Okulun 2.haftası off canım açıkçası hiç ama okula gitmek istemiyor ama mecburum 2.haftadan okul asılır mı? Yüzümü yıkadım üstümü giydim kahvaltımı ettim ve servisi beklemeye başladım gelmesine 2 dakika vardı en iyisi çıkıp yürümek geldiğindede binmek. Kapıyı çarpıp yürüdüm bu arada söylemeyi unuttum cuma gününden beri Tuğba abla ve Ahmet abiyle pek konuştuğum söylenemez şu malum meseleler sonucu yüzünden ama bu ne kadar devam edebilirdi ki neyse ben bunları düşünürken servis geldi ve bindim Umut'un yanına oturdum.
Önce ben davranarak sevimsizce günaydın dedim oda bana ardından..
"Halen aynı nedenden dolayı mı bozuksun?"
"Başke ne olacaktı acaba?"
"Bence bu kadar abartma" ne diyor bu Allah aşkına az bile abartıyorum ve çocuğu resmen azarladım "Ne diyorsun sen ya az bile abartıyorum" o anda etrafımındakiler bana baktılar ve ben gene sinirimi bozmadan "ne bakıyorsunuz sizi ilgilendiren bir şey yok deyip arkama yastlandım" sonunda okula gelmiştik yoksa bana tip tip bakan kişiler elimde kalıcaklardı servisten hemencecik indim arkamdanda Umut derse girdik ders Edebiyatdı tamda sırası bu kafayla nasıl anlayacağım şimdi ben,dinle dinleyebilirsen Melek.. Derse bir türlü kafamı veremedim etrafa bakınıp druyordum sonunda zil çaldı tam kalkacak iken Ariel durdurdu
"ne oldu Melek derste farketim de kafan sanki başka yerlerde bir şey olmuş belli ki anlatmak ister misin?" anlatmalıymıydım galiba hayır daha Ferah ve Barış'ın bile haberi bile yoktu
"bir şey yok yinede saol düşündüğün için"
"saçmalama olur mu öyle şey?Ama ağlayacak gibisin ne olur anlat söz kimseciklere söylemem hem bak sıınıftada kimse yok tam sırası hem bi söz vardır ya derdini anlatmayan derman bulamaz hadi anlat dinliyorum"
"benim derdime çare bulunacak türden değil"
"her şeyin çaresi vardır ölüm hariç,hadi anlat bana" anlaşılan rahat vermiyecekti
"tamam ama şimdi olmaz uzun biraz,öğle teneffüsünde anlatsam"
"tamam olur sen nasıl istersen" açıkcası kalbim bu kıza güven diyordu.
..... O beklenen öğle teneffüsü geldi.....
Ariel kolumdan çekti ve beni okulun en üst katına bomboş odaya sokup kapıyı yüzümüze kapatdı bu kız ne meraklı.
"Hadi anlat Melek"
"Şuan neden üzgün olduğumu mu bilmek istiyorsun yoksa her şeyi mi?"
"Bu konuyla başka şeylerle alası var mı?"
"Evet var"
"O zaman her şeyi en başından"
"Tamam peki.Aslında bakarsan ben annemi ve babamı tanımıyorum şöyle söyleyeyim bizi 5 aylık iken bırakıp gitmişler"
"Sizi derken sen ve kimi?"
"Ben ve ikizim Rüya'yı"
"Rüya mı peki o nerede" işte tam beklediğim soru gelmişti".
"Dur anlatacağım.Ben bunu yeni öğreniyorum yani ikizim olduğunu aynı zamanda aslında annem ve babamın olmadığına 1 ay önce ve 3 hafta önçede gerçek annem babam sandığım kişileri kaybettim" şaşırmış olmalı ki bana ağzı açık bakıyordu dayanamadım ve gözlerimden yaşlar akıyordu.
Ariel sıkıca sarıldı bana "ağla rahatlarsın"dedi. Ben de dediği gibi ona sarılıp ağlamaya devam ettim
"Şuan ise İlker abi yani babam sandığım kişinin evinde kalıyorum Umut'un karşı komşusuyuz aslında şu var ki ikizimin bana öldüğüni söylemişlerdi ama ben cuma günü öğrendim ki ölmemiş biz 3 yaşında iken kaçırılmış düşünsene benden neler gizleniyormuş da haberim yokmuş şuan kim bilir nerede belki organ mafyası kaçırmıştır belki sokak çocuklarını toplayıp çalıştıranların ellerindedir ama ben burda oturmuş hiç bir şey yapmıyorum yapamıyorum ama karar verdim bir kaç gün içinde onu aramaya başlayacağım"
