17

584 17 10
                                    

Cumartesi yani bugün doğum günümdü..

Akşam 7'de olmasına rağmen ben 8'de kalktım.Telefonum çaldı,bende ekli değildi,ekli olmadığı için açmazdım gizli numaraları.Ekli olmayan numaraları sevmiyorum o yüzdende açmama gibi bir alışkanlığım var.

Ahmet abi,Tuğba abla,ben kahvaltı yaptık sofrayı topladım ve odama geçip uzandım.

Gene aynı numaraydı ama bu sefer mesajdı açıp baktım birde ne göreyim "Telefonundan beni sildiğini tamin etmiştim.Neyse merhaba Melek ben Kıvanç.Üç sene sonra yazmam tuhaf geldi biliyorum ama yazma amacım doğum gününü kutlamak Doğum Günün Kutlu Olsun" o an kalbime bıçak saplandı dediği gibi 3 yıl olmuştu.

Flashback: Kıvanç beni aramıştı

"Melek,senle bir şey konuşmam gerek" onlar taşınmıştı Antalya'ya babası doktordu.Devlette olduğundan taşınma olanakları çoktu

"Söyle dinliyorum"

"Ayrılmak istiyorum"

"Nee!" ağlamaya başladım

"Ne olur ağlama.Ama sana oyun oynayamam ben 2 aydır biriyle çıkıyorum onu seviyorum."

"Ne beni resmen 2 aydır elinde mi oynatıyorsun inanamıyorum sana"

"Üzgünüm kendine iyi bak" ve yüzüme kapatmıştı bana bunu yapmıştı buna terk edilmek mi denir yoksa aldatılmak mı??

Şimdi ki zaman.. Sessizce ağlamaya başladım hemen Ferah'ı aradım

"Efendim tatlım"

"Ferah"

"Melek ne oldu niye ağlıyorsun?"

"Kıvanç bana demin tam 2 sene sonra mesaj attı hiç bir şey olmamış gibi doğum günümü kutladı"

"Ovvv!"

"Sadece saol diye mesaj attım ama niye attı şimdi bu niyee"

"Tamam tatlım ağlama ne olur ağlama.

Bugün doğum günün başka mesaj atmaz bizim bildiğimiz Kıvanç o yüzden boşver tamam mı boşver"

"Peki"

"Aferin ama ağlamak yok bak yoksa Barış'a söylerim hediye olarak bi çuval taş getirip kafanı yararız" bu kız beni güldürmeyi iyi biliyordu,kıkırdadık.

Telefonu kapatıltan sonra salona indim dediği gibi başka mesaj atmadı işte bu iyiydi çünkü üzülmek istemiyorum.

Tuğba abla; "heyecanlı mısın bakalım?"..

"Yo altı üstü doğum günü,her sene kutluyoruz zaten"

"Birazdan Umut ile Ariel gelir.Cafeye gidersiniz etrafı hazırlamaya"

"Aaa doğru,unutmuşum.Üstümü değiştireyim ben o zaman" üstüme siyah tayt beyaz kısa kollu gömleksi tunik geçirdim cafeye giderkende ayağıma siyah babet takarım.

Aşağı inip koltuğa uzandım yavaş yavaş doğum günü mesajları geliyordu.

10 gibi kapı çaldı gelenler tabi ki Umut ve Ariel di.Doğum günümü kutladılar sarılıp teşekkür ettim.10 dakika sonra taksi geldi doğum günümü kutlayacağımız cafeye gittik.

Ve hazırlıklar başlasın..

"Melek balonda asalım mı?"

"Ne balonı be Umut!Çocuk muyum ben?"

"Aaa doğru bebektin,patlatırsın şimdi sen onları olmaz.Ama söz palyaço getiricem akşama sana" bu Umut beni delirtecek.

"Al sana dalga geçmek" diye sırtına tokat yapıştırdım

Not Defterim!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin