Yarıyıl Tatili..
Aslında Şuan ikizimi arıyor olmam gerekiyordu ama yaza erteledik çünkü bulmak kolay olmayacak o yüzden bizde ertelemeye karar verdik.
Kanepeye uzanıp televizyonu açtım yarı yıl tatilinin 2.günü ama ben sıkılmaya başladım bile.
Tuğba abla; "hadi hazırlanda kar oynamaya çıkalım"
"Aman ne karı ya ne yapıcam çocuk muyum ben?
"Ne yani büyükler kay oynayamaz diye bir kural mı var?
"Yoo!Neyse tamam
"Ariel ve Umut'u arada onlarda gelsin"
"Tamam" aradım ve hazırlanıp çıktık onlarda gelmişti..
Baya bir oynadık.. Ariel ile konuşmaya dalmıştım ki arkadan sert bir kar topu yedim
"Aaa.Canımı acıttın"
"Biliyorum acısın diye yaptım"
"Kıcıksın" Tuğba abla içeriye geçti Ariel'de lavaboya girdi
"Sende" kovalamaya başladım ama aksine o beni yakaladı.Ve kucağını alıp döndürmeye başladı
"Ya bıraksana manyak şey" birden bana baktı
"Seni seviyorum"
"Suuuss!" kucağından indirdi ve yürümeye başladım
"Niye"
"Bana bunu söyleme diye kaçıncı uyarışım seni Umut!"
"Ama duymanı beni anlamanı istiyorum"
"Asıl sen anla beni ve bidaha tekrarlama"
"Şans versen"
"Olmazz!.."
"Bana güven miyormusun?"
"Sana arkadaş olarak güveniyorum ama o kadar"
"Hep o dime onun yüzünden?"
"Oo!"
"KIVANÇ!"
"Sus! Onun adını ağzına alma bidaha"
"Onu halen seviyorsun o yüzden diğ mi?"
"Bundan sanane ya sanane"
"Seviyorsun"
"Bilmiyorum işte bilmiyorum!"
"Yalan söyleme?"
"Off bilmiyorum!Çünkü biri 2 kişiyi birden sevebilir mi bilmiyorum!Ve o bir gün karşıma çıkarsa,beni sevdiği söylerse seni bırakıp gide bilirim bunu istemezsin diğ mi?Ama artık ona inanmam oda ayrı"
"Eeee o zaman"
"Çünkü ben artık AŞK'a inanmıyorum ama belki kanarım ve giderim bunu istemiyorum bak düşündüm biri 2 kişiyi birden sevemez
o yüzden anladım ki ben seni sevmiyorum.Ama onu halen sevdiğimede inanmıyorum çünkü artık AŞK'a inanmıyorum!"
"Peki.Beni sevmeni daha doğrusu onu unutup ve Aşka inanmanı bekleyeceğim" evine doğru gitti.Ariel'i gördüm.Gelip baba sarıldı
"Ovv kıyamam sana" bende ona sarıldım..
Akşam..
Bugün Ahmet abinin işi vardı o yüzden bugün biraz geç gelecekti..Ben oturmuş kitap okuyordum Tuğba abla yanıma oturdu
"Canım Umutla aranızda bir şey mi var?"
"Hayır"
"Bana anlatabilirsin"
"Getçekten yok.Olamazda"
"O niye" Kıvanç olayını anlattım
"Ama anlaşılan Kıvanç bitmiş."
"Kıvanç için bitmiş olabilir ama benim için bittiğine emin değilim"
"Ne yani hep Kıvaç'ı düşünerek mi yaşayacaksın"
"Hayır ama ben bundan sonra sevmemeye kendime söz verdim"
"Herkes aynı değildir ki"
"Bilmiyorum.Farklı da olsa beni artık ilgilendirmiyor zaten"
"Peki sevmemeye söz verdim dediğinden mi yoksa gerçekten Umut'u sevmiyor musun?"
"Bir kişi iki kişiyi birden sevemez diğ mi?"
"Kıvanç'ı halen seviyor musun?"
"Galiba evet"
"Çıkıp gelse affeder misin?"
"Onuda bilmiyorum ama gelmez zaten.Gelsede umarım affetmem"
"Bence Umut'a şans vermelisin"
"Sevmediğim birine şans versem ne yazar"
"Sevmiyorsan tabiki haklısın"
"O zaman sorun yok.Konuyu kapatsak"
"Tamam canım.İstediğinde her şeyi gelip bana anlatabilirsin"
"Teşekkür ederim Tuğba abla"
"Rica ederim canım" sarıldım birden bire..
Sabah..
Kahvaltı yaptık Ahmet abi ve Tuğba abla dışarı sahile çıktı banada dediler ama istemedim.. Salona geçip uzandım.Birden zil çaldı ama baya çaldı ne olduğunu anlamadım çalan kişi kimse bir kere çalsa yeter yani neyse söylene söylene kapıya gittim.Delikten baktım tanıdık birine benziyordu ama emin olamadım neyse kapıyı açtım.. Birde ne göreyim onun burda ne işi vardı!!
