu bakışlarını savuruyordu.Neler oluyor?Yani o,neye bu kadar kızmış olabilir ki?Acaba benle Niall'ı birlikte görünce mi bu kadar sinirlendi?Yok ya.Hem bir teneffüste benden ne kadar hoşlanabilir ki.Hoş,bunları diyen be miyim(!)

Elini harika kesim,kumral,arkaya doğru atılmış saçlarının arasından sertçe geçirdi.Daha sonra masadan kalktı ve gitti.

***

Niall bana birkaç espri yaptı,sanırım o da anladı moralimin yerlerde olduğunu anladı,onu üzmemek için sahte gülücükler saçtım.Ağlamamak için dudaklarımı birbirine bastırdım.Neden, neden ,o agresif yakışıklı kimdi de beni bir günde yerle bir etmişti.Niall beni kollarının arasına aldı ve çenesini başima yasladı.Bu çocuğa bayılıyorum.Bu güne kadar çektiğim sıkıntılarda,acılarda,umudumu kaybettiğim anlarda hep o yanımdaydı.Hep o destek oldu bana,inandı.

Geçmiş anılar denizinde yüzerken kolumda yabancı bir el hissettim.Canımı acitiyordu.Başımı kaldırdım ve karşımda onu buldum.Hiçbir şey dememe fırsat bırakmadan beni hızla ayağa kaldırdı ve peşinden sürükledi.''Heyy nereye götürüyorsun beni,sana diyorum,yaa bi dakika kolumu bırakır mısın canımı acıtiyorsun.''

Okulun önüne gelmiştik,gözlerimin içine baktı ve''afedersin''dedi fısıltıyı aratmayan harika bir sesle.Bir range rovera bindik.Yol boyu konuşmadan ilerledik,nereye gittiğimiz konusunda hiçbir fikrim yok.Sanırım şu an olmak istediğim yerdeyim.Eliyle yavaşça elimi tuttu.Ellerimize baktim,sonra da yüzüne.Harika bir gülümsemenin esiriydi.Tekrardan yola döndü,başımı önüme almaktan ziyade onu izlemeyi tercih ettim.

Çok çok yakışiklı.Bana ne yapıcağını yada başıma neler geleceğini bilmiyorum ama tuhaf bir şekilde kendimi onun yanında güvende hissediyorum,tıpkı İrlandalının yanında hissettiğim gibi.Şu an izlediğim roma heykellerini aratmayan yakışıklı ,beni çekiştirirken Niall neden sesini çıkarmamıştı?

Neden bu sefer beni yalnız bırakmıştı?''Sen,neden-''devamını getiremedim,garip ama ona bağırmak gelmiyor içimden.Gözlerini bana dikti ve ''Emily,cidden hiç farketmedin mi?'' yüzümü buruşturdum ve''neyi''diyerek bu durumda sorulması gereken en mantıklı soruyu sordum.Gözünü yoldan ayırmadan hafifçe gülümsedi.Birisi bana neler olduğunu açıklayabilir mi,hem adımı da nereden biliyor? Arabadan indi ve bana kapıyı açtı.

Nazikçe elini tuttum.Wow burası harika bir yer,kumsal.Beni ani bir hareketle omzuna çıkardı ve denize doğru koşturmaya başladı.Belini yumruklar saydırdım'heyyyyy bırak beni'dedim ama kimin umrunda.Denizin soğuk suyuyla buluşunca birden hareketsiz kaldım,beklemiyor değildim fakat...

Oysa karşımda dikilmiş kahkahalar atıyordu.Elimle ona doğru su püskürttüm,heyy neydi bu kadar komik olan?Suyun içinde ona doğru koştum,o benden önce davranıp beni tekrar kucakladı.Kıyıya vurduk ve denizi izlemeye başladık.Dalgalar kuvvetliydi ve havada serinleşmişti.''Kimsin sen''dedim.Gözlerini bana dikerek ''kantinde kestiğin dünyada gördüğüm en yakışıklı çocuk ,gülümsemesi harika,tanrım krakeri dahi kırmak istemiyor diyerek iç geçirdiğin çocuk,LİAM.''

Yüzüne aptalca baktım''ama şimdi bunları boşverelim sevgilim,şu an sadece sen ve ben varız.''söyledikleri üzerine başımi omzuna gömdüm ve o harika kokusunu içime çektim.Kolunu etrafıma sardı.Bu olanlar gerçek mi,yani ben ve o.Aptalca kıkırdadım,başını öne eğdi ve bana baktı.Elinden tutup ayağa kaldırdım ve yönsüz bir şekilde onu benimle bir

birlikte koşmaya zorladım.YÖNSÜZ.Beni bir duvara yasladı.Elini duvara dayadı ve kulağıma çok güzelsin diye fısıldadı.Başını boynuma gömdü ve yavaşça ,canımı acıtmak istemeden emmeye başladı.Duvarla arasında kalmış bir vaziyetteyim,bana biraz daha yaklaşarak boşluğu doldurdu,hafifçe vücudunu benimkine bastırdı.Elimi sırtında gezdirdim ve gömleğinı tırnaklarımın arasına aldım.

Vücudunu benimkine daha sıkı bastırdı ve ellerini saçlarımın arasına daldırdı.Sıcak nefesini tenimde hissettim ve adımı inleyerek söyledi.Boynumu işgal etmişti,birden canımı yaktığının farkına vardım ve elimi olay yerinin üstüne boynuma koydum.

Hafif bi kabarıklık vardı.Elimi boynumdan çekip dudaklarının üzerine koydum.Yavaşça yaklaştı,yaklaştı ve...Tanrım dudakları ne kadar da yumuşak.Dudakları dudaklarıma çok yakınken şu kelimeleri fısıldadı;SENDEN NEFRET EDİYORUM.

Arkadaşlar cidden harika bir hikaye.Lütfen yaa.Her okuyucu votelesin .2 saniyenizi almaz.Böyle giderse yb gelmiycek haberiniz olsun.Bence böyle harika bir hikayeden mahrum kalmayın ve voteleyin,cidden ihtiyacım var :( :(

TO BETRAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin