Okul bitişine doğru gidiyorduk. Sıkılmaktan başka bir şey yapmıyordum. Sınavımın olduğunu son ders olduğunu öğrendiğimde inanılmaz bir şok geçirmiştim. Hiç çalışmadım ve aşırı korkuyordum. "Aşkım sen zekisin korkma!" Bana destek vermeye çalıştığını biliyordum ama boşa. "Sanmıyorum!" Yüzümü somurttum. "Su ba..." sözünü bitiremeden tekrar konuşmaya başladım, "Kerem bana destek olmaya çalışıyorsun anlıyorum ama olmuyor!" Terslemek içime ne kadar dokunsada şuan canım çok sıkkındı. Notlarım benim hayatımda önem verdiğim şeylerden biri ama Kerem'le çıkmaya başladığımdan beri dersleri astım. Ayrılmam için sebebim bu olmamalıydı ama bunu yapmak zorundaydım. Onunda dersleri ortada.
Tenefüste Kerem'i bir araya çekerek konuşmaya başladım. "Kerem." Sesim titriyordu. "Su iyi misin?" Eliyle omzumu tutuyordu. Ellerini tutup omzumdan çektim. "Ayrılalım!" Lanet olsun gözlerim yaşarıyordu. "Su sen ne dediğinin farkında mısın!" Fısıldayarak gürlüyordu resmen. "Olmuyor Kerem, yapamıyorum." Tamam artık gerçekten ağlıyordum. Kerem beni bebekmişim misali alıp temizlik malzemelerinin bulunduğu odaya sokup kapıyı kilitledi. "Kerem uzatma!"
"Hayır Su mantıklı bir açıklaman olmalı!" Haklıydı bir sebebim olmalıydı. "Bak Kerem çıkmaya başladığımızdan beri herşeyi astık; derslerimizi, arkadaşlarımızı ve birçok şeyi!" Sinirden gülmeye başladı. "Su gerçekten sebebin bu mu!"
"Evet." Elleriyle yüzümü avuçladı ve dudaklarını dudağıma bastırdı! Ellerimle itip kurtulmaya çalıştım ama lanet şey çok güçlüydü! Kısa bir süreden sonra benden yavaşça ayrılırken "Hala kararın aynı mı?" Çok masum bir yüz ifadesi vardı. "..." sadece nefes alış-verişim duyuluyordu ortada. Kerem tekrar konuşmaya başladı:
"Bende öyle düşünmüştüm." Kilitlediği kapıyı açıp çıktı. Bense orada olduğum duvara çömelip düşünmeye başladım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IŞIĞIN VURDUĞU SAHNE
ChickLitSU,DERİN,SİBEL VE ELİF TAŞINDIĞI YERDE IŞIĞI BULABİLECEKLER Mİ?