ZerdAli Çiçeği | KİTAP OLDU

2. İNTİKAM HIRSI

Bahadır Sağlam- Zor Geliyor

İnstagram hesabim: ranababaoglan

Karşımda eli abimin avuçları içinde olan ve bana gözlerini dikip bakan kızı görmemle ne yapacağımı şaşırdım. Abim, Makal aşiretinin küçük kızı Aysun Makal'ı kaçırmıştı. Aysun Makal... İlk aşkımın, sevdiğimin, canımın yâri Alihan Makal'ın kız kardeşi..

Hepimiz bir karış açık ağızla bakakalırken babamın o hiç duymak istemediğim sesi yankılandı.

"Zerda, ne dikiliyon orda? Goş git gelinime gave mave bir şey yap!!"

Elin kızı kadar değerim yoktu işte. Ona gelinim der canı gönülden, kendi öz kızına daha bir günden bir güne 'kızım' demez. Ben hala donuk bir vaziyette Aysun'la Kemal'e bakarken bu sefer Kemal bağırdı.

"Kime diyo lan babam salak mısın sağır mısın? Git çift nikahlı karıma şöyle güzel bir kahvaltı hazırla sonra da bol köpüklü bir Türk kaavesi yap! Köpüksüz olursa kafanı kırarım ona göre!"

Ben dolu dolu gözlerle mutfağa giderken bundan sonra başımıza gelecekleri düşünüyordum. Babam çok sevdiği oğlunu ve yeni gelinini tasdiklese de Makalların bu işi abimin hatta Kara ailesinin yanına bırakmayacaklarını biliyordum. İşin tuhaf tarafı köyümüzün en zenginlerinin kızı bizim çulsuz, işe yaramaz Kemal'de onunla evlenecek ne bulması? Neyse banane, beni ilgilendirmez diyip işe koyuldum. Mutfakta beynimi esir almış düşünceler içinde işleri bitirip tam arkamı dönecekken büyük abim İbrahim'in uykulu gözleriyle ve esneyen ağzıyla karşılaştım.

"Noluyo lan sabah sabah, kim gelmiş, bu içerdeki kız sesi ne?"

"Kemal abim Makalların küçük kızını kaçırmış üstüne de nikah kıymış."

"Neee?!"

"Aynen öylee."

"Ooo-hooo ben de Büşra'yı getirecem o zaman."

"Sana kim kız verir? Sen de gidip kaçırırsın anca kızı. Tabi Büşra bizim iki göz oda evimize gelirse."

"Sen ne diyon lan! Ağzına s*çarım lan senin düzgün konuş benle o****u!!"

Abim yazmama asılmış uzun saç örgümü çekerken elinden kurtulmaya çalışıyordum. Bir de küfür etmişti bana pislik herif!

"Bırak beni bırak!!"

Tabi hic sözüm dinlenir mi benim? "Adam olacaksın lan!" diyerek tokadı bastı. Mutfağın kapısından annem fırladı her zamamki gibi aynı manzarayla karşı karşıyaydı. 'Yine noluyor' diyip ayırdı bizi. Ben de saçlarımın dibindeki acıyı geçirmek için ovalamaya başladım. İbrahim'se söve söve çıktı mutfaktan.

. . .

Babamın ve Kemal'in kahkahalarıyla geçen bir kahvaltı sonrası görevime, mutfağa gidip bulaşıkları yıkamaya başladım. Hemen sonrasında Aysun başımda bitti. "Hoş geldin" dedim. "Hoş buldum" dedi imalı imalı.

"Bak görüyor musun Zerda evlilikler kime niyet kime kısmet?"

"Ne demek istiyorsun Aysun?" Aysun sözü hiç gevelemeden ağzındaki baklayı çıkardı.

"Alihan abimi sevdiğini, hatta ne sevmesi kör kütük aşık olduğunu biliyorum Zerda. Ama abim sana bakmaz. Hiç ümitlenme."

"Sana da baka baka anca çulsuz Kemal bakmış." deyip arkamda bir adet mal olmuş Aysun bırakıp zafer sırıtışımla çıktım mutfaktan.

MAKAL KONAĞI

-

İLHAN MAKAL-
(Alihan'ın Ağabeyi)

Gözlerimi dışarıdan gelen telaşlı sesler ile ağır ağır açtım. Odamın kapısının önünde kıyamet kopuyordu sanki. Üzerime bir tişört geçirip çıktım odadan. Ve haklıydım, Anamla halam bir yanda, nenem bir yanda ağıt yakıyor, kardeşim Cemil ise gerilen yüzüyle ordan oraya volta atıyordu.

"Noluyor burada?" dediğimde hepsi birden bana döndü. Yüzlerindeki korku ve telaşı görebiliyordum. Bu konakta bir şeyler döndüğü kesindi. Sorduğum soruma hiç kimse cevap vermedi. Yüzümü Cemil'e çevirip "Konuş!" dediğimde ağzında bir şeyler geveledi.

"Konuşsana Cemil!!"

"Kemal, Kemal Kara Aysun'u kaçırmış ağabey!"

Cemil ya ağzından çıkanı kulağı duymuyordu ya da beni tanımıyordu. Boynumdaki damarın belirginleştiğini, sağ gözümün seğirdiğini hissedebiliyordum. Kemal denen şerefsiz benim bacımı kaçırmayı nasıl cesaret eder hadi etti Aysun bunu bize nasıl yapar? Önümde duran sehpayı devirdim birden, kırılan vazonun parçaları dağıldı dört bir yana.

"Sen ne diyorsun Cemil?"

"Ağabey bir kalktık Aysun'un bıraktığı mektubu gördük. Ne olmuş ne bitmiş hiç anlamadık."

"Ahh Aysun bunu bize nasıl yaptın nasıll!"

Çok sinirliydim hem de fazlasıyla ya o ikisini gebertecektim ya da intikamlardan intikam beğenecektim.

"Cihat! Cihat! Çabuk bul o ikisini bana!!"

. . .

Neredeyse bir saat geçmişti ki büyük kapı aheste aheste açıldı. Cihat arabadan indiğinde tekti.

"Ağam Aysun'la Kemal evlenmişler, hem imam nikahlı hem resmi nikahlılarmış."

Birden Cihat'ın yakasından tutup fırlattım sanki bana ihanet eden oymuş gibi. Öfkeden iyice gözüm dönmüştü. Aklıma en ölümcül en tehlikeli olanı gelince söylediklerim ile geri dönülmez bir yola girmiştim bir kere.

"Cihatt! Kemal itinin bacısı var mı?"

Bölüm sonu...

Hobaaaa, bu ne zorbalık bu ne barbarlık değil mi? Bakalım masum Zerda'nin başına neler gelecek?
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum 🌷