Yolculuk Başlasın!!
Ferah'ın babasının iş arabasıyla gidiyoruz işimizi halletmeye.Ferah nasıl ikna etti bilmiyorum ama etmiş göründüğü üzere.
Şöför abi "nereye gidiyoruz ilk baş gençler"
Ferah kağıt uzattı "annem tarifi yazmış"
"Ferah nerden biliyor annen beni ve Rüyayı 17 sene önce bıraktıkları yeri?"
"Tuğba abla söylemiş"
"Hımm tamam"
İşte yolculuğumuz başlıyordu..
Bavuluma koyduğum ukulele yı çıkardım.(ukulele gitarın küçük olanına deniliyor)
Barış el çırptı "Getirdin demek?"
"Evet.Bu yolculuk başka türlü geçmez.
Eee hangi şarkıyı çalayım?"
Ferah; "üçümüzün şarkısını çal"
Ariel; "hangi şarkı o?"
"Aynadan arkadaş"
(http://m.youtube.com/watch?v=rVq57j2Xscs)
Çalmaya başladım ve söylemeye;
Bir kıvılcım düşer önce büyür yavaş yavaş bir bakarsın volkan olmuş yanmışsın arkadaş...
Ortak olmak her sevince her derde kedereee ve yürümek ömür boyu beraberce elele...
Yollarımız ayrılsa bile seninle arkadaş... (Daha devam eder)
Sonunda geldik.
Şöför abi; Gençler ben burada bekliyorum sizi.
Ferah; Tamam Ozan abi.
Abinin adı Ozanmış.
Yürümeye başladık.Demek beni 17 sene önce buraya bırakıp gittiler.
Önden yürümeleri için tembihledim.
NOT DEFTERİMi çıkarıp birkaç şey yazdım.
Umut; "biz nereye doğru yürüyoruz Melek acaba?"
"Dükkanlara doğru" herkes arkasını dönüp bana baktı
"Niyee?" diye tip tip baktılar.
"Kamera kayıtlarına bakıcam"
Umut; "17 sene önce ki şeyler durur mu?Hadi durdu hangi akkılı yoldan geçen 5 gence kayıtları gösterir.
"Başka bir şey öner o zaman çok biliyorsan bay bilmiş?
"Ben dedim boş işler bunlar diye"
"Boş iş he boş iş!İkizimi merak etmem boş iş tabi haklısın"
"Öyle demek istemedim"
"Suuuss Umut sus!İsteyen benle gelir isteyen gider sizi zorlayan yok eğer Umut gibi düşünen varsa gelmesin benimle ben kendi derdime kendim bakarım!"
"Gidiyim mi yani?"
"Off!" Önlerine geçip hızlı adımlarla yürüdüm arkadamdan geliyorlardı Umut'da dahil,hem saçma buluyor hem geliyor.
Hemen bir dükkana girdik
"Bakar mısınız?"
"Buyrun"
"Ben kamera kayıtlarına bakmak istiyorumda" adam tiptip bakıp güldü
"Ne yapacaksın sen onları?"
"Lazım"
"Küçük hanım onlar herkese verilmez polis değilsin bir şey değilsin hadi canım git sen" bide kovsaydı kıcık ne olacak..
Bir dükkana daha girdik
Adam dönüp;
"Evet neye bakmıştınız?"
"Kamera kayıtlarına" bügünde gülen gülene iyi mi??
"Hadi canım başka kapıya başka kapıya" diyip gönderdi...
Şimdi de son dükkana giriyoruz inşallah burdan da kovulmayız.
Bir kadın dönüp;
"Şuan açık değil kapıda yazıyordu dikkat etmedin mi?"
"Yok ben bir şey sorucaktım"
"Sor tabi canım"
"Ben kamera kayıtlarına bakmak istiyoruz da ne olursunuz 17 sene öncesi çok önemli gerçekten hayat meselesi"
"Koskoca 17 sene önceki ne arasın bizde olsada verilmez sadece polislere
anca"
"Peki" off elimiz boş iyi mi?Şimdi ne yapıcaz!!
Arabaya doğru gidiyorduk.Bir adam o kadar hızlı yürüyordu ki bana çarpıp geçti
"Dikkat etseniz biraz?" Hala hala gitti ya.
"Adam bir şey düşürdü bağırdım "bakar mısınız bir şey düşürdünüz" arkasına bile bakmadan koşup gitti.Arkadaşlara dönüp;
"Önemlidir belki veriyim koşup" mektubu yerden aldım ki bir yazı dikkatimi çekti ben öle tip tip bakınca mektubun yanına geldiler.
Barış; "ne oldu Melek?"
"Bir şeyler yazıyor"
Ariel; "okusana bizede"
"Sakına bana geri getirme bu sana ait aç!
Unut; "aç o zaman hadi"
"Tamam" diyip açtım!! Neydi bu şimdi Ferahlara tip tip baktım ki onlarda ban anlamsızca baktılar!!
(multimedia da bulunmakta son kısım)
