Babam düşe kalka gelip beni kucağına alıp üstümde ağıtlar yakarak ağlıya ağlıya benim öldüğümü zannediyor. Köye yaklaşınca bazı çocuklar gidip anneme oğlun Nurettin'in öldüğünü söylüyorlar. Annemde niye siz ölün diyor onlarda biz şaka yapmıyoruz gerçekten Nurettin ölmüş kanlar içinde babasının kucağında getiriyor deyince annemde telaşla dışarıya koşuyor. Köyde herkes koşup geliyor babam ağıtlar yakıp oğlumun öldüğünü söylüyor. O sırada kapı komşumuz Zülküf temel fırsat bu fırsat bizim arsada kahve için temel kazmaya başlıyor. O sırada nenem onlara diyor ki komşu cenazemiz önümüzde sizin yaptığınız hoş değil deyince onlarda bize ne ölünüze demiş. Sonra köylüler gidip mezar kazalım deyince nenem diyor bir bakalım belki ölmemiş o arada köylülere sussun deyip kulağımda sesleniyor o anda hafif tepki verdiğimi gürünce ölmediğimi anlıyorlar. Babamın gömleği kanlar içinde olduğunu gören Eyüp Umut gömleğini çıkarıp babama giydiriyor. Beni Ergani devlet hastahanesine götürüyorlar pansuman edip gönderiyorlar demişler eyer kusarsa Diyarbakır devlet hastahanesine götürürsünüz. Ben o zamana kadar hiç bir şey görmedim baygın gibiydim eve yetişir yetişmez kapıda midem bulanmaya başlayınca beni tekrar Diyarbakır Devlet Hastahanesine götürdüler orada kafamın filmini çekiyorlar gözüme bir damla kan girdiğini söylüyorlar. Sonra yaralarıma dikiş yerine kanca demir attılar ve beni eve yolladılar .Böylece tahtalı köyü boylamaktan kurtuldum.
YOU ARE READING
Geçmişten Bugüne
AdventureBu roman benim ve ailemin bugüne kadar yaşadıkları her şeyi anlatan bir roman......