Çocukluk hayatım hep zorluklarla geçti. Ekin biçme zamanında hayvanları otlatmaya giderken yanıma bir gübre torbasını alırdım. Yere dökülen buğday taneleri toprakla birlikte toplardım nereye gitseydim o ağır torbayı sırtımda taşırdım. Sattığımda parasını sevinmeden nenem el koyardı o paraya. Sana bu parayla elbise alacağız. Ben baharda buğday tarlalarında lale toplayıp Ergani, Çermik yolunda özel arabalara satıyordum aldığım parayı yine nenem el koyardı efendim bu seferde ayakkabın yırtılmış derdi. Bir gün annemin üstünde ağladım dedim kazandığım parama el koyuyorsunuz. Bırakmıyorsunuz kendime bakkaldan bir şeyler alayım ortaokul ikinci sınıfa kadar kolanın tadını bilmezdim. Yalınız yazın bizim köyün yukarısında amedi Köyünde bizim köye nar getirip buğday karşılığında satıyordu. Annem hemen bize bir sürü nar alırdı o köyün narları tadı çok güzeldi o iyiliği unutmazdık. Benim gördüğüm rüyalar çoğu çıkıyor rüyamda kırmızı eşek arıların beni kovaladığını gördüm. Korkudan bağırdığım uyandığımda korkudan titriyordum sonra dedim şükürler olsun rüyaymış dedim. Sabah Kazım ağabeyimle hayvan otlatmaya gittik öyle vakti adam tarlada traktörle tarlayı sürerken arıların yuvasını kaldırmıştı. Ağabeyim beni üzüme yolladı ben üzüm getirirken yolu asfaltlayan işçilere üzümü parayla sattım.Tekrar üzüme gitmedim boş çantayla ağabeyimin yanına gittim. Oda sevinerek üzümü getir ekmekle yiyelim dedi. Dedim ağabey üzümü sattım oda bana kızdı beni suya yolladı ben etrafa
YOU ARE READING
Geçmişten Bugüne
AdventureBu roman benim ve ailemin bugüne kadar yaşadıkları her şeyi anlatan bir roman......