Kerem benim sümüklü peçetelerimi iğrenmeden toplarken ben burnum tıkalı olduğu için uzaylı gibi çıkan sesimle gülüyordum.
"Kafeye gidiyoruz dimi buradan?"
Yine bunun için derslerimi asmam gerekiyordu ama gitmek istiyordum.
"Gideriz, aceleye gerek yok daha erken."
"Ama gideceğiz değil mi?"
"Evettt!"
Kaşlarını hızlı bir şekilde havaya kaldırıp indirmeye başladı. Ben yine gülme krizi.
"Neden bilmiyorum ama senin yanında mutluyum."
"Çünkü benim yanımdasın." Ukala Kerem yine iş başında.
"Hahaha Paket yapta seneyede güleriz!"
"Iyyy Su şaka mısın!"
Benden iğreniyor olması hoşuma gitmedi bu yüzden biraz surat astım.
"Demek iğrendin benden he!"
"Ya Su o anlamda değil!"
Çocuk gibi davranarak ağzımı kilitledim işareti yapıp kollarımı göğsümde bağladım.
"Bak öpeceğim şimdi!" Bir daha dayanamazdım;
"Aman dur tamam affettim!"
"O kadar mı kötüydü?" Yüzü bir anda düştü.
"Hayır ama ben sevmiyorum öyle şeyleri." İçini rahatlatmış olasam gerek çünkü yüzü çiçek gibi açtı.
"Yani güzeldi?"
"Ben öyle mi dedim şimdi salak!" Yüzüne son bir kez daha bakıp odadan çıktım.Ayakkabılarımızı giyip evden çıktık. "Koluma girsene."
"Neden?" Durduk yere niye böyle bir şey istedi anlamadım.
"Soru sorma işte be!"
"Tamam, kızma!" Deyip koluna girdim. Muhabbet ederek kafeye gidip biraz oturduk. Sonra biraz sahil turu yapıp eve döndük."Görüşürüz."
"En kısa zamanda!" Bana göz kırpıp evine girdi. Ben üst katta oturduğum için halsiz bir şekilde merdivenleri çıkmaya devam ettim. Ben anahtarı kapıya deliğe sokmadan Derin kapıyı açtı. Muhtemelen sesimi duymuştu.
"Hoşgeldin."
"Hoşbulduk, hayırdır kapıyı açtın ilk defa."
"İlk mi!"
"Tarihe yazarım meram etme."
Ayakkabılarımı çıkarıp eve girdim.
"Mer-ha..." sözümü bitiremeden gördüğüm manzara karşısında gözlerim on kat fazla açıldı ve tutamadığım kahkahalarımı dışarı saldım. Emre ve Doru'a topuklu ayakkabı ile nasıl yürünür dersi veriliyordu.
"SU BAK GÜLME!"
Emre bana kızarken kendimi hâlâ tutamıyordum.
"Emre kırmızı ten rengine çok uymuş!"
Araya Sibel girdi:
"Su gülme bu önemli bir konu, sevgilim ne kadar becerikli bir görmem lazım!" Sibel gerçektende ciddiydi bu konuda.
Gözümden akan yaşları elimle sıyırıp onalara şans diledim. Sonrada odama geçip üzerimi değiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IŞIĞIN VURDUĞU SAHNE
Literatura FemininaSU,DERİN,SİBEL VE ELİF TAŞINDIĞI YERDE IŞIĞI BULABİLECEKLER Mİ?